Türk insanı başkadır bambaşka

Bugün Hürriyet Ege’de manşetimize taşıdığımız fotoğraf Denizli’de çekildi. Denizli’nin Tavas İlçesi Kızılcabölük Beldesi’nde... 18 gencimiz için askere uğurlama töreni düzenlemişler. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi... İzmir’de de, Kars’ta da; Ege’de de, Doğu’da da bu görüntüler tanıdık geliyor, bu uğurlamalara alışığız.
Bizim için askerlik önemlidir. Askere gitmek namus borcu gibidir. Olmazsa olmazdır.
Örneğin ben askere giderken hem gururluydum, hem mutlu...
Tek başıma da değildim; biliyordum ki annem de yanımda, kız kardeşim de, hayatımdaki bütün kadınlar da...
Bizde böyledir.
Askere giden sadece erkek çocuklarımız değildir. Annelerimiz, nişanlılarımız, eşlerimiz, hayatımızdaki bütün kadınlar da yanımızdadır.
Çünkü kadınlarımız askerliğin ne anlama geldiğini iyi bilirler.
Bu fotoğraf 17 şehidimizi uğurladığımız günün akşamında çekildi.
İçlerinin kan ağladığını biliyorum, hepimiz gibi...
Çünkü her şehit haberi bizim vücut kimyamızı bozuyor, her şehit haberi içimizi burkuyor, her şehit haberi bize tarifsiz acılar yaşatıyor.
Ama Türk insanı başkadır, bambaşkadır.
17 şehidimizi uğurladığımız günde bile çocuklarını, gençlerini, evlatlarını böyle uğurlar.
Bu fotoğrafı dünyanın başka hiçbir yerinde göremezsiniz.
Burası Türkiye’dir...
Türkiye’nin herhangi bir yeridir...

---

Şimdilik 13 şampiyon adayımız var
Ben sporu itici güç gibi görüyorum, tıpkı sanat gibi...
Sportif başarılar bir bölgenin ekonomisini de, sosyal hayatını da çok yakından ilgilendiriyor.
Ekonomiler canlanıyor, sosyal hayat zenginleşiyor.
Örneği çok...
Geçen sene Akhisar’ın, geçmiş yıllarda Manisa’nın, Denizli’nin zirve yarışları o kentlerde en fazla konuşulan konuların başında oldu.
Sadece futboldan da söz etmiyorum.
Artık basketbol da, voleybol da en az futbol kadar popüler...
Hatta hentbol de, atletizm de...
Liglerdeki heyecan ve rekabet arttıkça amatör branşlara da ilgi artıyor, sokaktaki insanın bile sporla ilişkisi yeniden şekilleniyor.
Hep Arkas’ı örnek gösteriyorum.
Arkas, bir şirket takımı...
Arkas Holding, voleybol takımına sponsor olmadan önce, “Acaba İzmir’de bu takım taraftar desteğini alır mı?” diye bir tereddüt vardı.
Çünkü Arkas’ın arkasında ne Karşıyaka, ne Göztepe, ne Altay, ne Buca gibi büyük taraftar kitleleri yoktu.
Ama öylesine seri başarılar yakalandı ki, şimdi Arkas maçlarında yer bulmak bile mümkün değil.
Biri bana, “Göztepe tişörtüyle, Karşıyaka atkısı takan iki genç birlikte tezahürat yapıyor” deseydi; birkaç yıl öncesine kadar inanmazdım.
Ama gerçek tam da böyle...
Gidin tribünlere bakın; manzara bu, fotoğraf aynen anlattığım gibi...
Bir şey daha var. Üç büyükleri tutanlar, yani bir İzmir takımıyla birlikte Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’a da gönül verenler konu Arkas olduğunda atkıları hemen değiştiriyorlar.
İzmir şapkası daha ağır basıyor.
Pınar Karşıyaka maçlarında olduğu gibi... Bu pazar günü Fenerli olup da, Pınar Karşıyaka formasıyla maça giden çok kişi biliyorum.
Bilmiyorum, bu bana doğru geliyor.
Önce yaşadığımız kentin takımı...

Özetle...
Başarı geldikçe taraftar da havaya giriyor, morali artıyor, hayata bakışı değişiyor.
Geçen hafta gördünüz, Karşıyaka 100’üncü yılını muhteşem bir törenle kutladı. Göztepelilerin yanıtı o akşam oldu, biraz da espriyle... “Biz her yıl kutluyoruz, siz 100 yılda bir...” diye... Tatlı rekabete bayılıyorum. Göztepe’siz Karşıyaka olmaz, Karşıyaka’sız da Göztepe, bunu aklınızdan çıkarmayın...
Karşıyaka iyi gidiyor, Göztepe iyi olacak, Altay’ın hak ettiği lige çıkacağından eminim, Buca’nın artık oturduğuna inanıyorum.
Bütün bölgeye baktığınızda Egeli takımların geçmiş yıllara göre daha iyi bir performans gösterdiğini izliyoruz.
Şimdilik 13 şampiyon adayımız var.
Şimdilik diyorum çünkü bu sayı daha da artacak biliyorum.
Ege liderlerin bölgesi şu anda...