Vatandaş siyasetçiyi yanında görmek ister

Siyaset sokakta yapılır.
Sosyal medya bu kadar gelişmiş olmasına, Youtube gibi kanallarla dünyaya canlı yayın yapmanıza, bir tweetle milyonlara ulaşmanıza rağmen bu böyle...
Kim aksini iddia ediyorsa tartışmaya hazırım.
Bizim gibi ülkelerde vatandaş siyasetçiyi yanında görmek ister.
Dertlerini dinlemesini, sorularına cevap vermesini ister.
En güzel tweetler bile olsa, harika sözcükler yan yana da dursa bu böyledir.
O yüzden “Devir değişti” diye nutuklar atan siyasetçilere hatırlatmak isterim.
Hiçbir seçim kolay değildir ve masa başında kazanılmaz.
Bir gazeteci olarak ben bunu hissediyor ve görüyorum.
O yüzden oturduğum yerden zaman zaman kalkar, bize bağlı olan bölgelere gider, nabız yoklamaya, insanları, kurumları dinlemeye çalışırım.
Siyasetle gazetecilik aslında kardeş gibidir.
Haber de sokaktadır, vatandaşın arasındadır.
Bu tip siyaset yapanları yeri geldiğinde uyardım.
Ve dedim ki...
Siyaset bülten hazırlayarak, yoruma yorum yazarak yapılmaz.
Yapılmamalı...
Zaten vatandaş aday olup sonradan kaybolanları, kendini hatırlatmayanları, gidip onları bulmayanları bir kenara yazıyor ve not veriyor.
Bu yazdıklarım her parti için geçerli.
Hatırlatmak istedim.

En genç vekil adayı
Ceyda hanıma emanet

İzmir’de dikkatimi çeken adaylardan biri de Nisa Alptekin oldu. 2004 doğumlu üniversite 1. sınıf öğrencisi Nisa Alptekin, Türkiye’nin en genç milletvekili adayı...
İzmir birinci bölgeden 10’uncu sıradan milletvekili adayı Alptekin, listelerin açıklanmasından bu yana belki de en fazla haber yapılan kişilerden biri oldu.
Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti listelerinde yine yer bulan isimlerden biriydi. Bu sefer İzmir ikinci bölge adayı oldu.
Bu dönemin bana göre an çalışkan vekillerinden biriydi Ceyda Bölünmez Çankırı... Sivil toplumla iyi ilişkiler kurdu, İzmir’in sorunlarıyla yakından ilgilendi.
Ceyda Bölünmez Çankırı da, Nisa Alptekin de Mardin kökenli. İzmir’de çok sayıda Mardinli vatandaşımız yaşıyor.
Bakalım İzmir siyaseti nasıl şekillenecek.

Körfez geçişini
hatırlatmak istedim

Hazır seçime gidilirken İzmir için birkaç hatırlama yapmak isterim. Binali Yıldırım’ın büyükşehir başkan adaylığı döneminde 35 büyük proje sunulmuştu. Bunların bazıları hayata geçti, bazıları yapılamadı. Onların başında körfez geçişi projesi vardı. İzmir’in böyle bir projeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İzmir’in nüfusu son yıllarda arttı ve artmaya devam ediyor. Öyle anlaşılıyor ki, kentin kuzeyi Aliağa’ya dayanacak. Yarımada nüfusu da bir hayli artıyor. Güneyde Çeşme’ye doğru bir gidiş var. Kentin iki yakasını birleştirmek gerekiyor. Bu da ancak körfez geçiş projesiyle olabilir. İzmir bu projeyi çoktan hak ediyor.
Bir diğer önemli yatırım da ikinci çevre yoludur. Kent büyüdü ama yollar aynı kaldı. Çevre yolu artık tıkanıyor. Özellikle işe gidiş saatlerinde uzun kuyruklar oluşuyor. Merkezdeki sıkışıklığı alacak, otoyol bağlantılarıyla ikinci çevre yolunu yapmalıyız.
Türkiye seçime giderken bu projeleri hatırlatmak istedim.

Sıra size de gelecek

Siyasete meraklı genç bir arkadaşımla konuşuyorduk.
“Ben pes ettim. Artık siyaset fikrini kafamdan sildim” dedi.
Çok kez vazgeçtiğini biliyorum.
Her seferinde kendisini cesaretlendiriyorum.
Çünkü içinde siyaset yapma isteği olanları iyi bilirim.
Bir siyasi kumaşı olduğunu da görüyorum.
Genç kardeşim, genç kardeşlerim...
Canınızı sıkmayın.
Türkiye’nin meseleleriyle ilgilenmeye devam edin.
Hangi partide siyaset yaptığınız, hangi partiye ilgi duyduğunuz önemli değil.
Önemli olan bu ülke için fikirler geliştirmeniz.
Evet, belki bugün siyaset yapabileceğiniz bir ortam yok ama yarın olabilir, olacak.
Demokrasimizi güçlendirecek, demokrasiyi tabana yayacak düzenlemeler mutlaka olacak.
Yeter ki siyasetle ilgilenmeye, dünyayı daha iyi anlamaya devam edin.
Sıra size de gelecek.