Paylaş
Örneğin AVM’lere girerken kapıdaki görevli telefonunuzu çıkarmanızı istiyor ve riskli olup olmadığınıza bakıyor.
Riskiniz yoksa da AVM’ye girebiliyorsunuz.
O zaman istediğiniz mağazaya girip alışveriş yapabiliyorsunuz.
Arada bir anons da duyuyorsunuz.
AVM’de maske takmanızı isteyen, mesafeyi korumanızı ve üç saatten fazla kalmamanız gerektiğini hatırlatan bir anons...
Peki açık olan mağazalarda kapalı olan nereleri var.
Restoranlar örneğin...
Restoranlar, kafeler kapalı...
Bakın herkes farkında ama restoranların çektiği sıkıntıları çok az dile getiriyor.
Pandeminin ne zaman biteceği tam belli değil.
Eğer yasaklar devam edecek, tedbirler böyle uygulanacaksa yiyecek içecek sektörü büyük bir darboğaza girer.
Kiraların ertelenmesi de yetmeyebilir.
Çalışanların kısa çalışma ödeneği kullanması da çarkı döndürmeye yetmeyebilir.
Çünkü bu işletmeler açık kalacaklarını düşünerek yatırım yaptılar, işletmelerini büyüttüler, güzelleştirdiler, markalarına yatırım yaptılar.
Hiçbir devletin suçu değil elbette ve hiçbir devlet de bu salgını tahmin edemezdi.
Ama devletlerin tahmin edemediği bir şeyi işletmeler nasıl bilecekti.
O yüzden gelin bu sektörü ayakta tutalım.
Bana göre devlet bankaları kredi yapılandırmasına gitmeli.
Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan kararnameyle kredilerin yasakların kalkacağı süreye kadar ertelenmesini isteyebilir.
Bence bunları yapalım.
Şahsen sevdiğim restoranlardan paket servis isteyerek katkı yapmaya çalışıyorum.
Ama bu katkının cironun yüzde 5’ine bile denk gelmediğini biliyorum.
O yüzden acil bir destek paketini sektörün beklediğini söylemeliyim.
Restoranlara HES kodu göstererek girelim.
Ki çarklar dönebilsin.
Destek olalım.
Milas müthiş bir iş yaptı
MİLAS zeytinyağı, Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret almayı başaran ilk Türk zeytinyağı oldu.
Avrupa coğrafi işaretlemeye ayrı bir önem veriyor.
Ki doğrusunu yapıyorlar.
Biz maalesef bu konuda çok geç kaldık.
Türkiye’nin lezzetlerinin çoktan tescillenmiş olması gerekirdi.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı başvuru uygun bulundu ve Milas zeytinyağının adı, AB’nin coğrafi işaret siciline yazılarak 23 Aralık 2020 tarihli AB Resmi Gazetesi’nde yayınlandı. Komisyon Başkanı Janusz Woljeiechowski, kararın AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmasını takip eden 20’nci günde yürürlüğe gireceğini ve “Bu karar bütünüyle bağlayıcıdır ve tüm üye devletlerde doğrudan uygulanır” dedi.
Milas zeytinyağı Türkiye’nin AB’den coğrafi işaret almış Gaziantep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısı ve Aydın kestanesinden sonra beşinci ürünü oldu.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, “Milas zeytinyağına coğrafi işaret almak için yola çıktığımızda hiç kimse bize inanmadı. Milas zeytinyağının kalitesine ve kendi azmimize güvendik, sonuçta da başardık. Bu başarı aslında sadece MİTSO’nun değil, tüm Türk zeytinyağı sektörünündür. Başta Milaslı üreticileri olmak üzere tüm Türkiye’deki zeytinyağı üreticilerinindir. Bir imkansızı başardık. Bu kararla AB pazarı başta olmak üzere Türk zeytinyağı sektörünün önü açılmıştır” diyor.
Milas’ı tebrik ediyorum.
Tebrikler başkan...
BİR iş yapılırken duyulan heyecan o kadar önemli ki...
Milas’ın bu öyküsünü uzun yıllardır takip ediyorum.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer ve arkadaşları bu işe baş koymuştu.
En az onlar kadar sevindim.
İsteyince, takip edince oluyor.
Tebrikler başkan...
AB’ye destek artıyor
anketler yüzde 80 diyor
AVRUPA Birliği’yle iki ileri bir geri giden tam üyelik müzakere sürecimiz var.
En son liderler zirvesinde Türkiye konusu yine gündemin en önemli maddelerinden biriydi.
Ben Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu düşünenlerdenim.
Türkiye’nin de özellikle demokrasi kriterlerini Avrupa düzeyine getirmeye ihtiyacı var.
Belki bu ortamın Türklerin AB’yle devam eden bu sürece katkıyı azalttığını düşünenler olabilir.
Ama anketler tersini söylüyor.
Bu anketler belirli aralıklar tekrarlanıyor.
Her seferinde 10 binden fazla kişiye “Türkiye’nin AB üyeliği iyi bir şey mi ve bunu destekliyor musunuz?” sorusu yöneltiliyor.
Ankete katılanların yüzde 80’i Türkiye’nin AB üyeliğinin iyi bir şey olacağını ve bunu desteklediğini söylüyor.
Eğitim durumu dikkate alındığında bu oran yüzde 90’a yükseliyor.
Katılımcılara yöneltilen bir diğer soru da, “Sizce Türkiye AB üyesi olabilir mi? Türkiye’nin bu konuda altyapısı yeterli mi, isteği var mı?” şeklinde...
Bu soruya ankete katılanların yüzde 60’ı “Türkiye eğer isterse AB üyesi olabilir. Türkiye’nin bu potansiyeli var” yanıtını veriyor. Ankete katılanlar şu andaki güncel mevcut durumda ise Türkiye’nin AB üyeliğinde zorlanabileceği görüşünü dile getiriyor.
Ben de anketler gibi düşünüyorum.
Türkiye isterse AB’ye üye olabilir.
Müzakereleri hızlandırabilir, kriterleri geçebilir.
O günler gelsin de; Türkiye AB’ye girmeyi reddetsin.
Her zaman söylüyorum.
Türkiye Avrupa’ya lazım.
Paylaş