Bir referandum gezisinin anatomisi...

Konuşmalarından Başbakanlık koruma ekibi olduğunu anladım.

Başbakan Binali Yıldırım’ın iki gün sonra, 31 Mart 2017 günü Kars’ta yapacağı mitingin öncü koruma ekibiydi.

Aynı uçakta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da vardı. Havaalanında devlet protokolü ve kalabalık bir partili grup tarafından karşılandılar.

Kars’ta kalacağımız otele yerleştik. Başbakanlık ekibinin bir bölümüyle aynı otelde kalıyorduk.

Otel biraz şehir dışındaydı. Şehir merkezinde başka bir otele geçmek istedim. Hiçbir otelde yer kalmamıştı. Belli ki Ankara’dan gelen ekip hayli kalabalıktı.

Sokakta yürürken, turist olarak gelen bazı vatandaşlarla karşılaştık. Başbakan’ın ziyareti nedeniyle gelen ekiplere yer açmak için otellerinin değiştirilmesinden yakınıyorlardı.

İlçelere yolcu taşıyan taksi ve minibüs esnafının takıldığı bir kahvehanede oturdum bir süre. Onların yakınma konusu da kaymakamlıkların, valiliğin kendilerinden Başbakan’ın mitingi için şehir merkezine insan taşımak amacıyla araba istemesiydi. Bazı toplu taşıma araçlarına da ‘evet’ afişlerinin asılması talep edilmişti. “Ne yaptınız” diye sordum. Sorumu tuhaf bulduklarından olsa gerek, yüzüme bakıp gülümsediler...

***

30 Mart 2017 Perşembe günü, dün detaylarını aktardığım İnternet Hayatları Kolaylaştırıyor toplantısının ardından şehirde dolaşmaya başladık.

İki şey dikkatimi çekti.

İlki, sokakta, lokantalarda, dışarıdan geldikleri her hallerinden belli olan insanlardı. Kaşar ve bal satılan dükkânlar da doluydu. Esnaf halinden memnun görünüyordu.

İkinci dikkat çekici şey ise iki işlek caddenin araç trafiğine kapatılarak hummalı bir temizlik yapılıyor olmasıydı. Ağaçlar budanıyor, kaldırımlar yıkanıyordu.

Bu arada, sunduğu yöresel yemeklerle ve geleneksel âşık gösterileriyle Kars’a gelen turistlerin uğrak yeri olan Hanımeli Lokantası’nın sahibi Dilek Hanım anlatı: Dükkânın önündeki yol, onarım nedeniyle aylardır kapalıymış. Başbakan ziyareti sayesinde o gün açılmış.

Gece kaldığımız otele giderken, Başbakan’ın geçeceği güzergâh temizlenmiş, polisler bariyerlerle gerekli bütün güvenlik önlemlerini almıştı. Bir vinç, caddeleri ‘evet’ bayrakları ve Başbakan’ın fotoğraflarıyla donatıyordu.

***

31 Aralık 2017 sabahı, havaalanından şehir merkezine giden yolun iki yanı polislerle donatılmıştı. Güvenlik önlemleri had safhadaydı. Başbakan’ı taşıyan Başbakanlık uçağı Kars Hasan Harakani Havalimanı’na indiğinde, Ankara’dan bir gün önce gelen onlarca koruma aracı, makam araçları aprona sıra sıra dizilmişti. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait iki adet Skorsky helikopter de havaalanındaki pistte bekliyordu. Büyük ihtimalle Kars’taki mitingden hemen sonra, Başbakan’ı sonraki etap olan Ağrı’ya götüreceklerdi.

Benzer bir hazırlık Ağrı’da da yapılmıştı mutlaka...

***

Aklıma CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen haftaki Diyarbakır seyahati geldi. Kılıçdaroğlu, maksimum 8 kişinin binebileceği bir uçakla gitmişti. Büyük ihtimalle idari ve mali işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, tasarruf gerekçesiyle o büyüklükte bir uçağa ancak geçit vermişti. Havaalanından çıkan konvoya dikkatlice bakmıştım. CHP’lilerin araçları ve CHP liderinin korumalarına ait iki araç dışında konvoya öncülük eden sadece iki trafik polisi aracı vardı. Bir de geçilen kavşaklarda trafik polisleri yol açıyordu.

“Başbakan’la ana muhalefet partisi lideri bir mi” diye soruyor olabilirsiniz. Elbette değildir...

Ancak, referandum kampanyasındaki “fırsat eşitliği” durumunu yansıtması açısından bu iki fotoğrafı aynı karede görmekte fayda var.