Paylaş
Ben sporu sadece bir spor olarak görmüyorum.
Bir kentin gelişmesinde ve o kentte yaşayanların sosyal hayatında çok önemli bir konu olarak görüyorum.
Sporu sanatla birlikte hayatın merkezine oturtuyorum.
Hem spor yapan, hem de sporsever biri olarak da İzmir’in başta futbol olmak üzere alternatif bütün spor dallarında iddialı olmasını istiyorum.
Dünyada güzel örnekler de var önümüzde...
İşte Barselona...
80’lerde kimsenin tanımadığı bir kentken bugün herkesin Barselona’yla ilgili bir fikri var.
Gitmeyenlerin de gitmek için planlar yaptığı bir kent Barselona...
Sizce bunda başarılı futbol takımının hiç katkısı yok mudur?
Bence yüzde yüz var.
Spor da sanat da itici güçler, buna inanın...
***
Ben İzmir’de güzel statlarda, güzel salonlarda maçlar izlemek istiyorum.
Eşimi dostumu alıp maçta keyif yapmak istiyorum.
Çünkü, stresle ve zor geçen günlerden sonra hepimizin biraz eğlenmeye ihtiyacı var.
Sporu da bir eğlence gibi görüyorum.
Kazanmak da var, kaybetmek de...
Sempati duyduğum takımlar kazanırsa elbette daha mutlu olurum.
Kazanamazlarsa da alkışlarım, ne yapalım.
Diyorlar ya...
“Bizim taraftarlığımız pazara kadar değil, mezara kadar” diye...
Bizim de öyledir.
Ama şunu söyleyeyim.
Ben önce İzmirliyim.
Tuttuğum renkler kadar, diğer İzmir takımlarının da başarılı olmasını istiyorum.
Örneğin Göztepe’nin, Altınordu’nun Süper Lig’de olmasını diliyorum.
Onlar gitsin ki, ardından Karşıyaka da gelsin.
Neden bunları yazdım.
Anlatayım.
Karşıyaka’dan sonra
Göztepe’ye de şok
KARŞIYAKA’ya yapılacak 15 bin kişilik stadyum için 28 Ocak 2014’te gerçekleştirilen ihalenin, TOKİ ve yüklenici firma Acar İnşaat arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle iptal edildiğini öğrendik.
Yalı’ya yapılacak statla ilgili itiraz edenler de var, destekleyenler de...
Ben destekleyenlerdenim.
Göztepe stadını da öyle destekliyorum.
Ama şartlarım da var.
Önce Alsancak’ın, sonra da Atatürk statlarının yeniden yapılmasını istiyorum.
Gelelim Karşıyaka’ya...
Büyük ihtimalle önümüzdeki günlerde yeniden ihale süreci olacak.
Ne zaman olur bilemem.
Ama en azından itirazların bittiğini, sürecin bundan sonra tıkanmayacağını düşünüyorum.
Yine de çok zaman kaybedildi. Önümüzdeki yıl Karşıyakamız maçlarını bu statta oynasaydı, çok sevinecektim.
***
Şimdi bir şok da Göztepe yaşayacak.
Danıştay 13. Dairesi’nin kesinleşmiş bir kararı var.
Hem de 2577 sayılı kanunun 20/A maddesinin ikinci fıkrasının i bendi uyarınca, kesin ve karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere alınmış bir karar.
Belediye TOKİ tarafından ihalenin eksikleri olduğu gerekçisiyle İdare Mahkemesi’ne bir dava açmıştı ve kabul görmüştü. Yani ihalenin feshini istemişti. Ama dava da “Bilgi Edinme Kapsamında” verilen 60 günlük süreden yaklaşık 5 ay sonra açılmıştı.
İşte Danıştay’ın kararı da buna işaret ediyor.
Ve diyor ki...
“Davacı belediye, davayı süresinde açmadığından Mahkeme’nin kararını bozuyorum. İhale geçerlidir...”
Geçen iki yıllık süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi Göztepe Gürsel Aksel Tesisleri’ndeki arazi içindeki 1406 metrekare, Karşıyaka Belediyesi de Karşıyaka Stadı’ndaki 2770 metrekarelik paylarını bedelsiz olarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne devretmişti.
Bu durumda her şey en başa dönüyor.
Yeni bir süreç işlemek zorunda...
Yani kafalar karışmış durumda...
Bu çocukların geleceği
bizim geleceğimiz
İZMİR, terör saldırısını kahraman polisimiz Fethi Sekin’in dikkati ve fedakarlığıyla ucuz atlattı.
Gerçekten de bilanço çok daha büyük olabilirdi.
Sonrasında Fethi Sekin’i tanıyanların hikayelerini dinledim, bizim Adliye muhabiri arkadaşlarımızla sohbet ettim, savcılarımız, emniyet müdürlerimizle konuştum.
Ve bir kez daha iyi anladım ki, sadece kahraman bir polisimize değil, yüreği büyük bir insana da veda etmiştik.
Çok sevilen biriymiş, çok saygı duyulan bir insanmış ve görevi eksiksiz yapan bir emniyet personeliymiş.
Fethi Sekin’i tanımak gerçekten çok isterdim.
***
Geçenlerde haberini de yaptık.
Sekin’in çocukları karnelerini aldı.
Karneleri İzmir Valisi Erol Ayyıldız verdi.
4. sınıf öğrencisi Nisa Nur Sekin, 5. sınıf öğrencisi Burak Tolunay Sekin takdir ve onur belgesi, 10. sınıf öğrencisi Zeynep Dila Sekin ise teşekkür ve onur belgesi almıştı.
Bu olayın arkasından Sekin’in çocukları için birçok sivil toplum örgütü kampanya başlattı.
Başta İzmir Ticaret Odası olmak üzere birçok kurum da eğitim masraflarını üstleneceklerini söyledi.
Tüm şehit çocukları artık bizim çocuklarımızdır.
Onların geleceği hepimizin geleceğidir.
Ama iş sadece eğitim masraflarıyla da bitmiyor.
Örnek olması için yazıyorum.
İzmir Emniyet Müdürlüğü ve savcılarımızdan aldığım bir bilgi bu...
Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, okullarında başarılı bu üç genç için geçenlerde bir bağışta bulundu.
Uzundere’de İzmir Büyükşehir Belediyesiyle birlikte başlatılan kentsel dönüşüm projesinden Burak Tolunay, Zeynep Dila, Nisa Nur için bir ev bağışladı.
Protokol günü Fethi Sekin’in eşi Rabia Sekin’i İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, İzmir Cumhuriyet Başsavcılarımız yalnız bırakmadı.
Tekrarlıyorum.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bu çocukların geleceği bizim geleceğimiz.
Sadece eğitimleriyle de bu çocukların diğer ihtiyaçlarıyla da ilgilenmeliyiz.
Katkı koyan herkese teşekkür ederiz.
Paylaş