Paylaş
“24 saat bile siyasette uzun” sözü hafızalarda...
Türkiye gibi ülkelerde bunu bir gazeteci olarak yaşayarak da öğrendim.
O yüzden siyaseti yorumlarken ihtiyatlı, biraz da zamana yayarak yorumlarım.
Tabii Demirel’in “Siyaset imkanlar sanatıdır” sözünü de unutmadım.
Toplum için bu imkanları yaratmak, bir sanatçı gibi işlemek de iyi siyasetçinin özelliklerindendir.
Şimdi altılı masa 11’inci kez toplandı ve sonrasında bir açıklama yapıldı.
Öyle anlaşılıyor ki; masada isimden daha çok nasıl bir yöntemle seçileceği konuşulmuş.
30 Ocak’ta hükümet programıyla ilgili yol haritası açıklanacak.
Büyük ihtimalle 12’inci toplantı şubatın sonuna doğru olacak ve adayın kim olacağı o gün açıklanacak.
Cumhur İttifakı için durum en başından beri netti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan aday ve MHP ile Büyük Birlik Partisi de bu süreci destekliyor.
Birçok yorum okuyor ve dinliyoruz.
Biliyorum herkesin kafası karışık ve belirsiz süreçle ilgili tartışmalar sürüyor.
Oysa ben Türk demokrasisi adına bütün bu yaşananları çok sağlıklı buluyorum.
Sandık vatandaşın önüne gelecek ve Türk halkı bir tercihte bulunacak.
Ve Türkiye’yi yönetecek Cumhurbaşkanı ile Meclis’i seçecek.
Ama o güne kadar ister Cumhur İttifakı, ister Millet İttifakı kendi adına bir yol haritası çizecek ve uygulayacak.
Altılı masa birbirinden çok farklı programları olan partilerden oluşuyor.
Cumhur İttifakı tabanları birbirine yakın olsa da farklı partileri temsil ediyor.
Bütün bu konuşmalar, süreçler, bir araya gelmelerden Türk demokrasisi kazanacak.
Elbette sonuçta kararı vatandaşımız verecek.
Ve herkes halkımızın ortaya koyduğu bu iradeye saygı gösterecek.
Herkes rahat olsun.
Demirel’in dediği gibi siyasette 24 saat bile uzundur.
ADAY ARTIK NETLEŞMELİ
Yine de; konuştuğum birçok kişi Millet İttifakı’nın artık adayını belirleme konusunda aceleci davranması gerektiğini söylüyor.
Seçim tarihi artık netleştiğine göre adayın da netleşmesi gerektiğini söylüyor.
Ben de aynı görüşteyim.
Siyaset meslek değildir
HER parti için söylüyorum.
Mevcut vekillerin hepsi aday adayı...
Eski vekillerin hepsi aday adayı...
Listeye girememiş ama her seçimde adı geçenlerin tamamı aday adayı...
Ve yine söylüyorum.
Siyaset meslek değildir.
Siyaset bir hizmet yeridir.
Ve bütün dünyada olduğu gibi hayat boyu değil, belli bir dönem için olmalıdır.
Ya da ben öyle düşünüyorum.
Bir yere kadar kontenjanlar normal
SEÇİME giderken yine bir hatırlatma yapalım.
Her parti güçlü olduğu yerlerde kontenjan hakkını kullanarak, Meclis’te görmek istediği isimlere yer veriyor.
Gayet doğal...
Genel merkezler birlikte çalışmak istedikleri kadroları garanti gördükleri yerlere yerleştiriyorlar.
Doğal olmayan bu kontenjanların giderek artıyor olması.
Örneğin İzmir’deki, İstanbul’daki daha doğrusu büyükşehirlerdeki listeler...
Ben partilerin bu yaklaşımlarıyla oy kaybettiklerini düşünüyorum.
Çünkü kaldıraç etkisi yüksek, kentin tanıdığı isimler yerine kontenjanlara ayrılmasından dolayı örgütler de, o partilerin gönüllüleri de daha az çalışıyor.
Yani bir motivasyon kaybı oluyor.
Bu seçimlerde bu değişir mi, emin değilim.
Ama değişmesi gerektiğini biliyorum.
Siyaset halkın içinde yapılır
SİYASETTEN devam edelim.
Uzun yıllar seçim dönemlerinde adaylarla, genel başkanlarla seçim süreçlerini birlikte geçirdik.
Parti ayrılı gözetmeden, sokağın nabzını tutarak gezdik, dolaştık.
Son dönemde siyasetin yapılış biçimi de değişti.
Sahalar, sokaklar yerini basın bülteni siyasetine bıraktı.
Yani hazırlanan metinler ilgili yerlere geçiliyor, sosyal medya yoluyla da paylaşılıyor.
Bence siyaset bu kadar kolay yapılan bir şey değil.
Hala siyasetin sokakta, halkın içinde yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Paylaş