Özgener aday olmalı

Mahmut Özgener, Futbol Federasyonu Başkanlığı’na aday olmalı mı, olmamalı mı?

Haberin Devamı

Bence olmalı...
Çünkü...
Türkiye’nin en kritik ve en zor koltuklarından birinde oturup da bu kadar hakkı teslim edilen bir başka başkan bugüne kadar çıkmadı.
Tarafsız kalmayı başardı, kimseye torpil geçmedi.
Yıllarca Altay’ın başkanlığını yaptığı halde, Altay’ın dramatik bir şekilde 2. Lige düşmesinde bile tek bir yorum yapmadı.
Görev yaptığı süre içinde en ufak bir şaibeden söz edilmedi.
Üç büyükler kadar Anadolu takımlarının da desteği hiç eksik olmadı.
Hep uyumlu oldu, kimsenin dikkatini çekecek, ya da rahatsız edecek bir olaya ne kendisi karıştı, ne de yönetim kurulundan birinin ismi...
Türkiye’de futbolun temsili kadar uluslar arası arenada da temsili unutmadı, UEFA’yla, FIFA’yla iyi diyaloglar geliştirdi.
2016 olmadı, ama 2020 için iddiasını ortaya koydu, Avrupa ve Dünya şampiyonaları için teşkilatını hep hazır tuttu.
Alt yapı için önemli projeleri başlattı; yeni atılımlar için kulüpler birliğiyle söz kesti.
Futbol okullarına destek verdi; yeni yeteneklerin keşfedilmesi için tüm yurtta seferberlik başlatıldı.
Sporun eğitimine de ağırlık verdi, Milli Eğitim Bakanlığı’yla ve bürokrasiyle işbirliğine gitti.
Ayrıca futbolun sadece futbol olmadığını, sporun ekonomisiyle kentlerin kalkınabileceğini hep söyledi.
Çağdaş statlara ihtiyaç olduğunu dile getirdi ve bazı önemli örneklere imza attı.
O yüzden...
Mahmut Özgener, bir kez daha aday olmalı.
Bunu Mahmut Özgener’in İzmirli olmasından, dostumuz olmasından dolayı söylemiyorum.
Yarım kalan projelerine devam etmesi...
Ve özellikle de spordaki şiddet yasasının çıkarılması ve hayata geçebilmesi için de aday olmalı.

Haberin Devamı

Meydanlara bakıp tahmin yapamazsınız

Mitinglerin oylar üzerinde etkisi nedir?
Uzmanlara göre yüzde 5’ten fazla değil.
Peki, buna rağmen neden hala mitinglerde çekilen fotoğraflar üzerine polemik yapılır, bunun üzerinden siyasete devam edilir?
Bunu anlamıyorum.
Aynı meydanda iki hafta üst üste önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuşma yaptı, ardından da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...
Hala bakıyorum, “Bizimki daha kalabalıktı” tartışması yaşanıyor.
Her büyük mitingde olduğu gibi her ikisinde de Gündoğdu’daydım.
Tire’den, Ödemiş’ten, Bayındır’dan, Kınık’tan, Foça’dan, Bergama’dan; yani İzmir’in ilçelerinden gelenlere bir itirazım yok, sonuçta bu kentin geleceği için oy kullanacaklar...
Ama ya Aydın’dan, Denizli’den, Balıkesir’den, Uşak’tan, Çanakkale’den...
Hatta İstanbul’un Avrupa, İstanbul’un Anadolu yakasından...
Ve Türkiye’nin başka şehirlerinden gelenlere ne demeli... Bu seçimde; her seçimde ve her parti için bu eleştirilerim.
Böyle olunca miting meydanlarına bakıp bir tahminde bulunmak da kolay olmuyor.

Haberin Devamı

Siyasetçiler kadar yorulduk

Yıllar önce Fatih Terim’le sohbet ediyorduk. “Hoca sahada en fazla kim yorulur, santrafor mu, orta saha mı, defans oyuncuları mı?” dedim.
“Valla Deniz...” dedi ve devam etti:
“Futbol bir takım oyunu, ama sahadaki hakem, kenardaki teknik direktör de en az oyuncular kadar bazen de onlardan bile daha fazla koşar, yorulur...”
Bizimki de bu hesap oldu.
Mitingler, toplantılar, ziyaretler, telefonlar...
Buluşmalar, yemekler, kahvaltılar...
Söyleşiler, paneller derken...
Galiba gazeteciler de en az siyasetçiler kadar yoruldu.

Yazarın Tüm Yazıları