Otomobilsiz kentler yaratmak mümkün mü?

EURONEWS’te okudum.

Haberin Devamı


Yeni araştırmalara göre Londra, Barselona, Varşova, Brüksel ve Paris’te yaşayanların yüzde 62’si arabaların haftada bir gün yasaklanması gerektiğini düşünüyormuş.
Uygulamanın petrol tüketimini yüzde 5’e kadar azaltabileceği de söyleniyor. Bu Estonya, Letonya ve Litvanya’nın yıllık petrol talebine eşdeğer bir oran...
Aslında 22 Eylül Otomobilsiz Kent Günü olarak bütün dünyada kutlanıyor.
Tabii bizde bu ne kadar uygulanıyor tartışılır ama bu beş kentin talebi birçok şeyi anlatıyor.
Dünyada farklı ülkelerde farklı uygulamalar da yapılıyor.
Örneğin Endonezya’nın başkenti Jakarta’da her pazar sabah 6 ile 11 arasında ana yollar özel araçlara kapatılıyor.
Jakarta’yı gören biri olarak açık söylemeliyim ki; dünyanın en karmaşık trafiğine sahip kenttir benim için...
Ve Jakarta’nın bir gün, belki de birkaç saat sakin geçirmesi bile büyük bir tasarruf getirir.
Bizim şehirlerimizde de trafik giderek içinden çıkılmaz bir hale girmiş durumda...
O yüzden otomobilsiz günleri destekliyorum.
Ve Türkiye’nin büyükşehirlerinin de Londra, Barselona, Varşova, Brüksel ve Paris gibi araçsız günleri, saatleri istemesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu nasıl olur?
Elbette toplu taşım kullanarak, bisikleti hayatımıza daha fazla sokarak...
İzmir bu uygulamayı en rahat yapabilecek şehirlerin başında geliyor.

Haberin Devamı

 
Yeni kavramlar
yeni parametreler

İZMİR Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği ile çalışmalarına başladığı İzmir Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’nı Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında kutlanan Otomobilsiz Kent Günü’nde basına tanıttı. Bu projeleri de destekliyorum.
Çünkü sürdürülebilirlik kavramı giderek daha fazla hayatımızın içine giriyor.
İki yılda tamamlanacak plan kentin daha güvenli, temiz ve erişilebilir olmasını sağlayacak.
Son yıllarda kentlerin itibarını, kredibilitesini bu parametreler sağlıyor.
Dünyanın ilk ve tek Cittaslow Metropolü unvanını da önemsiyorum.
Elbette bu kavramların içini doldurmamız gerekir.
Belki de bu kriterlerle birlikte şehirlerimiz daha modern hale gelebilir.

 
Kırkağaç’a UNESCO
desteği geldi

Haberin Devamı

BİZİM her yerimiz ayrı güzel...
Ve galiba anlatınca büyük de ilgi görüyor.
Örnek mi?
Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek Kırkağaç Yemekleri Kültür Şenliği “UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” sözleşmesi çerçevesinde resmi logo ve uzman desteği kapsamına alındı.
Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği’ni Prof. Alpaslan Özerdem kurdu. Özerdem; uzun yıllardır yurtdışında akademisyenlik yapıyor.
Kırkağaç’ın yöresel yemek kültürünü ve tarihi mirasını korumak, tanıtmak ve bu çerçevede kültürel turizm ile gastro turizmini geliştirmek istiyor.
UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras İhtisas Komitesi Üyesi Doç. Dr. Evrim Ölçer tarafından desteklenen proje ilçenin tarihini, arkeolojik kimliğini ve zengin yemek kültürünü koruma altına alarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak için çalışmalar yapıyor.
Dernek Başkanı Cahit Uslu. Bugün başlayacak programa Mutfak Araştırmacısı, Gazeteci Nedim Atilla, Sezer Altan ve İzmir Mutfak Kültürü Derneği Kurucu Başkanı Sibel Önbaş katılacak. Söyleşiler, atölyeler yapılacak. Leyla Özerdem adına Kırkağaç yemekleri yarışması da olacak.
Yerel olan güzeldir.
Ve bu güzellikleri anlamak, anlatmak, yaşatmak hepimizin görevidir.

Haberin Devamı

 
Daha pastırma sıcakları var

HAVA bir anda soğuyunca “Kış geldi” fotoğrafları sosyal medyada başladı. Eylül, ekim böyledir. Kışın sert geçeceğini söylüyor uzmanlar ama daha pastırma sıcakları da olacak. Yani kaçırılan bir şey yok. Ekim, kasım planları yapanlar ertelemesin. Ve Ege, Akdeniz’in keyfini çıkarsınlar.

Yazarın Tüm Yazıları