Şimdi yanlışı düzeltme zamanı

BENİM gördüğümü herhalde çevre il müdürleri, belediye başkanları da görüyordur.

Haberin Devamı


Seçime giderken imar affı bekleyen birçok kişi aylardır evlerine, işyerlerine imalatlar yapıyor.
Bu çarpıklıkları hep beraber görüyor ve izliyoruz.
Belki de son deprem faciası yaşanmasaydı, imar affı yeniden gündeme gelecekti.
Artık bundan sonra kimsenin imar affı, barışı gibi bir söz vereceğini zannetmiyorum.
Faturanın ne kadar ağır olduğunu hep birlikte gördük.
Bugünden itibaren affedilecek tek bir imar hatası, eksiği olmamalı.
Peki bu beklentiyle yapılan imalatlar ne olacak?
İşte çevre, şehircilik bakanlığının il müdürlerine, bürokratlarına, belediye başkanlarına ve bürokratlarına görev düşüyor.
Kaçak, yasak, yanlış diye gördüklerini eski haline getirmeliler.
Evet, yıkmalılar...
Bence vatandaşlarımıza da görev düşüyor.
Gördükleri bu yanlışları ilgili mercilere iletmeliler.
Öyle mış gibi yapıp, yıkıyormuş gibi davranıp lütfen zamana yaymayın.
Bu deprem hepimize ders oldu.
Artık kimse yanlışına, eksiğine bir kılıf bulmasın.

Haberin Devamı

 
Bu adımlar yaraları sarmak için

BİN 200 yabancı, 5 binin üzerinde Türk, 2 binden fazla da bağış koşucusu 5 Mart’ta “Uluslararası Runtalya Maratonu” nda koşacak.
Türkiye’nin en büyük özel girişimli spor organizasyonu Runtalya Maratonu... Bu proje ülkemizde bu yıl düzenlenecek ulusal, uluslararası spor ve farklı etkinliklere öncülük ederek, bağış projeleri oluşturmasına model olacak.
Uluslararası Runtalya’ya, bu yıl maraton, yarı maraton, 10 kilometre dışında iki kilometrelik “1 adım 1 hayat” koşusu da eklendi. AFAD ve koordinasyonunda projeler yürüten sivil toplum kuruluşlarına bağış yapan 7’den 70’e herkes bu organizasyonda yer alacak.
İlk bağışı 1 milyon lira ile organizasyon komitesinden geldi. 10 milyonu hedefliyorlar ama bu rakamın üzerine çıkacak gibi gözüküyor.
Proje yönetimi adına konuşan Özgür Emeklioğlu; organizasyonun ulusal, uluslararası spor etkinliklerine öncülük etmesini istediklerini, bağış kampanyaları için model olacaklarını söylüyor.
Emeklioğlu; “Her yıl takım halinde katılan şirketler ve sivil toplum kuruluşları bağış kampanyalarını afetten etkilen vatandaşlarımıza yönelik yapacaklar. Antalya’dan güzel mesajlar vermek istiyoruz” diyor.
Maratona Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun da katılması bekleniyor.
Bu yıl yapılacak spor ve sanat etkinliklerinin depremle ilişkilendirilmesi gerekir.
Bu yaralar beraber oldukça kapanacak.

Haberin Devamı

 
Türkiye’ye daha fazla
gitmemiz gerekiyor

SON yıllarda Gaziantep, Antakya, Adıyaman, Kapadokya başta olmak üzere Güneydoğu’da kültürel turlar ağırlıklı yapılmaktaydı.
Gastronomide de öne çıkan bu bölge turizmden de pay almaya başlamıştı.
Antakya’nın eski günlerine dönmesi biraz zaman alacak.
Bu arada yurtdışı medya son depremden sonra bölgedeki turizm hareketini de yakından izliyor.
Gazetelerde ve haber siteleri Türkiye’ye ilgi gösteriyor.
Bazı haberlerde şöyle yorumlar okudum.
“Her zamankinden daha fazla Türkiye’ye gitmemiz gerekiyor...”
Turizmci dostlarla konuşuyorum.
Rezervasyon iptallerinin olmadığını söylüyorlar.
Tabii rezervasyonlar ağırlıklı olarak Antalya ve Muğla bölgesine daha da fazla kayar.
Ama bu krizi de iyi yönetmemiz gerekiyor.
“Her zamankinden daha fazla Türkiye’ye gitmemiz gerekiyor...” sloganıyla Türkiye’yi anlatan, tanıtan bütün yabancı dostlara teşekkür ederim.

Haberin Devamı

 
Türkiye’ye yakışan
şehirler yapalım

HERKES deprem bölgesinde yeniden yapılacak binaları konuşuyor. Bu fırsatta yazıyorum. Türkiye birçok şeyi iyi yaptı. Ama şehircilikte, kentleşmede sınıfta kaldı. Sorunlar birikti ve altyapı bu kentleri taşıyamaz oldu. Bu yıkıcı depremden sonra şehirleri yeniden yapmak zorundayız. Evet, fatura çok ağır oldu. Ama bu şehirleri yeniden yaparken doğrusunu, Türkiye’ye yakışanı yapalım. Modern, akıllı şehirler yaratalım. Ve bunu yaparken Antakya gibi tarihsel şehirlerimizin ruhunu kaybetmeden yapalım.

 
Yardımlar boşa gitmesin

TÜRKİYE’nin sosyal dayanışmaya ihtiyacı var.
Bu görev de sivil toplum örgütlerine düşüyor. Deprem sonrasında herkes yardıma koştu. Yardım tırları bölgeye gitti. Ama bazı görüntüler var ki, insanın içini acıtıyor. Yardım kutuları bir kenara atılmış; kıyafetler, malzemeler dağılmış.
Oysa bu yardımların daha iyi organize olması gerekmez mi?
Üstelik deprem bölgesi yeniden inşa edilene kadar çadır, konteynır kentlerde yaşayacak yüz binler uzun bir süre bu yardımları bekleyecek.
Bu yardımlar boşa gitmesin.

Yazarın Tüm Yazıları