Paylaş
Bakalım bugüne kadar adı kulislerde geçen isimlerden biri mi olacak, yoksa Aziz Kocaoğlu’yla devam mı denilecek ya da sürpriz bir isim mi çıkacak.
Benim duyduklarım, kulislerde geçen isimlerden biri olacak.
Ankara ve İstanbul’da kampanya başlamıştı, İzmir’de AK Parti’nin adayı Nihat Zeybekci iki aydır sokaklarda, ama İzmir’de seçim yeni başlıyor.
Hem gazeteci, hem bir İzmirli olarak izleyeceğim.
***
Şunu görüyorum.
Toplum siyasetin gerginleşmesini istemiyor.
Meydanların dilinin yumuşamasını bekliyor.
Siyasetçiden çözüm istiyor, daha çok proje duymak istiyor, bir hizmet yarışı bekliyor.
31 Mart kampanyalarının da bu tonda olmasını bekliyorum.
Her partinin adayı gayet yumuşak, yapıcı mesajlar veriyor.
Neler yapacağını anlatıyor, hayal ettiklerini paylaşıyor.
Bu iklimi olumlu buluyorum ve devam etmesini diliyorum.
Elbette siyasetin doğasında bazı şeyler olacak.
Özellikle sandık günü yaklaştıkça, liderler düzeyinde polemikler olacaktır, bunu doğal karşılamak gerekir.
Ama yerel bazda bu tansiyonun daha düşük olacağına inanıyorum.
Bakalım bugün kimin ismi Parti Meclisi’nden çıkacak.
Gastronomide aranan
adres olmalıyız
OSCAR günü televizyonum başındayım. Saat kaç olursa olsun, o ritüeli izlemek hoşuma gidiyor. Grammy günü de öyle...
Türkiye’de ise Kelebek Ödülleri’ni yıllardır izliyorum.
Bazen de o salonda oluyorum, bizim yıldızlarımızın, sanatçılarımızın heyecanını keyifle takip ediyorum.
Son yıllarda buna bir tören daha eklendi.
İzmir Gourmet Guide’ın “Bir adım öne çıkanlar” ödül töreni...
Bu geceyi İzmir’de çok beğendiğim ajanslardan biri olan Mandal düzenliyor.
Bu ülkeyi, İzmir’i, elbette dünyayı çok iyi bilenlerden oluşan bir seçici kurul var.
Büyük bir titizlikle ve bir yıl boyunca hazırlanıyorlar.
Gizli birer müfettiş gibi, İzmir’in lezzetlerini tadıyorlar, kimseye haber vermiyorlar.
Birkaç yıldır da halka soruyorlar.
Geçen yıl 45 bin kişi oy kullanmış örneğin...
Anketlerin 2 bin kişiyle yapıldığı bir dönemde, 45 bin ne kadar önemli bir rakam düşünebiliyor musunuz?
Seçici kurulun ne kadar hassas, adaletli davrandığını çok iyi bilenlerdenim.
Elbette, ödül alması gereken çok fazla mekan var.
Birçok şef çok daha fazlasını hak ediyor.
Ama her zaman olduğu gibi ödül bir yere, bir kişiye veriliyor.
Bazen de ödül paylaştırılıyor.
Ben son yıllarda İzmir gastronomisinde önemli mekanların açıldığını görüyorum.
Daha da iyi olacak, olmalı.
Dünyanın en zengin coğrafyasında yaşıyoruz ve müthiş lezzetlerimiz, deneyimlerimiz var.
Restoranlarımızın kalitesi artacak, yaptıkları menüler zenginleşecek.
İzmir giderek gastronominin önemli adreslerinden biri olacak.
Buna eminim...
Bir adım öne çıkanlar
MANDAL Ajans’ın Başkanı Serkan Saysen, yıllar önce bana geldiğinde “Zor bir işe soyunuyorsun. Ama yap” dedim. Serkan’ı destekleyenlerin başında geldim. Bir de Ahmet Güzelyağdöken var tabii...
18 kişiden oluşan bir seçici kurul var.
Ahmet Güzelyağdöken, Bahar Akıncı, Bülent Akgerman, Çağdaş Öngen, Enis Güner, Eray Gürler, Haluk Özyavuz, Hanne Wiggers, İbrahim Görücüoğlu, İbrahim Kardıçalı, İzi Abuaf, Levent Alpat, Osman Sezener, Saadet Mançe, Serkan Saysen, Sıtkı Şükürer, Virjini Jinet Sidi Sarfati ve ben...
Bir adım öne çıkanlar, öyle güzel bir törenle takdim edildi ki, inanın Türkiye’nin en güzel törenlerinin başında bu geceyi yazabilirim.
Kazananları tebrik ederim, başarılı şeflerimizi alkışlıyorum.
Ama ödül almayanların da müthiş işler çıkardıklarını bir kez daha vurguluyorum.
Gençlerimizin kariyer
planları da değişti
ESKİDEN herkes doktor, mühendis olmak isterdi. Anne, babalar da bunda ısrarcı olurlardı. Şimdi bakıyorum aileler “Çocuklarımız nasıl mutlu olacaklarsa, onu yapsınlar” diyorlar. Ne güzel... İnsanın tutkuyla yaptığı işi olması çok önemli... Ve, bakın gastronomiyle ilgilenen gençlerimizin sayısı giderek artıyor. Yakın bir zamana kadar emeklilik hayali olarak bakılan restoranlar, kafeler artık gençlerimizin kariyer hedefleri haline geldi. Bizlerden farkı, gençlerimizin bu mekanları açıp çoğaltıp zincir haline getirmek istemeleri... Türkiye değişiyor.
Paylaş