Paylaş
Belki birkaç yıl daha aşı olacağız ama belki de kapanmalar bir daha olmayacak.
Tabii beni iyimser bulanlar olabilir.
Çünkü bu salgın gösterdi ki; tablo haftalık bile değişebiliyor.
Yine de tünelin ucunun gözüktüğünü düşünüyorum.
İş hayatında köklü değişiklik beklentisi içinde olanlar artık evlerden çalışacağımızı düşünüyor.
Ben buna da karşıyım.
Hangi işi yaparsanız yapın; evden çalışarak olmuyor.
İnsanların yaratıcılıklarının azaldığını, sosyalleşmenin ortadan kalktığını görüyorum.
Yeni işe alınıp iş arkadaşlarıyla görüşmeyenler bile var.
Peki nasıl bir grup çalışmasından bahsedeceğiz, birbirlerini iyi tanımayan insanlar dijitalde bir araya gelip nasıl üretecekler?
Ben yüz yüze, yan yana çalışmaktan yanayım.
Ve nasıl bir dijital altyapıya sahip olursanız olun hiçbir koşulda yüzde yüz bir başarının yakalanamayacağını düşünenlerdenim.
Eğer robot değilseniz; bir yapay zeka kadar IQ’nuz yoksa, bulunduğunuz ortamdan etkilenmiyor, sosyalleşmeyi es geçiyorsanız tabii bilemem.
Ama hepimiz insanız ve hiçbirimiz yalnız kalarak, evde oturarak bazı işlerin olamayacağını biliyoruz.
O yüzden önce hibrit, sonra yüz yüze ve ofislere geri dönmek için takvimlerimize bakalım.
Türkiye bu listede olmalı
BRÜKSEL, Kovid-19’a karşı tam aşıları olan veya hastalıktan kurtulan yolcuların Avrupa Birliği’nde dolaşırken test ve karantina gibi kısıtlamalardan tamamen muaf olmaları gerektiğini söyledi.
Brüksel demek Avrupa Birliği demek...
Bu arada önce Avrupa çapında geçerli olacak bir seyahat kartı çıkarma önerisi de bulunuyor.
Avrupa Komisyonu iki standart geçerlilik süresi öneriyor. PCR testleri için 72, hızlı antijen testleri için de 48 saatlik bir süre...
Daha önce Dijital Yeşil Sertifika olarak adlandırılan AB Dijital COVID Sertifikası (EUDCC), seyahat kısıtlamalarının 27 üye devletin tamamında kaldırılmasına izin verecek ve AB üyesi olmayan belirli ülkeler için de geçerli olacak.
Türkiye mutlaka bu ülkeler arasında olmalı.
Çünkü Türkiye’nin en fazla ilişkisi Avrupa’yla...
Ekonominin büyümesi de buna bağlı...
Hepimiz bunun için baskı yapmalıyız.
Göztepe çok şanslı
GÖZTEPE Kulübü Başkanı Mehmet Sepil bir açıklama yaparak kararının kesin olduğunu söyledi.
Ve dedi ki;
“Hayatımda aldığım en zor karardı. Kendi ayakları üzerinde duran bir Göztepe hayalim var. Bu kulüp için elimden gelen her şeyi yapacağım. Hiçbir Göztepe taraftarının bundan bir şüphesi olmasın. Bu kulübün borcu yok. Varsa da ben öderim. Tek eksiğimiz altyapı. 24 saat Göztepe için çalıştım. Aileme hiç vakit ayıramadım. Göztepe başkanlığı finansal olarak büyük yüktü ancak büyük bir zevkle yaptım.”
Bu sözlerin samimiyetini çok iyi biliyorum.
Gerçekten Türkiye’de Sepil gibi bir kulüp başkanı azdır.
Her kulübe bir Mehmet Sepil bulmak lazım.
Göztepe çok şanslı...
İki gün bile olsa çok mutlular
OĞLUM Atlas bugün okula gideceği için çok mutlu.
Eminim bütün çocuklar aynı duygularda...
Yine tekrarlıyorum.
Her şeyi kapatıp okulları, özellikle de ilköğretimleri açık tutacaktık.
Eskiden okul tatil olduğunda havaya zıplayan çocuklar şimdi okula gittiklerinde zıplıyor.
İki gün bile olsa mutlulukları yüzlerinden okunuyor.
Teşekkür borçları var
TELEVİZYONLARDAKİ tartışma programları hep aynı konular, tartışanlar da hep aynı isimler olunca Netflix’de, Blu TV’de, Amazon Prime’da seyredilecek dizi kalmadı. Bence dijital platformlar programlara katılanlara teşekkür etmeliler.
Asıl bana iyi gelen
Twitter’a bakınca dünya yıkılıyor. Hep olumsuz haberler, sözler... Ve gereksiz tartışmalar...
Facebook’u gençler terk ettiğinden beri orası da biraz iç karartıcı geliyor.
Vaktim varsa biraz İnstagram’a bakıyorum. Bana daha eğlenceli geliyor. Ama en güzeli sosyal medya detoksu, asıl bana iyi gelen de bu detoks...
Paylaş