Paylaş
Ancak bizim camiada bu tür haberler çok çabuk yayılıyor. Sosyal medyanın gücüyle de birçoğunuzun önceden duyduğunu düşünüyorum.
Evet, bu Hürriyet’teki son yazım.
1996 yılında “O bir Radikal” sloganıyla yayın hayatına başlayan Radikal gazetesinin kapısından içeri girdiğimde, gazetecilikte devam edip etmeyeceğimden emin değildim. Ancak gazetecilik virüsünün gücünden olsa gerek 1997 yılında “Karar ver artık akademisyen mi olacaksın gazeteci mi” diye tercih yapmam istendiğinde tereddütsüz “Gazeteci” demiştim.
Okullu değil, alaylı bir gazeteci olduğum için Radikal ve Hürriyet benim için gazetecilik okulu oldu. Olaylara insan odaklı bakmayı; hak haberciliğini; mazlumun, gerçeğin, özgürlüklerin, barışın ve demokrasinin yanında olmayı; hatta yöneticiliği burada öğrendim.
Özgür medyanın gücünü ve sorumluluklarını burada tanıdım.
Mesleğin zorluklarını ve bedellerini bir kefeye koyduğumda (her şeye rağmen), mesleğin kazanımları ve iyi yanlarıyla dolu kefenin her zaman daha ağır olduğunu gördüm.
Birlikte çalıştığım büyük gazetecilerin rehberliği her zaman yolumu aydınlattı. Çok önemli dostluklar kurdum.
O nedenle, beni sizinle buluşturan bu büyük camiadan ayrılıp siz Hürriyet okurlarına veda ederken, teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Hem size, hem birçoğuna gönül rahatlığı ile “dostum” diyebileceğim Hürriyet’teki meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.
Başka mecralarda görüşmek dileği ile...
Her zaman gerçekle ve sevgiyle kalın.
Paylaş