Paylaş
Harika bir organizasyondu.
Yüzlerce genç denizin üstündeydi.
Dünyanın her yerinden bine yakın kişi bu güzel yarışta bir araya geldi, Türkiye’yi daha yakından tanıma fırsatı buldu.
Takım yarışlarında Türkiye 48 takım arasında dördüncü oldu.
Ben optimist yapan gençlerimizi gördüm, onlarla sohbet ettim.
O yaştaki gençler için böyle bir organizasyonda yer almak bile büyük başarıdır.
Bu arada Arkas Lojistik’e de bir teşekkür borcumuz var.
Yarışın bütün ekipmanlarını toplayıp Bodrum’a getirdiler. Böylesine bir destek olmasaydı şampiyonayı yapmak kolay olmazdı.
Her fırsatta yazıyorum.
Şirketler markalarına iyi bakmalılar; onları büyütürken, zirveye taşırken doğru hamleler yapmalılar.
Sürdürülebilir sosyal projelere destek olmalılar.
Çünkü bir aşamadan sonra markalar hepimizin oluyor.
Üstelik akılcı, sürdürülebilir, amaca uygun, tematik sponsorluklar da markanın güçlenmesini sağlıyor.
Sponsorluklar da iyi yönetilmeli kısaca...
Dünyadaki benzeri organizasyonlara destek bulmak çok zor olmuyor.
Türkiye’de ise tam tersi...
Markalarını büyütmek isteyen herkese yazıyorum.
İletişim stratejilerinizi gözden geçirin.
İyi planlanmış adımlar kurumsallaşmanızı hızlandırır ve büyük katkı sağlar.
Bodrum’un trafiği
İstanbul’u aratmıyor
BODRUM hepimizin gözbebeği...
Ben Bodrum’da uyanmayı, Bodrum’da vakit geçirmeyi seviyorum.
Ama söylemem gerekir ki...
Bodrum artık bir büyük şehir...
Bir yerden bir yere gitmek saatler sürüyor.
Konuşmalara baktım.
Küçük İstanbul, İzmir’den farkı yok.
Yeni yollar açılmasına karşı olanlar var.
Biliyorum mantıklı bir gerekçeleri de var.
Ama keşke Bodrum gibi yerler bu boyutlara gelmeden bu tür uyarılar daha yüksek sesle yapılmış olsaydı.
Sadece yazları değil; artık kış aylarında da trafik sıkışıklığının olduğunu biliyoruz.
Peki; bir çevre yolu yapılabilir mi?
Ya da yapılmalı mı?
Veya geçişleri rahatlatacak bazı rötuşlar olabilir mi?
Bence bütün bunları konuşmanın zamanı geldi de, geçiyor.
Sağlık zirvelerine
devam edeceğiz
GEÇEN hafta yaptığımız sağlık turizmi zirvesinde bir kez daha anladım ki İzmir’e ilgi büyük...
Hastanelerin yatırım planlarında İzmir’in ayrı bir yeri var.
Mevcut olanlar arasında da ikinci, üçüncü hastaneyi yapma istekleri var.
Hepsinin yatak kapasiteleri dolu ve yeni projelere de açıklar...
Ancak Sağlık Bakanlığı’nın bazı çekinceleri var.
Bakanlığı elbette anlıyorum.
Sistemin devam etmesi ve iyi çalışması için kontrollü bir büyümeyi teşvik ediyor.
Ancak İzmir gibi dışarıya da açık bazı şehirlerimizdeki kapasiteye göre bakanlığın yeni planlamalara gitmesi gerekiyor.
Sağlık turizmi zirvelerine devam edeceğiz.
Çünkü tarafların bir araya gelmesi gerçekten çok önemli...
İzmir’in geleceğinde bu sektörün büyük bir yer tutacağına inanıyorum.
Kültürpark’tan daha
büyük yeşil alan
İZMİR 2026 yılında Botanik EXPO’suna evsahipliği yapacak.
Yeşildere’de imar plan değişikliğine gidiliyor.
Ben bu tür projeleri çok önemsiyorum.
Çünkü eğer biz kente nefes aldıramazsak inanın yaşanmayacak şehirlerimiz olacak.
Büyükşehirlerimiz hala göç almaya devam ediyor.
Ve ne altyapı yetiyor, ne de sosyal alanlar...
Düşünsenize İzmir’in göbeğinde Kültürpark olmasaydı ne olurdu?
En azından kentin merkezinde insanların spor yapabileceği, kültürel aktivitelerde buluşabileceği, nefes alabileceği bir alan var.
Kentlerimizde büyük alanlar bırakalım.
Buraları çok amaçlı kullanımlar için kullanalım.
Göreceksiniz Botanik EXPO sayesinde o bölge çok farklı olacak.
Paylaş