Paylaş
Euronews’in seyahat trendlerini izleyen Globetrender’i yakından takip ediyorum. Globetrender bir tahmin ajansı...
Avrupa’da pandemiyle birlikte çoğu insan kendine yetebilecek bir gıda organizasyonu tercih etmeye başladı.
Jenny Southan imzalı haberde dünyada bu akımda öne çıkan adresleri sıralamış.
Çiftliklerde tatil yapan insanların sayısında da büyük bir artış gözlemleniyor.
Bir anlamda tarımsal inziva da deniyor.
Euronews’in bu yeni trende uygun örnek gösterdiği beş adres şöyle;
Heckfield Place, Birleşik Krallık’ta...
Hampshire’daki bu büyük, yakın zamanda yenilenmiş kır evi oteli, biyodinamik ilkelere göre işletiliyor. Bu çiftlik 438 dönümlük bir arazinin içinde...
Buğdaydan elmaya kadar her şey yetişiyor.
Heckfield Place ayrıca süt ve peynir üretmek için kendi serbest dolaşan tavuklarını, koyunlarını, hatta süt ineklerini yetiştiriyor.
İkinci adres Fregate Adası, Seyşeller...
Fregate Island Private, size bir Robinson Crusoe deneyimi yaşatıyor.
Bu özel eko cennet de, kendi kendine yeterli olmayı öne çıkarıyor. Yiyeceğinin yüzde 80’ini burada yetiştiriliyor.
Tesis bünyesindeki organik bahçelerde 50’den fazla farklı meyve ve sebze türü yetişiyor. Fregate, içmek için deniz suyunu bile damıtıyor.
Üçüncü adres Datai Langkawi, Malezya’da...
Malezya’nın Langkawi adasında, antik yağmur ormanlarıyla çevrili beş yıldızlı Datai beldesi bir başka cennet bahçesi kabul ediliyor.
Kendi atık su yönetim sistemine sahip, atıkları kompost haline getirmek için organik atık öğütücüye, bir solucan çiftliğine ve kendi kendine yeten organik gıda üretimine sahip... Permakültür bahçeleri çok ünlü...
Dördüncü yer Anna Tasca Lanza, Sicilya’da...
Case Vecchie, Sicilya’da Anna Tasca Lanza aşçılık okulunun bir parçası olan 19. yüzyıldan kalma bir çiftlik evi...
Nisandan aralık ayına kadar çoğu karada yetişen mevsimlik malzemelerle ilgili uygulamalı yemek kursları ve atölye çalışmaları yapılıyor.
Örneğin zeytin değirmeninde yağın nasıl çıkarıldığını görebileceğiniz ve onu Sicilya yemeklerinde nasıl kullanacağınızı öğrenebileceğiniz zeytinlikler var. Ayrıca yerel bir çoban ve peynir üreticisi ile ricotta yapmayı keşfedebiliyorsunuz.
Ve Stedsans, İsveç’te...
Stedsans, ahşap kulübeleri ve yiyecek yetiştirmek için kendi permakültür alanlarıyla, göl kenarında kendi kendine yeten bir yer...
İnsanların toplu halde yemek yediği orman restoranındaki menüler ağırlıklı olarak sebze ağırlıklı...
Trendler değişiyor.
Tarımsal inziva kavramını gündeminize alın.
Biraz uzaklaşmak iyi gelir
EURONEWS’in seyahat trendlerini izleyen Globetrender’i bence Türkiye’ye davet edelim.
Okuyucularına örnek verilen bütün bu adreslere uyan pek çok yer biliyorum.
Türkiye gerçekten de bu yeni akımın en önemli adreslerinden biri olabilir.
Tematik turizm öne çıkıyor; gıda, tarım konuşulan konuların başını çekiyor.
İnsanlar yediklerinin, içtiklerinin kaynağını bilmek, izlemek, takip etmek istiyor.
Ve bunu yaparken konuşulan bu yeni kavrama göre hareket etmek istiyor.
Yani inziva...
Biraz uzaklaşmak, biraz kendinle kalmak, biraz kalabalıklardan sıyrılmak...
Sizce Türkiye’de böyle yerler çok değil mi?
İYİ BİR ÖNERİ
Teknoloji şirketi
kurana vatandaşlık
GAZETE Oksijen’de Elif Ergu Etiya kurucu ortağı ve CEO’su Aslan Doğan ile konuşmuş. Doğan; “Ev alana değil, teknoloji şirketi kurana vatandaşlık verelim” demiş.
Türkiye’ye güvenip yatırım yapanlara vatandaşlık verilmesine karşı değilim. Bu tür uygulamalar bütün dünyada yapılıyor.
Belki şartları biraz daha zorlaştırılabilir.
Ama Aslan Doğan’ın bu önerisi bana daha iyi geldi.
Çünkü Türkiye’nin dijital dönüşümü iyi yapacağını düşünüyorum.
Özellikle belirli şehirlerde kümelenme modeliyle başarı öykülerini artırabileceğine inanıyorum.
Siyasetin bu öneriyi gündemine alması gerektiğine inanıyorum.
Göztepe meselesi
GEÇEN gün yazdım, çok sayıda mesaj geldi, arayanlar oldu.
Göztepe’de bu yıl işler iyi gitmiyor. Takım küme düşüyor. Başkan Mehmet Sepil de istifa etti. Üstelik kulübün devredileceği konuşuluyor. Abramovic’in takımı alacağı dedikoduları yayıldı sonra bu haber yalanlandı. Yeni talipler konuşuluyor ve her gün yeni bir isim ortaya atılıyor.
Ben de diyorum ki;
Göztepeliler başkanına, Mehmet Sepil’e sahip çıksın, bir yere bırakmasın.
Sepil’in kulüple uzun bir yolculuğa çıktığını biliyoruz.
Bu hikaye böyle yarım kalmasın.
Devredilecekse de o gün bugün değil.
Zamanı geldiğinde olabilir ama bugün kenetlenmek gerekmez mi?
Paylaş