Paris Olimpiyat açılışı için benzersiz diyen de var çok Fransız diyen de

CUMA akşamı Paris'te sunulan performans herhalde daha uzun yıllar konuşulacak. Yorumlara baktım; beğenen çok, eleştiren de… Ama Fransızlar her zaman olduğu gibi ezber bozmak için birçok şeyi denediler. Geleneksel olarak statta yapılan açılış törenlerini bu sefer Paris’in geneline yaydılar. Ve yine sıradan olmamayı başardılar.

Haberin Devamı

 

 

Yabancı medyadaki yorumlara baktım.

Seine nehri üzerinde yapılan bu törenle ilgili “benzersiz” diyen de var; “tuhaf” diyen de, “çok Fransız” diyen de...

2028’de Olimpiyat oyunları ABD’de Los Angeles’ta yapılacak. O yüzden gözüm biraz oralara çevrildi. Amerikan medyasına göre törenler olağanüstüydü. Ve Los Angeles Times, Fransa'nın çıtayı oldukça yükseğe koyduğunu söylüyordu.

Şöyle bir yorumda bulunmuşlardı; “Paris 2024 başladı ve dünyanın en lezzetli peynirini, en iyi haute couture'ü ve diğer sayısız zarif kreasyonu üreten Fransızlar, Olimpiyat Oyunları tarihinde kesinlikle benzersiz bir açılış töreni olan bir töreni düzenlediler.”

Kaliforniya gazeteleri ise “Çok Fransız” demişler.

Haberin Devamı

“Açılış töreninin ortasında bir defile! Arka planda Eyfel Kulesi, henüz aydınlatılmamış. Biraz gösterişli, süper şık ve çok Fransız” diye de eklemişler.

Ben bir Fransız okulunda okudum; Saint Joseph’te... Türk edebiyatı kadar Fransız edebiyatını da severim.

Fransızların yeni bir fikri ortaya koymalarına alışığım.

Evet; tören statta bekleyenler için “fazla Fransız” dı.

Ama bir şehri, bir tarihi, yaşanmışlıkları Olimpiyatlar için düşünmek iyi fikirdi.

Ben çok beğendim.

 

 

“Hala birlikte yaşayabiliriz”

 

TÖRENLERE Fransa üç yıl boyunca hazırlandı. Ve bir senaryo ekibi bütün detaylarıyla bu geceye çalıştı.

Ekibin tarihçisi Patrick Boucheron diyor ki; 

“Bu töreni bir tiyatro yönetmenine emanet etmek ilk büyük cesaret göstergesiydi. İkincisi de ekibe bir tarihçi, bir romancı, bir senarist ve tiyatro yapımcısı dahil etmek. Üçüncüsü tarihte ilk kez, töreni stadyumdan şehrin içine taşımak oldu.”

Ekipte yüzlerce kişi çalışmış ama birkaç ismi yazmak gerekiyor.

Senarist Fanny Herrero, tiyatro yapımcısı Damien Gabriac, gösterinin senaryosunu yazan romancı Leila Slimani ve yönetmen yönetmeni Thomas Jolly...

Haberin Devamı

Thomas Jolly, göz kırpmalar ve göndermelerle dolu on iki sahne hazırlamış; “Ebedi Fransa” hakkındaki eğitici konuşmalardan çok çarpıcı bir hikayeyi sahneledi.

Aslında bu ekip ve Olimpiyat Komitesi dışında kimse senaryoyu bilmiyordu.

Başkentin merkezinde, ulusal tarihin en sembolik yerlerinden bazılarına komşu olan ve üç bin dansçıyı harekete geçiren, Seine Nehri'ni 6 kilometreden fazla takip eden uzun bir geçit töreni yapıldı.

Ve törenin çok güçlü bir mesajı vardı.

“Hala birlikte yaşayabiliriz...”

206 delegasyondan 10 binin üzerinde sporcu, yaklaşık dört saat sürecek bir gösteri için yaklaşık 100 tekneyle Seine Nehri'nden geçti.

Senarist Damien Gabriac, “Yazdıklarımızın ilham kaynağı elbette Fransa'ydı. Yüzyıllara yayılan zengin büyük mirası ve kültürü var. Bu rota, Paris ve Louvre müzesi gibi kültür ve tarih açısından zengin Paris anıtlarını çevreliyor” diyor.

Haberin Devamı

Damien Gabriac, senarist Fanny Herrero (Menajerimi Arayın! dizisinin yönetmeni), yazar Leïla Slimani ve tarihçi Patrick Boucheron ile birlikte son üç yıl boyunca Paris'e uyum sağlayacak bir anlatının nasıl inşa edileceğini hayal ederek gece gündüz çalışmış.

Paris’te olanlar anlattılar; tören devam ederken bastıran yağmur biraz havayı olumsuz etkilemiş.

Ama Thomas Jolly, şiddetli yağmur nedeniyle bazı küçük değişikliklere gitmiş ancak sonucun tasarladığı şeye oldukça yakın olduğunu söylüyor.

Her şeyde olduğu gibi eleştirenler, beğenmeyenler olabilir.

Bense çok beğendiğimi söylemeliyim.

 

 

Bir yandan barış mesajları

Bir yandan da savaş çığlıkları

 

PARİS’te “Hala birlikte yaşayabiliriz” mesajları verilirken; Ortadoğu yine karmakarışıktı.

Haberin Devamı

İsrail, 1967 savaşında Suriye'den Golan Tepeleri'ni ele geçirmiş ve bölge daha sonra 1981'de ilhak edilmişti. Şimdi de Golan Tepeleri'ndeki bir futbol sahasına düzenlenen roket saldırısında 12 kişinin ölmesinin ardından Hizbullah'a misillemede bulundu.

İsrail Hava Kuvvetleri çok sayıda hedefi vurduğunu duyurdu.

Yıllardır barışın uğramadığı, dünyanın seyirci kaldığı topraklar buraları...

Ve giderek savaş çığlıklarının yükseldiği bir dünya...

Daha cuma gecesi hepimizi ekran karşısına kilitleyen Olimpiyat açılışlarında hepimizin içini ısıtan mesajlar varken; ertesi gün böyle bir dünyaya uyanmak...

Gözü dönmüş, kanla beslenen bir siyasete dünya ne zaman dur diyecek.

Gerçekten çok merak ediyorum.

 

 

Pınar’sız Karşıyaka üzerine

Söylemek istediklerim var

 

Haberin Devamı

SELÇUK Yaşar ve dolayısıyla Yaşar Grubu 60 yıldan bu yana Karşıyaka Spor Kulübü’ne destek veriyor. Hem de karşılıksız... Yani bir temlik koymadan, borç yazdırmadan, karşılık beklemeden...

26 yıldır da Karşıyaka’nın basket takımının sponsorluğunu Pınar Karşıyaka yapıyor.

Geçen gün de yazdım.

Ben dünya üzerinde benzer ve bu kadar uzun süren bir destek bilmiyorum.

Bilen varsa bana söylerse sevinirim.

Pınar Karşıyaka bu yıldan itibaren sponsorluk desteğini çekiyor.

Gelişmeleri, yaşananları ben biliyorum.

Tabii bu haberler kamuoyunda paylaşılınca farklı farklı yorumlar yapıldı.

Selçuk Yaşar yakın bir zamanda aramızdan ayrıldı. Onun Karşıyaka sevgisi ve tutkusu örnektir.

Karşıyaka’nın bu yıl Pınar’sız olmasında Selçuk Yaşar’ın vefatı sonrasında bir strateji değişikliğini asla aramayın.

Ben ailenin ve Yaşar yöneticilerinin Selçuk Bey’in bu hassasiyetini çok iyi bildiklerini biliyorum. Ve Yaşar ailesindeki Karşıyaka tutkusunun asla bitmeyeceğinden emin olabilirsiniz.

Ama şunu da unutmamak gerekir.

Her şeyin bir sonu vardır; Karşıyaka yönetimi de farklı bir sponsorluk stratejisi izlemek isteyebilir.

Hep hatırlatıyor ve yazıyorum.

Bütün bunları yaparken mutlaka iyi bir iletişim dili kullanmanız gerekir. Bunları şeffaf olarak kamuoyuyla paylaşmanız lazım. Bence Karşıyaka yönetimi bunu yapmalıydı ve hala da yapabilir.

Bu arada Selçuk Yaşar ve Yaşar ailesi her zaman özeni, saygıyı hak ediyor.

Yazarın Tüm Yazıları