Mega müzeye kadar tarihi biz tanıtalım

Elibol, Türkiye’de İstanbul, Ankara ve Konya’da, yurtdışında ise İsviçre, Kuveyt, Bahreyn Nijerya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Özbekistan gibi ülkelerde çok sayıda zincir otelde çalışmış.
Otelcilik sektörünün önemli zincirlerinde görevler yapmış; son olarak da Kazakistan’daki Intercontinental Almaty Hotel’in genel müdürlüğünü bırakarak İzmir’e gelmiş.
Rıza Elibol’un bir önerisi var.
Bana ilginç geldi.
Elibol diyor ki:
“İzmir’in turizmini büyütmek, geliştirmek hepimizin görevi Her birimiz misyoner gibi çalışmalıyız ve üzerimize düşeni yapmalıyız. İzmir için çok alternatif var. Planlanan mega müzenin kentte turist hareketini artıracağını düşünüyorum. Ama bunun için önümüzde daha uzun bir zaman var. Yani projenin hayata geçmesi için en az bir beş yıla ihtiyacımız var. İzmir’e geldiğimde müzeleri gezdim, yetkililerle konuştum. Depolarda 35 binden fazla eser olduğunu biliyoruz. İzmir için bir önerim var. Swissotel’in konumu, alanı, bahçeleri zaten bir sanat oteli konumunda. Biz bu eserlerden bazılarının otelimizde teşhir edilmesini üstlenmek istiyoruz. Mega müze yapılıncaya bazıları buralarda görülebilir. Biz güvenliğini, sigortasını üstleniriz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız hangi şartları ortaya koyarsa yerine getirmeye de hazırız. Buraya personel tahsis edebiliriz. Zaten otel içindeki eserleri incelemek, görmek isteyenler için iki personelimizi görevlendirdik. Gelenlere turlar yaptırıp bilgiler veriyoruz. Bu konuda bir faydamız olacaksa her türlü hizmeti vermeye hazırız...”
Neden olmasın?
Güvenlik sağlanacaksa, gerekli şartlar yerine getirilecekse...
Bu eserlerin depolarda değil; kentlerin farklı yerlerinde sergilenmesi olmaz mı?
Dünyada benzer örnekleri var.
Bu uygulama pilot olarak İzmir’den başlatılabilir.

Sanat oteli konsepti İzmir’e çok uygun

Swissotel Grand Efes, zaten bir sanat oteli olmuş.
Dikkatinizi çekmiştir; otelin içinde birçok ünlü sanatçının eserleri sergileniyor.
Otel sergisi için özel olarak hazırlanmış; “Grand Efes; Çağdaş Mekanda Sanat” isimli kitabı edinmenizi ve bakmanızı tavsiye ederim.
İçeride hem Türk çağdaş sanatı, hem de İzmir için tarihi bir değere sahip olan eserler var.
Büyük Efes Oteli’nden miras kalan eserler, otelin sanat danışmanı ve heykeltıraş Cumhur Ata Türk başkanlığında yürütülen bir restorasyon çalışmasıyla elden geçirilmiş.
Bu koleksiyon aralarında Bedri Rahmi Eyüboğlu, Jale Yılmabaşar, Attila Galatalı gibi Türkiye’nin değerli sanatçılarından oluşan bir grubun eserlerini içeriyor.
Ancak Büyük Efes Oteli’nden Swissotel Grand Efes’e geçiş sürecinde yeni eserler de eklenmiş.
Otel girişinde misafirleri dünyaca ünlü Kolombiyalı sanatçı Botero’nun 2.5 metre boyundaki Atlı Adam heykeli karşılıyor.
Bu heykel İzmir’de ve Türkiye’de ortak mekanda sergilenen bu ebatta ilk Botero heykeli.
Venice Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olan ünlü heykeltıraş Rabarama, diğer adıyla Paola Epifani’nin eseri Giyotin de Ekim 2010’dan itibaren de oteldeki yerini almış.
Ayrıca otel odalarının her birinde Türk çağdaş sanatının önemli temsilcilerinden Devrim Erbil’in İzmir’i anlatan çalışmaları eklenmiş.
Güneş Çınar ve Yaşam Şaşmazer’ın ahşap pano üzerindeki şehir rölyefleri, Alev Gözonar’ın renk tünelleri, Seçkin Pirim’in üç boyutlu çalışmaları otelde sergilenen yeni dönem eserleri arasında.
Ayrıca Kemal Önsoy, Mithat Şen, Mike Berg, Gültekin Çizgen, Zeynep Eren, Serdar Arat, Levent Morgök, Melek Mazıcı da otelde eserleri yer alan diğer sanatçılar...
Swissotel Grand Efes’in yeni genel müdürü Rıza Elibol’un önerisini ilginç ve değerlendirmeye değer buldum.