Paylaş
Öyle anlıyoruz ki; şimdilik uzmanlaşmaya gerek kalmadı.
İzmir’in gündemini epeyce işgal eden körfezle ilgili ÇED sorununda bir mutabakatın sağlandığı söyleniyor.
Her zaman söylüyorum.
Siyaset imkanlar sanatıdır.
Yeter ki; bunun farkında olalım.
Bunun için elbette diyalog dilini bırakmamak gerekiyor.
Doğal olarak yerel yönetimlerle merkezi hükümet zaman zaman farklı düşünebilir.
Ama kentlerimizi, ülkemizi ilgilendiren konularda siyaset üstü bir anlayışla masaya oturmak gerekir.
Nasıl İZBAN Türkiye’ye örnekse; Ankara’da yapılan son zirve de siyaset adına anlamlı bir buluşmadır.
Hatırlayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “Yamanlar Katı Atık Bertaraf Tesisi ve Büyük Körfez Projesi ile ilgili üç bakanımızın da katılacağı bir zirve yapalım” çağrısına Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım anında cevap vermiş ve bu diyalog dilinin önü açılmıştı.
Toplantıların verimli geçtiğini anlıyoruz.
Bakanlıkların talepleri ve eksik gördükleri detayların büyükşehir bürokratları tarafından çalışılıp en kısa sürede tamamlanacağı da anlaşılıyor.
Böyle olunca bürokrasinin o ağır çarkları hızlanmış, İzmirlilerin beklediği projeler hayata geçmiş olacak.
Dediğim gibi bunlar iyi gelişmeler...
Bu kent var eden değerleri unutmayalım
Ben her zaman İzmir körfeziyle kentin gelişimi arasında bir ilişki kurmuşumdur. Körfezin cansız olduğu dönemlerde İzmir de duruyor, yerinde sayıyor gibi geliyor bana... Eğer körfezin temizlenmesi hızlanır, denize girilebilir hale gelirse inanın kentin de canlılığı artacaktır.
Bir de şu var.
Zaman zaman Alsancak limanıyla ilgili tartışmalar yaşanıyor. Limanın taşınmasını önerenler de var. Ama şuna inanın; bu kent adına tarihi bir hata olacaktır. Liman özelliğini kaybetmiş şehirlerin gerilemesi çok daha hızlı oluyor.
Körfezin rengi kendi sahici rengine dönerken, burada büyük tonajlı gemileri de görmeliyiz.
Alsancak limanı dünyada çok ender olan özelliklere sahip...
Bunun kıymetini bilelim.
Ve kenti gerçek kimliğinden uzaklaştırmayalım.
ÇED süreci ne kadar sürer bilemem, ama temizlikle birlikte dip taramasını da yapmalı, hatta zaman kaybetmemeliyiz.
Valla biz de anlayamadık
Ey Karşıyakalılar...
Denizlispor Teknik Direktörü Koray Palaz’ın yorumlarını okudunuz mu?
Ne diyor Palaz?
“Karşıyakalı futbolcuların ne yapmak istediğini anlamış değilim. 1 puan iki takımın da işine yaramıyordu. Berabere bitirmeye çalışmalarını anlamadık. ‘Biz düşüyoruz. Denizlispor da düşsün’ mantığı ile hareket ettiler. Şaşırdım, kaldım...”
Siz sezon başından beri olanlara şaşırmıyor musunuz?
İki ayrı takım, beş ayrı teknik direktör değiştiren kulübün bugünkü fotoğrafı aylar öncesinden kabullenmiş olmasını yadırgamıyor musunuz?
Hem birinci devredeki, hem ikinci devrede gelen futbolcuların sanki sezon bitmiş gibi rahat hareket etmelerini anlamakta zorlanmıyor musunuz?
Son yılların en pahalı Karşıyaka’sının bu kulübün tarihinde bir utanç tablosu yarattığının farkında değil misiniz?
Valla Koray hocam...
Siz teknik direktör olarak, biz seyirci olarak olan biteni anlamadık.
Anlayan varsa da anlatırsa çok seviniriz.
Kitap fuarı zirve yaptı
Pazar günü niyetlendim; gelen telefonlardan rotamı değiştirip başka yere gittim.
İzmir Kitap Fuarı’na bir sonraki gün gittim.
Pazar günkü izdihamı herkes anlatıyor.
Ama şunu söyleyeyim.
Fuar her gün dolup taşıyor.
Yayınevleri memnun, yazarlar çok memnun...
İzmir giderek fuarlarıyla anılan bir şehir oluyor.
Paylaş