YOO, bu iş sandığınız kadar kolay değil.. 50. saniyede 1-0 yenik duruma düşüyorsun..
Ki, Selahattin'e atılan pas öncesi topun taca çıkıp çıkmadığı tartışılır. Bana, dışarıda gibi geldi.. Ardından, Hooijdonk'un attığı nizami gol, ofsayt gerekçesiyle güme gidiyor.. Buna rağmen moralini, konsantrasyonunu yitirmiyor, oyun disiplininden kopmuyorsun.. Topu sahanın her santimetrekaresinde dolaştırıp, pozisyon buluyorsun. Sonra, yüzde 101'lik bir golü kaçırıp, akıl ve beceri dolu goller atıyorsun..
F.Bahçe'nin kötü futbolunu bazen eleştiriyoruz. Ama, maça sonuna dek asılmasını, 90 dakika oyundan kopmamasını takdir etmemiz gerekir. Bu kez F.Bahçe'nin sadece gollerine değil, Akçaabat Sebatspor karşısında özellikle ilk yarıda oynadığı güzel futbola da alkış tutuyoruz.
Sarı lacivertlilerde Tuncay, Nobre ve Hooijdonk, yetenekli oyuncular.. Bir müsabakanın kaderini her an değiştirebilecek kapasitede futbolcular.. Serhat da kendini bulup bunlara katılırsa, F.Bahçe kötü oynadığı maçlara bile damgasını vurur. Serhat, 60 dakika oynadığı G.Birliği kupa maçını saymazsak, uzun bir aradan sonra formasına kavuştuğu karşılaşmada enfes gollere imzasını attı.
O bir lider
Şu Marcio Nobre'yi bir göreceksiniz.. Sahada terinin son damlasını akıtıyor. Pres yapıyor, koşuyor, mücadele ediyor. Hooijdonk, takımın temel direği.. Gol atıyor, arkadaşlarına sayısız pozisyonlar hazırlıyor. Takımını bir lider gibi yönetiyor.
Orta alanda Aurelio, kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getiriyor. Ümit Özat, durgunluk devresine girdi. Bizi güzel futboluna o kadar alıştırdı ki, ondan her zaman daha iyisini bekliyoruz. Takımı sırtında taşıyan oyunculardan biriydi. Eski günlerine kavuşana dek, biraz da arkadaşları onu sırtında taşıyıversin..
Savunmada Ali Güneş, her geçen gün daha iyiye gidiyor. Sınırlı kapasitesinin tamamını takımının emrine veriyor. Bir ekibi sadece yıldızlar taşıyacak değil ya.. Ali Güneş tipinde görev adamları da elbette olacak.
Şu gerçeği hepimiz kabul etmeliyiz.. Fenerbahçe, 'doludizgin' gidiyor.. Engelleri birer birer aşarak.. Bazen iyi, bazen de kötü oynayarak.. Ama, inancını, kendine güvenini, direncini hiçbir zaman yitirmeyerek.. Böyle devam ederse, zengin kız, fakir oğlanla evlenir, bu film de mutlaka mutlu sonla biter!