Dakikalar 45+3’ü gösterirken, Tuncay orta alandan bir top kapıyor. 30 metre sürüyor, vuruyor.
Ayağına tam oturmayan aşırtma-şut karışımı vuruşu Konig'i de şaşırtıyor ve meşin yuvarlak Elazığspor ağlarına gidiyor. Bu dakikaya dek ‘‘frikik üstadı’’ Hooijdonk'un üç serbest vuruşunun ikisi direkten dönmüş, birini de Elazığspor kalecisi kurtarmış durumda.
Diyeceksiniz ki, ‘‘Daha ne olsun. Bakalım, şimdi ne diyeceksin?’’ İnanması zor ama, sarı lacivertlilerin maç boyunca bir tek organize atağı yok. Savunma gelen her topu havaya dikiyor, kime attığı belli değil. Orta alanda Ümit'ten başka iyi top kullanan ararsanız, zor bulursunuz. Trabzon maçının kahramanlarından Aurelio, hep yana-geriye oynuyor. Mehmet Yozgatlı'nın sahada göründüğünü kanıtlayan tek hareket, 1. dakikada Elazığsporlu Yunus'a attığı, bu futbolcuyu kaleci Volkan'la karşı karşıya bırakan enfes pas!
F.Bahçe iyi oynamıyor. Kazanıyor, kabul.. Beşiktaş'a yaklaştı, evet.. Şampiyon olabilir mi, yüzde 50 şansı var.. Ancak bunlar, sarı lacivertlilerin göze hoş gelen futbol oynadığını belgelemez..
Dost acı söyler
Ya, Hooijdonk olmasa? Ya, kendisini sol kanatta unutturan Tuncay arada sırada kafasına uyduğu gibi oynayarak, golcülüğünü konuşturamasa? Ya, Ümit Özat formunu devam ettiremese? Bu soruların sonu gelmez.. F.Bahçe bir bütün olarak sahaya güzellik yansıtamazsa, futbolun temel prensiplerini yerine getiremezse, isterse şampiyon olsun bir şey değişmez.. Biz, ön elemeyi geçemediği, geçtiği zaman puan alamadığı Şampiyonlar Ligi maceralarına yakından tanığız! Dost acı söyler.. F.Bahçe'nin şu kadrosunda, Şampiyonlar Ligi'nde üst düzeyde mücadele edebilecek kapasitedeki oyuncu sayısı dördü geçmez.. Savunması, Elazığsporlu Yunus ve Effa karşısında bile aciz durumlara düştü. Son haftaların formda adamı Volkan olmasa, Elazığspor'un sahadan puanla ayrılması işten değildi. Bazen iyi oynamalarına rağmen, Ali Güneş, Tomas, Luciano, İsmail, sıradan oyuncular.. Orta sahada Ümit Özat, yerinde oynatılırsa Tuncay dışındaki diğer futbolcular da.. Varsa yoksa, Hooijdonk.. E be birader, adamın sırtına 150 kilo yük yüklemişsiniz.. Bir gün gelecek, iflas edecek.. Hadi Türkiye'de taşıyor, Avrupa'da da takımı bir başına o mu sırtlayacak? Ki, onda da bu yorgunluğun belirtilerini açıkça hissettik!
Elazığspor, hızla 2.Lig A Kategorisi'ne doğru yol alıyor. Bu seyahate gitmeye niyetli değil ama, durdurmak istediği arabasının freni tutmuyor. Misafirperverliği ile ünlü bu şehrin insanlarını temsil etmeye kesinlikle hakkı olmayan bazı kişilerin, maç sonrası hakemleri tartaklaması ise son derece çirkin bir davranış.. Bordo beyazlılar ‘‘dönülmez akşmın ufkunda’’ artık.. Ne yazık ki, vakit de çok geç!