Turizmde iki ülke tek destinasyon

Selanik’i daha çok seviyorum; çünkü İzmir’e daha çok benziyor.
Aslında Yunanistan’a her gittiğimde kendimi evimde gibi hissediyorum.
Birbirimize çok benziyoruz, ortak bir geçmişimiz var.
Siz bakmayın siyasetçilerin söylemlerine, arada sırada gerginleşen dış politikamıza ben Yunanlıların da böyle düşündüklerini gayet iyi biliyorum.
Çok sık seyahat ettiğim için artık iyi dostlarım oldu.
Hepsiyle haberleşiyoruz, birbirimizi aramasak özlüyoruz, sohbet etmekten büyük keyif alıyoruz.
Ben Atina sokaklarında gezerken, Türkçe yazılmış “İzmir tulumu” yazıları çok gördüm.
Fenerbahçe – Galatasaray derbisini birlikte izlediğimiz çok arkadaşım oldu.
Ama ayrıntıyı da size aktarmak isterim.
Fenerbahçe’ye “bizim takım” derler; çok Fenerli yaşıyor Atina’da...
Galatasaraylı da, Beşiktaşlı da...
Belki AEK, PAOK tutanlar da vardır içlerinde ama onların gönüllerinde mutlaka bir Anadolu takımı vardır.
İşte o kadar birbirimize yakınızdır.
***
Hep şunu savundum.
Turizmde iki ülke çok daha fazla işbirliği yapmalı. Örneğin ben gittiğim yerde birkaç günden fazla kalamayan biriyim. Benim gibi milyonlar olduğunu biliyorum. Ama bir destinasyon daha ekler ve bunu birlikte pazarlarsanız; belki kalış süremi biraz uzatabilirim.
Yunanistan ve Türkiye dünya turizm liginde beraber hareket edebilir.
Atina’ya gelen İzmir’e de gelebilir.
Ya da İzmir’e gelen Selanik’e de gidebilir.
Ortak etkinlikler düzenlenebilir.
Dev konserler Ege’nin iki yakasında yankılanabilir.
Neden olmasın?

İzmir - Selanik iş yapar

İZMİR - Selanik arasında yapılması planlanan gemi seferleri meselesi çok uzun zamandır gündemimizde olan bir konu... Ama bir türlü hayata geçiremedik. Bence bu destinasyon tutar ve örnek de olur.
Geçtiğimiz yıllarda aslında direkt seferler başlamıştı ancak bir süre sonra kaldırıldığını öğrendik.
Ben o dönemde bile iki kere Selanik’e gittim.
Ama bir sonraki gidişim tam bir kabus oldu.
Yarım saatlik yol için neredeyse bir tam gün harcamış oldum.
Oysa uçak kalktıktan kısa bir süre sonra iniş için alçalmaya başlıyor.
Yani uçakla o kadar kısa bir mesafe...
Kış aylarını bilemem ama yaz aylarında uçak da, feribot da iş yapar.

 
Yaz seferleri kalıcı olsun

BİRKAÇ gündür havayolu şirketlerinin İzmir’den direkt başlattıkları seferlerle ilgili haberler gelmeye başladı.
Örneğin Sun Express Hollanda’nın Eindhoven, Rusya’nın popüler turizm destinasyonu St. Petersburg’u, Fransa’nın ikinci büyük şehri Marsilya’yı uçuşlarına dahil etti.
Qatar Airways ise İzmir-Doha seferlerini başlatıyor.
Birincisi İzmir daha fazla direkt seferi hak ediyor. İkincisi bu uçuşlar kalıcı olmalı.
Üçüncüsü havayolu şirketleri bu destinasyonların tanıtımını iyi yapmalılar.
Örneğin İzmir - Selanik uçuşları bana göre iyi anlatılamadı.
Bunun için de yeterli talep yaratılamadı.
Ben birçok Egelinin daha haberi olmadan uçuşların kaldırıldığını düşünüyorum.
İyi bir tanıtım şart...

 
Ali Poyrazoğlu geliyor

“NETTELKS...”
Çok beğendiğim bir etkinlik dizisi oldu.
Bu buluşmaların mimarı Şela Habif...
Şela toplumsal meselelere kafa yoran biridir.
Nettalks’ların da amacı kadınların sosyal hayatta daha fazla rol almalarını sağlamak, erkeklerin kadınları daha iyi anlamalarını beklemek...
Ve daha demokrat, daha fazla konuşan, daha çok farkında olan bir dünyanın içinde olmak...
Sözü olanları bir yerlerde buluşup konuştuğu bir platform...
Sahnedeki kişi aslında bir moderatör gibi hareket ediyor.
Önce biraz konuya giriyor, sonra salondakiler görüşlerini paylaşıyorlar.
İnteraktif bir ortam yani...
İlk olarak meslektaşım Ayşe Arman’ı konuk ettiler.
Sonra Azra Kohen...
Şimdi de Ali Poyrazoğlu konuşacak. Poyrazoğlu’nunki biraz eğitim gibi olacak. Bir dertleşme de diyebilirsiniz.
Bir konu başlıkları var; “Görünenin ötesinde” diye...
Bana göre herşeyi göremezsiniz.

Paylaşırsanız göremediklerinizin farkına varabilirsiniz.
Ali Poyrazoğlu çok değerli bir sanatçıdır. Tiyatronun duayenlerindendir. Ama aynı zamanda iyi bir eğitimci ve konuşmacıdır. Defalarca dinledim ve her seferinde yeni şeyler öğrendim. Biraz da kendimi sorguladım.
Nettalks buluşması 22 Mayıs Çarşamba günü Hilton’da 17.00 - 19.00 saatleri arasında olacak. Ali Poyrazoğlu; “Yeniden adını koyuyoruz her şeyin ve yaşama her gün yeniden başlamanın” diyecek.
Etkinliğin geliri bu sefer Behçet Uz Çocuk Vakfı’na bağışlanacak.