Paylaş
Yılların Etap’ı, İzmir’in en güzel yerinde bize baktı, biz ona...
Oysa, ne önemli buluşmalara ev sahipliği yapmıştı, ne kritik toplantılar burada düzenlenmişti.
İzmir’in kadersizliği...
Ne diyelim...
İyi ki, Özkardeş Ailesi turizm yatırımlarını genişletme kararı aldı da binayı ihalede kazandı.
Hızlı restorasyon yapıldı ve dünyanın en önemli otel zincirlerinden biri olan Mövenpick’e işletmesi verildi.
Önce yabancı bir genel müdür geldi, ardından da bir Türk, ama uzun yıllardır yurtdışında yaşamış bir kişi Melik Kızılcan atandı.
Kızılcan; hayatı turizmle, hizmet sektörüyle geçmiş bir kişi...
Hemen kolları sıvadı, İzmirlilerle iyi ilişkiler kurdu.
Bununla da kalmadı; Mövenpick İzmir’i kendi zincirinin en güçlü halkalarından biri haline getirdi.
Size önce biraz Melik Kızılcan’dan bahsedeyim.
¡¡¡
Kızılcan, İngiltere Bournemouth Üniversitesi’nde işletme ve İsviçre IHTTI’da “Otel Yönetimi” konusunda eğitim almış.
Meslek hayatına Etap Otel İzmir’de başlamış. Daha sonra İsveç’te sahibi olduğu restoranları işletmiş. Ardından kariyerine dünyanın birçok ülkesindeki Sheraton, InterContinental, Four Seaons ve Ritz Carlton gibi önemli otel zincirlerinde yöneticilik yaparak devam etmiş. Bu zincirlerin ABD ve Avrupa’daki birçok otelinde Genel Müdür olarak çalışmış.
Kızılcan; son olarak Mısır’da Sunrise La Maison Arab Resort’un Genel Müdürü olarak görev yapmış.
Güzel olan da işe başladığı, hem de alt kademeden stajyer olarak çalışma hayatına girdiği yere Genel Müdür dönmesi...
Yani hayata yeni başlayacak gençler için örnek bir başarı öyküsü...
Bütün bunları da dünyayı gezerek, önemli zincirlerde engin deneyim kazanarak yapmak da ayrı bir keyif...
Ama insan nereye giderse gitsin, hangi imkanlarla çalışırsa çalışsın...
Yine kendi memleketine dönmek istiyor.
Hele bu adres İzmir ise...
İnsan başka bir şey görmüyor.
Melik Kızılcan da bunu yapmış.
Avrupa, Amerika, biraz Ortadoğu derken...
Mövenpick’in teklifini hiç düşünmeden kabul etmiş.
¡¡¡
Aslına bakarsanız, bu transferden Kızılcan kadar Mövenpick de mutlu anlaşılan...
Neden mi?
Anlatayım...
Mövenpick, büyük bir grup...
Avrupa’nın farklı noktalarında 27 oteli bulunuyor.
Her biri ayrı kültürün, ayrı coğrafyanın otelleri...
Genellikle şehir otelleri...
Her zincir gibi kendi içinde de bazı denetim ve ödüllendirme yöntemleri uyguluyorlar.
Müşterinin memnuniyetini otele girişten çıkışa kadar ölçmeye; iyi yönleri kuvvetlendirmeye, eksik yönleri tamamlamaya çalışıyorlar.
O yüzden anket formlarıyla, elektronik postalarla ve farklı yöntemlerle müşterilerle bir diyalog kuruyorlar.
Sonuç...
Mövenpick İzmir’i 27 otel arasında farklı bir noktaya getiriyor.
Yani, İzmir’e gelip Mövenpick’te kalanlar arasında yapılan anketlerde otel hep zirvelerde çıkıyor.
Mayıs ve haziran aylarında üst üste gelen birincilik de bu başarıyı kanıtlıyor.
Elbette Melik Kızılcan çok mutlu...
Asıl olmasın ki...
¡¡¡
Ben İzmir’in turizm geleceğine inanın biriyim. O yüzden de sektörün gelişmesini yakından takip ediyorum.
Melik Kızılcan’la aslında aynı şeyleri düşünüyoruz.
Ben de Kızılcan da mümkünse yatak kapasitesinin artırılmasını istiyoruz.
Kızılcan şunları söylüyor:
“Hepimiz kazanmalıyız. Swiss’in başarısı bizim başarımız olmalı; Crowne Plaza’daki doluluk hepimizin yüzünü güldürmeli, Kaya İzmir’in bu rekabetin içine katılması bizleri motive etmeli... İzmir’in gerçek anlamda bir turizm şehri olabilmesi için daha çok otele ihtiyacı var. Hepsi de iş yapabilir, hepsi de başarılı olabilir...”
Gerçekten de birkaç yıl içinde çok yeni, butik, şehir otelleri açıldı.
Hepsinin sahipleriyle, genel müdürleriyle konuşuyorum.
Mutsuz olan yok.
Daha da iyi olacaklar...
Bundan eminim...
Çünkü İzmir yükseliyor...
Bize düşen bu ivmeyi arttıracak yeni organizasyonlar yapmamız.
Bunun da yolu daha organize olmaktan ve uluslararası büyük projelere imza atmaktan geçiyor.
Paylaş