Lokalden dünyaya uzanan bir yolculuk

Türkiye’de ilk endüstriyel sirkeyi Fersan üretti. 1978 yılında kurulan bir marka; turşu üretim tesisi ile Türkiye’deki global fast food restoran zincirlerinin tek turşu tedarikçisi konumuna geldi.

2012 yılında da DEVELEY Senf & Feinkost GmbH'nin bünyesine katıldı. Develey; dünyanın en büyük hardal üreticisi ve çok farklı ürün çeşidine sahip bir marka...

Fersan, İzmir Kemalpaşa’daki iki fabrikası ve Manisa Turgutlu’daki bir fabrikasıyla sadece Türkiye’de değil, global pazarda da önemli bir konuma ulaştı.

Gürhan Güven’i uzun zamandır takip ediyorum.

Fersan’ın bir dünya deviyle evliliği sürecini çok başarılı yönetti; kadrosunu güçlendirdi ve farklı ürünleri de raflara soktu.

Şimdi Develey Türkiye’yi bir stratejik merkez gibi görüyor.

Develey hardallarını Türkiye’de üretecek Fersan, aynı zamanda Develey’in Afrika ve APMEA bölgesinde temsilci oldu.

Löwensenf ve Fransa’nın köklü hardal markası Reine de Dijon ve AIKO markalı Uzakdoğu sosları da bu çatı altında olacak. Fersan’ın Türkiye pazarına sunduğu Teekanne çay markası ve birçok ithal ürün de artık Türkiye’de üretmeye başlayacak.

Gürhan Güven; sirke sektöründe yüzde 25’lik payla pazar lideri olduklarını söylüyor.

Doktorlarımın tavsiyesiyle güne bir bardak sirkeli suyla başlayanlardanım. Yanına iyi bir zeytin yağını da unutmuyorum. Güven; turşu grubunda kapasitelerini yüzde 60 artırdıklarını ve 10 bin tona çıktıklarını söylüyor.

Gürhan Güven şunları söylüyor; “Son üç yılda 22 ülkeyi daha ekleyerek; ihracat yaptığımız ülke sayısını 42’ye çıkardık. Cironun yüzde 35’i ihracattan, ihracatın yüzde 70’i de turşudan geliyor. Sirkelerin yüzde 20’sini, turşuların ise yüzde 95’ini ihraç ediyoruz.”

Son yatırımlar gösteriyor ki; Develey Türkiye’yi bir üretim üssü haline getirecek, ihracat rakamları da artacak.

Sirkeder’i kurdular

tağşişe karşı geldiler

GÜRHAN Güven; Türkiye Sirke Üreticiler Derneği’nin de başkanı...

Dernek sağlıklı ve kaliteli hammadde üretimi için kurulmuş. Birçok üründe olduğu gibi sirkede de tağşişli sirke üretimi büyük sorun... Mevcut sirke yönetmeliğinde asetil metil karbinol testi uygulanıyor. Örneğin yüzde 5 oranında bile sirke olan karışım bu testten başarıyla geçebiliyor.

Türkiye sirke pazarının yüzde 80’ini oluşturan 4 büyük marka yani Fersan, Kühne, Ajinomoto-Kemal Kükrer ve Tariş sektördeki sahte ürün riskine karşı harekete geçerek SirkeDer’i kurdu.

Güven; “Derneğin öncelikli amacı mevcut mevzuatın değiştirilmesi neticesinde en kaliteli sirkenin Türkiye’de üretilmesini sağlamak” diyor.

Bölgesel tatları not ediyoruz

DEVELEY’in başlangıcı 1854’e kadar uzanıyor.

Şirketin kurucusu Johann Conrad Develey tatlı hardalı geliştiren kişi... Sonrasında birçok ürün ilave oluyor.

Çeşniler, soslar, farklı hardallar, turşu, sirke...

Develey bir aile şirketi ama küçük başlangıçların büyük hikayeler yazmasına olanak sağlıyorlar.

Sevdiğim ve doğru bulduğum bir felsefeleri var.

“Tüketicilerin bölgesel tat tercihlerini biliyor; not ediyoruz ve markaları genişletirken bölgeselliğin korunmasını sağlıyoruz.”

Hep söylüyorum.

Yerel, lokal olan çok daha değerli...

Standarttan çıktığınız zaman size kaçak değil; çok daha büyük bir dünya ortaya çıkıyor.

Ve ekliyorlar; “Gelecek nesilleri düşünen ve sürdürülebilir ekonomik iş uygulamalarına güvenen bir aile şirketiyiz. Çalışanlarımız, çevre, sürdürülebilirlik ve bölgesellik üç temel değerimiz...”

Büyüme sürecek yeni ürünler gelecek

DEVELEY Group CEO'su Michael Durach da birkaç ay önce Türkiye’deydi.

Ve dedi ki;

“Türkiye Ortadoğu ve Afrika için müthiş bir lokasyon. Türkiye ihracatımızı buradan büyüteceğiz. Yaptığımız yatırımlar devam ediyor ve etmeye de devam edecek. Fersan olarak Develey hardallarını Türkiye'de üreteceğiz. Türkiye ekonomisine sağlayacağımız büyük katkılar bizi şimdiden çok heyecanlandırıyor. Fersan denilince akla ilk sirke geliyordu. Artık bu durum yavaş yavaş değişiyor. Artık İspanya ve Fransa zincir mağazalarının da turşu tedarikçisi olduk.”

Sadece zihinde değil

kalplerde de olmak

GÜRHAN Güven’in, iş yaşam dengesi konusunda firmada uyguladıkları hoşuma gitti.

“Önce insan” diyor ve ekliyor; “İzin sürelerinde bir takım iyileştirmelere gittik. Çalışan bağlılığımızı iyileştirme stratejilerimizi, kurumsal hedeflerimizden biri haline getirdik. Babalık izni 10 güne çıkarıldı, annelik iznine resmi doğum raporu bittikten sonra 15 gün eklendi. Evlilik izni 5 güne çıkarıldı. Süt izni ilk 6 ay için 3 saate çıkarıldı. Ölüm izni birinci derece yakınlar için 5 güne çıkarıldı, ikinci derece yakınlar için ise 1 gün izin hakkı eklendi. Sigara kullanmayan personelin izin sürelerine beş gün ilave etti. Biz hem çalışanlarımızın hem de tüketicilerimizin sadece zihninde değil, kalbinde de olmak istiyoruz.”