Paylaş
Fotoğrafa durup durup bakmaktan kendimi alamadım.
Tabii gözyaşlarımı da herkes gibi tutamadım.
Bir mucize gerçekleşmişti.
Dün de öyle oldu.
Ayda, sanki hiçbir şey olmamış gibi bulunduğu yerden çıkarıldı.
En ufak bir çizik yoktu vücudunda...
Elif Perinçek gibi Ayda Gezgin de, “Umut varsa hayat da vardır” dedirtti bize...
Keşke her gün mucizeler olsa...
Keşke bize moral veren benzer olaylar yaşasak...
Ve keşke yarım kalan hayatlar olmasa...
Ama biliyorum; mucizeler her gün olmuyor.
Bütün Türkiye İzmir’de
DEPREM anından beri o bölgedeydim, Bayraklı’da, Bornova’da...
Her gün arabayla geçtiğim caddelerin yan sokaklarındaydım.
Ve sembol olan Rızabey ile Doğanbey Apartmanı’nın önünde...
Bu bölgede kurulan çadırları ziyaret ettim.
Türkiye’nin her yerinden gelmiş AFAD, AKUT, İtfaiye Daire Başkanlıkları, gönüllüler, sivil toplum örgütleri...
Gece gündüz demeden olay yerinden ayrılmadılar.
Bazılarını yere yatmış, bazılarını kendi çadırlarında biraz dinlenirken ziyaret ettim.
Bütün Türkiye İzmir’de...
Ve bunu görmek, bunu bilmek hepimize iyi geliyor.
“Ayda ben, iyiyim”
İYİ ol hep Ayda’cım...
Ayda’nın yerini tespit eden kurtarma ekibinden Nusret Aksoy, yer tespiti sırasında sessizliğin olduğu o anlarda küçük kızın sesini duyduğunu, seslendiğinde, “Ayda ben, iyiyim” dediğini anlatırken, ağlamamak mümkün değildi. Ekipler yanına gittiğinde “Babam nerde?” demiş.
Kurtarma ekipleri kısa bir süre sonra annesi Fidan Gezgin’in cansız bedenine ulaştı.
Fidan kızıyla birlikte olabilseydi çok daha mutlu olacaktık.
Borç listesi çıkınca
herkes oturup ağladı
İZMİR depreminin sembol apartmanlarından biri de Doğanlar’dı. Enkazın önünde biz çalışmaları izlerken, bir kalabalık oluştu. Arama kurtarma çalışmasında ekipler, üçüncü katta oturan Emine Kavak isimli kadının çantasını bulmuşlardı. Kavak’ın borçlarının listesini yaptığı ve ödemek için bir miktar para ayırıp poşete koyduğu görüldü. Aklımdan çıkmayan deprem öykülerinden biri de buydu.
İyilik alanlarını sevdim
BÖLGEDE dolaşırken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin oluşturduğu çadır alanlarında kurulan iyilik noktalarını fark ettim. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe yardım etmek isteyenler için bir ihtiyaç listesi yayınladığını ve saatler içinde beklentilerin karşılandığını açıkladı. Bu duyarlılık o kadar önemli ki...
Ama bundan sonra da ihtiyaçlar hep olacak.
Bu iyilik merkezinin uzun bir süre açık olmasını bekliyorum.
Kovid 19’u da unutmayın
İSTER istemez bir kalabalık var. Çoğunlukla herkesin maskesi var ama bu virüs en ufak bir açığı affetmiyor.
O yüzden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uyarısını unutmayalım. Kovid 19 ile mücadele ederken böyle bir depreme yakalandık. Koronovirüs de deprem kadar tehlikeli...
Düşünmek bile istemiyorum
Çok sayıda binada hasar olduğunu biliyoruz. Ama yıkılan üç bina var. Ya daha fazla olsaydı, ya daha fazla kişi enkaz altında olsaydı. Ve bu deprem Sisam değil de, İzmir depremi olsaydı. Düşünmek bile istemiyorum.
Paylaş