Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz

Şunları söyledim.
***
Hürriyet olarak Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz, bu coğrafyanın kıymetini biliyoruz. Anadolu insanının sağduyusuna inanıyoruz.
Türkiye’nin her konuda daha iyisini yapabileceğini de biliyoruz.
Turizme de sadece ülkemize gelen turist sayısı ve bıraktığı döviz olarak bakmıyoruz.
Çünkü turizmin demokrasileri, ülkeler arasındaki ilişkileri, insanlar arasındaki dostluğu güçlendirdiğini biliyoruz.
Dünyanın her yerinden insanlar gelsin istiyoruz, bizi daha iyi tanısın istiyoruz, bu ülkeyi özel yapan detayları deneyimlesin istiyoruz.
Türkiye’nin her bölgesi ayrı bir değerdir. Türkiye’nin her kenti hoşgörüyü, medeniyeti, insanlığı bizlere hatırlatır.
Travel Turkey’e medya sponsoru olurken hem sektöre olan inancımızı anlatmak istedik hem de İzmir’in, Ege’nin bu potansiyeline dikkat çekmek...
İzmir, Türkiye’nin, Ege’nin incisidir. Bizim için değerlidir.
Türkiye’ye gelen her turistin buralardan geçmesini, buraları tanımasını, insanımızın o samimi duygularını içselleştirmesi; deneyimler yaşamasını istiyoruz.
İstiyoruz ki, daha çok turist gelsin, bu güzel ülkeyi var eden değerleri deneyimlesin.
Belki de sevip İzmir’in Urla’sına, Aydın’ın Kuşadası’na, Balıkesir’in Asos’una, Çanakkale’nin Bozcaada’sına, Muğla’nın Bodrum’una, Marmaris’ine, Fethiye’sine yerleşsin.
Yerleşsin ki, bizim, Türkiye’nin gönül elçisi olsun.

***

Antalya’nın 20 milyonu geçen turist sayısını alkışlıyorum, 40 milyonu geçen toplam turist sayısını çok önemli buluyorum.
O yüzden diyorum ki...
Şimdi Ege’nin zamanı...
Türkiye’nin Ege’nin kıyılarını daha iyi anlatması gerekir.
Hürriyet olarak Travel Turkey’in yıllardır medya sponsorluğunu yapıyoruz.
Bu desteği de devam ettireceğiz.

Daha çok yabancı yaşamalı

Düşünsenize İzmir’in Urla’sında binlerce yabancı yaşasın. Marmaris’te, Bodrum’da, Asos’ta, Kuşadası’nda Antalya’da olduğu gibi neredeyse belediye başkanı seçilecek kadar çok yabancı olsa...
İspanya ve İtalya son yıllarda yabancıların en çok tercih ettiği ülkeler arasında.
Çok kültürlü bir yapıyı İzmir’den daha iyi anlayacak başka yer yoktur.
Bizim ülkemizde yaşayan yabancılardan hep iyi şeyler duydum.
Onlar da çıktıklarında hep iyi şeyler anlattılar.
O yüzden bunu çok önemsiyorum.
Yabancılar aynı zamanda bizim gönüllü elçilerimizdir.
Ve hatta büyükelçilerin yapamadıklarını onlar yapabilirler.
Bunun için de doğru adres Ege’den başkası değildir.

Protokol konuşmaları

Benim konuşma yaptığım toplantılar genellikle protokolün az olduğu yerler oluyor.
Ama dün resmi bir toplantı olunca, ben de eleştirdiğim bir şeyi yapmak zorunda kaldım.
“Sayın...” diye başlayıp uzun süren o protokol hatırlatmalarını... Söylersen herkes mutlu oluyor da, söylemezsen kimler bozulur, kimler bozulmaz bilemiyorsun.
Bir de dikkat etmene rağmen atladıkların oluyor.
O zaman da “Bak onu seviyor, bunu sevmiyor” tartışmaları yaşanıyor.
Ama protokol konuşmaları böyle...

 

Başta eleştirenler
şimdi çok arıyor

Başta insanlar önemsemediler ama bana göre kruvaziyer gemileri İzmir’e çok yakışıyordu. Ve benim gibi herkesin gemileri özlediğini düşünüyorum. İzmir’e kruvaziyerler yakında gelmeye başlayacak. İlk günlerdeki tartışmaları hatırlıyorum da, şimdi kendi kendime gülüyorum. Eleştirenler “Gündüz gelip akşam gidiyorlar. Faydası yok” diyordu. Sonra onları bile arar olduk. Ama şunu hatırlatmak isterim. Bütün istatistikler kruvaziyer yolcuların ilerleyen yıllarda mutlaka uğradıkları limanlara yeniden gittiklerini söylüyor.
Bu sefer kruvaziyerlerin kıymetini bilelim.

Tarım alanlarına hobi bahçeleri

TÜRKİYE’nin önünde bir mesele daha var. O da tarım arazileriyle ilgili... Geçen gün de yazmıştım. O kadar çok telefon geldi ki... İnsanımızın duyarlı olduğu bir konu bu... Hobi bahçeleri adı altında projeler yapılıyor. Aslında bu araziler üzerinde imar izni yok ama dolaylı yollardan geçilerek siteler haline getiriliyor. O bozulmuş arazilerden sonrasında verim almak mümkün değil. Türkiye’nin tarım arazileri küçülüyor. Hassas davranmamız gereken bir konu olduğu için her fırsatta dile getiriyorum.