HEMEN hemen her derbi, bir olayla tarihe geçer. Bazen bir futbolcunun muhteşem oyunu, bazen kavgalar, bazen de hakemin yanlış kararları bilinçaltına yazılır.
2003'ün ilk yarısındaki F.Bahçe-Beşiktaş derbisi de, futbol tarihimize ‘‘Fatih'in ihaneti’’ olarak yansıyacak. ‘‘İhanet'' tabiri, bir çoğunuza ağır gelebilir. Ancak, unutmayın ki, insanlar bazı durumlarda istemeden de temsil ettikleri topluma ‘‘ihanet’’ derecesinde ağır yaralar aldırabilir.
F.Bahçe'nin 3 yıldır maçlarını izliyorum. İyi oynadığını da gördüm, kötüsünü de.. Ama, bu kadar ölümüne mücadele ettiği bir ilk yarıyı hatırlamıyorum. Karşısındaki rakip, Beşiktaş.. Ona rağmen, fizik üstünlüğü sende.. Bütün ikili mücadelelerde sen galipsin.. Böylesine ağır sahada, her futbolcu en az iki kişilik koşuyor. Topa giriyor, mücadele ediyor, kazanıyor. Oyunun kontrolünü eline almışsın. Bu ortamda, takım 10 kişi bırakılır mı? Fatih Efendi, maçın 16. dakikasında yere düşen İbrahim'in sol baldırına kasıtlı basıp, oyun dışı kalıyor. Aferin Fatih.. Sezon başından beri gösterdiğin kötü performansa, bir de oyundan atılarak tuz biber ektin. Yazık değil mi Ali Güneş'in, Abdullah'ın, Hakan, Ceyhun, Ümit, Ogün ve diğerlerinin emeğine? Bu kadar tempolu bir oyunda, üstelik ağır saha şartlarında 10 kişi kalmak kolay mı?
Çetin’in hatası
F.Bahçe, eksik kaldıktan sonra da ilk yarı bitimine kadar kontrolü elinden bırakmıyor. Ancak, son hareketin bir türlü becerilememesi sarı lacivertlilere gol sevinci yaşatamıyor. Bu arada, 26. dakikada Pancu'nun Rüştü ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü atamadığını, 38. dakikada Abdullah'ın Kaan Dobra'yı ceza alanı içinde düşürmesini, Ali Aydın'ın ‘‘es geçmesini’’ de unutmamak gerek.
Sarı lacivertliler maçın ikinci yarısına, Tuncay'ın yerine Mustafa Doğan'ı alarak başlıyor. Geriyi sağlama almak amacındaki F.Bahçe, maçın kaderini değiştirebilmek için rakibinin üzerine yükleniyor. 3-5-2'nin harcanan adamı Abdullah, 4'lü savunmada takımın yıldızı.. Ancak, 56. dakikada Tümer'in Johnson'dan kaptığı ve yerden kestiği topa Ahmet Dursun'un bitirici vuruşu, sarı lacivertliler adına bir çuval inciri berbat ediyor. Tümer'in arka arkaya kaçırdığı fırsatlar, F.Bahçe'nin erken havlu atmasını önlüyor. Oğuz Çetin'in bu dakikalarda en büyük hatası, tel tel dökülen Johnson'u çıkartmamak.. Zaten 1-0 mağlupsun, bir gol daha yesen ne fark eder? Ceyhun'un yerine Ortega'yı alacağına, Johnson'u çıkart, Arjantinliyi onun yerine oyuna sok. Nasıl olsa kaybedeceğin bir şey yok. Ama, atacağın bir gol sana çok şey kazandırır.
Beşiktaş iyi takım, kabul.. Lucescu iyi teknik direktör, evet.. Ne var ki, bu maçın hakkı böyle değildi. Beşiktaş'a maçı ne akıllı oyunu, ne de teknik direktörünün kalitesi kazandırdı.. Onlar otursun kalksın, müsabakanın kaderini yüzde 100 etkileyen sorumsuz Fatih'e dua etsinler.. İşin gerçeği, maalesef bu!