Politikada bir haftanın bile uzun olduğu bir ülkede

Haberin Devamı

Siyasette bir haftanın bile uzun olduğu bir ülkede yaşıyoruz. O yüzden daha çok sular akar, daha çok şeyler görürüz. Ama şunu söylemeliyim ki; seçimde odaklanılacak bölge Ege, gözler de İzmir’de olacak. Burada yaz sıcak geçer, anlaşılıyor ki siyasette Ege’nin kıyılarında tatil yapılmayacak. Çünkü yazın bitiminde adaylar belli olacak,
Gönlünden adaylık geçirenler için bugünler boşa geçirilmemesi gereken günler...
Önceki gün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu katıldığı bir televizyon programında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın olası adaylığıyla ilgili bir soru sorulmuş. Kocaoğlu da; “Eğer lütfeder de İzmir’den aday olursa, mükemmel, centilmence, tüm Türkiye’ye örnek olacak seçim süreci olur” demiş. Harfiyen olmamakla birlikte de; “Yıldırım’la yarışmak benim için onurdur” anlamına gelecek bir yorum yapmış; “Takdir tabii ki başta sayın AKP Genel Başkanı’nda, AKP karar organlarınındır. Son nihai karar ise İzmirli seçmenindir” diye de eklemiş.
Dikkatinizi çekerim; “Yıldırım’ın olası adaylığı” soruluyor.
Kocaoğlu’nun bu sözleri üzerine Bakan Yıldırım’ın cevabı da; “Aziz Bey adaylığını mı açıkladı; hayırlısı olsun. Şu anda gündemimizde yok. Gündem seçim değil geçim” olmuş.
Yıldırım da “Kocaoğlu’nun olası adaylığı için” bir yorumda bulunuyor.
Aziz Kocaoğlu deneyimli bir siyasetçi sayılır. CHP’de siyasete başlaması otuz yılı geçmiş; ama belediye başkanı bir babanın oğlu olmasından dolayı siyasetin tam ortasında bir hayat sayılır. Dokuz yıllık belediye başkanlığı görevi de, CHP’nin kamudaki en üst makamı olarak görülebilir.
Yıldırım ise Bakanlar Kurulu’nun en deneyimlisi sayılır, siyaseti en iyi bilenlerden...
Sözün nereye gideceğini, nasıl algılanacağını iyi bilenlerden...
Şu açık...
Bir kere siyasette her an her şey değişebilir.
İkincisi...
Kocaoğlu ve Yıldırım aday olur ya da olmaz; siyasetin akışını bu bölgede bu iki deneyimli siyasetçi şekillendirecek.

Haberin Devamı


Bırakın geçmişin hatalarını bulmayı

Önceki günkü yazdığım yazıya birçok tepki geldi. Diyorlar ki...
“Doğrudur; Göztepeli taraftarlar Pınar Karşıyaka’nın Rus rakibine gidip çiçek verdiler, maçta başarı dilediler. Ama Karşıyakalılar da geçmişte; Göztepe küme düştüğünde çarşıda lokma döktürmüşlerdi...”
Ya da...
“O da bir şey mi? Barselona taraftarı maçta rakip tribüne gidip bir de Barselona’nın aleyhine tezahürat yapıyorlar...”
Ya da...
“Ne yani... Karşıyaka yönetimine gidip bir de kendilerine başarılar mı dileyecektik...”
Mesajların sayısı çok...
Ama özetle gelen mailler bu yorumlarla dolu...
Değerli İzmirliler...
Şunu bilmeliler ki; bu satırları yazan kişi, yani ben, Göztepe bir alt lige düştüğünde en fazla destek yazısı yazan kişilerin başında yer alıyordum.

Haberin Devamı

Bir grup Karşıyakalı taraftarın yaptığına en sert yanıtı yazan da bendim.
Göztepe’yi de, Karşıyaka’yı da teşvik eden, dostluğa davet eden kişi de yine bendim.
O yüzden o yazıyı bütün taşıdığım sıfatları, apoletleri bir kenara bırakarak yazdım. Tam bir kravatsız yazı oldu. Ve yine tekrar ediyorum. Artık İzmir sporu için yeni başlangıçlar yapma zamanı geldi. Bırakın geçmişi, bırakın geçmişin yanlışlarını... Artık geleceğin doğrularını yapalım, güzel örnekler verelim. Çünkü İzmir’in spor hayatı iyi gitmiyor. Göztepe, Karşıyaka, Buca daha kaç yıl PTT 1. Ligi’nde oynamaya devam edecek. Altay’ın bugün düştüğü durum hangimizi üzmüyor? Bucaspor’un son dönemde yakaladığı bu çıkışı kim gözardı edebilir? Akhisar’ın Süper Lig’de ikinci yarıdaki futbolu hangimizi gururlandırmıyor? Sorarım size... Herkes bir başka camianın yanlışını aramaktan ne zaman vazgeçecek?

Haberin Devamı

İKİNCİ HAYATLAR

Ali Pehlivanoğlu; “Bu benim ikinci hayatım” diyor. Gerçekten de öyle... Karaciğer naklinden sonra ikinci hayatına başladı. Biz birinci hayatının büyük kısmına dostu olarak tanıklık ettik. Müthiş bir arkadaştır, kötü günlerde hep yanınızdadır, iyi günlerinizi asla unutmaz. Sevincini, hüznünü saklamaz. Paylaşmaktan kaçınmaz... Biz birinci hayatta kendisini böyle tanıdık. İkinci hayatında da aslında çok fark yok. Eski Ali abi, eski dost... Ama bu sefer biraz daha duygusal, biraz daha aceleci... Geçen gün şirketler grubunun 34’üncü kuruluş yıldönümünü hep beraber kutladık. Pehlivanoğlu; o geceyi Anadolu Otizm Vakfı için yaptı. Vakfın başkanlığını İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Burhan Özfatura yapıyor. Duygusal diyorum; çünkü hep gülen Ali Pehlivanoğlu, ikinci hayatında yine gülüyor, ama arada gözlerinin dolduğunu fark ediyorsunuz. Otizmli çocuklara, otizmli ailelere destek olduğu her etkinlikte aynı şeyi hissediyorum. Onlara kendisi gibi ikinci hayatlar hediye etmek istiyor. Aceleci diyorum; birinci hayatında da işlerin süratli yapılmasını isterdi, ama artık hemen ve mümkünse şimdi yapılmasını istiyor. Ali Pehlivanoğlu’nun organize ettiği gecede 600 bin lira toplanmış. Otizmli çocuklar ikinci hayatlarını kursunlar diye...

Yazarın Tüm Yazıları