HAYRETLER içindeyim.. Bir market düşünün, içindeki malların tümü bayat ve bozuk.. Ama gene de bu marketin önünde kuyruk var.. Konya'da tribünler tıklım tıklım..
Hepsi, Fenerbahçe'yi seyretmeye gelmiş.. Konyalı bir spor yazarı, ‘‘10 yıldan beri stadımız hiç bu kadar dolmadı’’ diyor. ‘‘Küme düştüğümüzden buyana böylesine bereketli tablo görmedik..’’ Durun, daha son rekora sıra gelmedi.. O da, Mustafa Doğan'a nasip herhalde.. 35. saniyede, gole giden Konyasporlu Faruk'u ceza alanı dışında düşürüyor. Kırmızı kart ve Mustafa dışarı.. Maç, 11'e 10 başladı desek, yeridir.. F.Bahçe'nin akordu, kafadan bozuluyor. Abdullah bir türlü ofansif oyuna yönelemiyor, Ali Güneş geriye çekik oynuyor, Johnson ne yapacağını şaşırıyor. Hoş, F.Bahçe'nin tümden şaşırması için, kimsenin atılmasına filan da gerek yok.. Orta saha, birbirinden kopuk.. Yusuf ve Ceyhun hiçbir şey oynamıyor. İleride Tuncay sağa sola saldırıyor ama, tek başına yeterli değil..
Konyaspor, ilk yarıda dalga dalga F.Bahçe'nin üzerine geliyor. 14. dakikada Hamza'nın pasıyla dalan Faruk, topu kalecinin üzerinden aşırtıyor ve nefis bir plaseyle ağlara bırakıyor. Bu, hazırlanış itibariyle son derece soğukkanlı gerçekleştirilmiş, klas bir gol.. Ardından, Muharrem bomboş durumda topa dokunamıyor. 33. dakikada Abdullah, ceza alanı içinde Faruk'u indiriyor. Sabit Hacıömeroğlu'nun kararı, ‘‘Devam’’.. Aynı hakem, bu kez dengeyi sağlamak için 4 dakika sonra Konyasporlu Ali'nin Abdullah'ı kale sahasında tırpanlamasına seyirci kalıyor. Aklınca da adaleti sağlıyor.. Sen ilk penaltıyı versen, iş bu raddeye gelir mi, orası bilinmez..
Utanma da kalmamış
İkinci yarıda, diyorsunuz ki F.Bahçe’nin aklı başına gelecek.. Utanacak da, biraz futbol oynayacak. Nerdee? Rakip, 2. Lig A Kategorisi'nde ilk 3'te yok.. Daha 3 gün önce Mersin'de 3 yemiş.. Ama, pozisyona giren, golleri kaçıran F.Bahçe değil, onlar.. İnsan, hiç olmazsa aczini ifade eder.. Çırpınır, yırtınır, birşeyler yapmaya çalışır.. ‘‘Utanmazlar Ligi’’ diye bir lig icat edilse, F.Bahçe garanti şampiyon olur. ‘‘Pendik faciasını’’ bu camiaya yaşatanlar, en azından utanmasını biliyordu. Bunlarda o da kalmamış..
F.Bahçe'nin bu kepazeliği, Konyaspor'un başarısını gölgelemez.. Bravo, yeşil beyazlılara.. Özellikle de, Metin Mert, Muharrem, Faruk ve Ali'ye.. Tüm oyuncularına..
Bir Norveç atasözünü anımsatayım: ‘‘Yalan dört nala gider, gerçek adım adım yürür. Fakat, gene de vaktinde yetişir..’’
Gerçekler, ne yazık ki F.Bahçe için çok acı.. Yalanlarla inşa edilen bina, nasıl olsa bir gün yıkılacaktı.. Bundan bir ders çıkarılır mı? Hiç sanmıyorum!