Teklif edilmesi bile güzel ama türeci önde olursa çok daha iyi olur

OLUR olmaz ama teklif edilmesi bile bizim için gurur verici değil mi?

Haberin Devamı

 

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Moritz Körner BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci’nin fotoğraflarının Euro banknotlarının üzerinde yer almasını önerdi.
Müthiş bir teklif...
Alman gazetesi Welt am Sonntag’ın haberine göre Alman Hür Demokrat politikacı Moritz Körner, ikilinin milyonlarca hayat kurtardığını ifade edip şunları söylemiş:
“BioNTech’in kurucu çifti Uğur Şahin ve Özlem Türeci gibi önemli Avrupalı figürler yeni Euro banknotlarına basılmalıdır. Çalışmaları milyonlarca Avrupalı’nın hayatını kurtardı. Hayatlarının yörüngesi, entegrasyon, ilerleme, girişimcilik, bilimsel mükemmellik ve açık bir göçmen toplumunun potansiyeli hakkında etkileyici bir hikaye...”
1 Ocak 2001’de Euro bölgesinde resmi para birimi olarak yürürlüğe giren Euro’nun 20. yılında yeniden tasarlanması talep ediliyor.
Kamuoyu, kapsamlı Euro yeniden tasarım sürecinde söz sahibi olacak. Avrupa vatandaşları araştırılacak ve 19 Avro Bölgesi devletinin her birinden üyelerle dikkatli bir şekilde dengeli bir danışma grubu oluşturulacak.
Dediğim gibi olursa çok sevinir, mutlu oluruz.
Ama olmazsa da böyle bir teklif bile Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci için, dolayısıyla Türkiye için ayrı bir gurur kaynağıdır.
Bu arada yapılan bir demoda Euro’nun üzerine Şahin ve Türeci’nin fotoğrafları koyulup, sosyal medyada milyonlarca kez paylaşıldı.
Ben de onlardan birini kendi sosyal medyamda paylaştım.
Tabii tanıdığım kadınlardan tepkiler geldi.
“Özlem Türeci önde, Uğur Şahin’in arkada olması gerekir” diye...
Elbette Türeci önde olursa daha da güzel olur.
Bu fikri de destekliyorum.

Haberin Devamı


Ne çipmiş kardeşim

HERHALDE sizin de çevreniz öyledir.
Kiminle konuşsam; ya kovid ya evdeki biri kovid...
Ya temaslı ya da temaslının temaslısı...
Ve hala sosyal medyada “Çip takıldığını söyleyenler” konuşuyor. Ya ne çipmiş kardeşim...
Ben aşılarla ilgili yazınca da mesaj kutum doluyor.
Eleştirenler elbette başımızın üstünde ama hakarete varan ifadeler sayfalar dolusu sürüyor.
Onlara da saygım sonsuz...
Ama tek bir ricam var.
Bilimsel makaleleri biraz okusunlar.
Altlarına imza atan birçok değerli bilim insanı var.
Hiçbiri kariyerlerini çöpe atmak istemez.
Takip ettiklerimi uzun yıllardır izliyorum ve hepsine güveniyorum.
Elbette doktor değilim.
Ama iyi doktorları, genetikçileri, araştırmacıları izleyerek bizler de bilgi sahibi olabiliriz.
Bilimden uzak kalmayalım.

Haberin Devamı


Kış bitmiştir benim için

22 Aralık gecesi yazdım.
“Benim için kış bitmiştir” diye...
En uzun güne kadar kış modundayımdır.
Sabah kalktığında karanlıktır, gece eve dönerken yine her yer kapkaradır.
22 Aralık’tan sonra her şey değişir.
En azından benim ruhum değişiyor.
Havalar arada soğuk olsa da ocak ve şubattan sonra yine bahar gelecektir.
Bunu düşünmek bile güzel.
Yani benim için tabii...


Siyaset sokaklarda
halkın içinde yapılır

BU pandemi siyasetçilerin de işini kolaylaştırdı. Daha önce birkaç kez yazmıştım. Uzun bir süredir yerel siyaset sahada değil; masa başı basın bültenleriyle yapılıyor. Eğer il başkanlarının, milletvekillerinin, başkanların yanlarında iyi haberciler varsa basın bültenleri dolu dolu geliyor. Sonra da gelen mesaja göre rakip partiler cevap yarışına giriyorlar. Bu polemik de uzun süre devam ediyor.
Ben buna basın bülteni siyaseti diyorum.
Haksız mıyım?
Eskiden siyasetçiler gezilere, turlara çıkar; gittikleri yerde kahvelerin önünde küçük çaplı bir miting yapar öyle dönerlerdi.
Şimdi de yapılıyor belki ama seçimden seçime...
Pandemi elbette bunu zorunlu kılmış olabilir.
Siyasetçiler öyle diyecektir.
Ama ben bunu uzun zamandır eleştiriyorum.
Ve diyorum ki: Siyaset sokakta, halkın içinde yapılır.

Haberin Devamı


Bana göre hiç değil

1 Ocak günü benim arkadaşlarım arasında da denize girenler oldu. Böyle bir grup arkadaşım var. Yaz kış, soğuk sıcak demeden denize giriyorlar. Benden böyle bir Don Kişot’luk beklemesinler, ben sadece onları seyredebilirim. Montumla tabii... Bazıları da “1 Ocak’ta denize girilir çünkü burası Antalya” diye mesaj atmışlar. Valla geçen hafta Antalya’daydım. Hava gayet soğuktu, donduk bile diyebilirim. Fotoğrafa bakarken bile üşüdüm. Bana göre değil yani...

Yazarın Tüm Yazıları