Paylaş
Algı bazen her şeydir
EXPO projesinin devletin zirvesi tarafından izleniyor olması önemli...
Nitekim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuşmasındaki satır aralarını okuduğunuzda konuyu yakından takip ettiği, bazı detaylara hakim olduğu ve süreçle ilgili fikirleri olduğu çok açık...
EXPO; hem bir kentin, hem de devletin projesi...
O yüzden ne o kenti yönetenlerin isteği yeterli, ne de devletin...
EXPO yatırımlarını İzmir’in yerel bütçesinden karşılamak mümkün değil, o yüzden mutlaka devletin katkısının olması gerekiyor. Sonuçta büyük altyapı yatırımları ve büyük bir organizasyon isteniyor.
Ama sadece devletin de arzusu yetmiyor, o kenti yönetenler, o kentte yaşayanlar o heyecanı hissetmiyorlarsa da olmuyor.
Her ikisin de bir sepette tutmak şart.
Bu açıdan İzmir şanslı...
Cumhurbaşkanından Başbakan’a, bürokrasiden belediyelere, sivil toplumundan tüm Egelilere kadar müthiş bir heyecan var.
Neden bunları söylüyorum?
Çünkü, Paris’te kulağımıza fısıldanan en önemli ayrıntı da bu oldu.
Uluslararası Sergiler Bürosu BIE’nin en fazla dikkat ettiği ayrıntıların başında bu irade geliyor.
Paris’teyken Genel Sekreter Loscarteles’in ayaküstü konuşmalarında söylediği bir şey vardı.
O da son dönemde yaşanan EXPO istifaları ve sivil toplum örgütlerinin inisiyatif kullanmaları yönündeydi.
Biz kendimize göre her şeyi yaptığımızı zannedebiliriz, ama önemli olan karşıdan nasıl algılandığıdır.
Hep söylüyorum.
İzmir bu sefer iyi gidiyor, ama bu eksiklere ve eleştirilere de dikkat etmeliyiz.
Ve de kızmamalıyız.
Satır aralarını okumak
Dedik ya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün satır aralarını iyi okumalı diye...
Belli ki, son EXPO istifaları Gül’ün de gündemine girmiş.
Süreçle ilgili bilgi almış.
“Kırgınlıklara gerek yok. Bu süreci kol kola birlikte tamamlayalım” yorumu, boşuna söylenmiş bir söz değil.
Ama bir gelişme olur mu, bu sözün sonrasında Yönlendirme Kurulu’nun atamaları farklı şekillenir mi, yaşayıp göreceğiz.
Alaçatı’da Buika’yı izlemek
Uluslararası Alaçatı Festivali’ni ilgiyle izliyorum. Cumartesi günü BuBİ Olay Yeri’ndeydim. Buika konserinde... Buika, müthiş bir sanatçı, Türkiye’ye de son dönemde sık geliyor. Müthiş bir ses olduğunu söylememe gerek yok. Ama bana daha çok kapalı mekan sanatçı havasında geliyor. Örneğin; iki yüz, üç kişilik bir salonda, mümkünse de soğuk bir kış gününde... Yine de Buika’yı izlemek çok güzeldi.
BuBİ Olay Yeri’ne gelince, anlattılar... Müthiş bir yaz programı hazırlamışlar. Yani herkes var, çok şey var.
Çeşme’ye de bu yakışır.
Renkli sokaklarda müzik dinlemek
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, sanatı, sanatçıyı destekleyen bir başkan... Çok sayıda organizasyona imza atıyor. Bu yıl ilki olacak yine güzel bir organizasyona, bu sefer Atölye Deneme Sanat Derneği ile birlikte yapacaklar.
“Sokakta Müzik Festivali...”
Sokak müziği benim Avrupa’da çok sık gördüğüm ve çok kıskandığım bir olay...
Birçok amatör sanatçı bu sayede profesyonelliğe geçiş yapıyor, sokaklar şenleniyor, bu kentler çok daha renkleniyor.
Festival 21 – 22 Haziran tarihlerinde yapılacakmış.
Benim arzum, yaz, kış demeden bu etkinlerin devam etmesi...
Çünkü, renkli sokaklar İzmir’e çok yakışıyor.
Paylaş