Paylaş
Herkes gibi sonuçlarını biz de merak ediyoruz.
Çünkü İstanbul demek; Türkiye’nin yarısı demek...
Ve burada alınacak sonuç bütün ülkeyi etkileyecek.
Özetle...
İstanbul seçimleri Türkiye’nin siyasi iklimini etkileyebilecek kadar önemli bir seçimdir.
***
Birkaç gündür İstanbul adaylarının bir televizyon programında buluşup buluşmayacakları tartışılıyor.
Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu “Ben varım” dedi; Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım ise bir şart koştu “Sadece İstanbul’u konuşalım” dedi.
Bu buluşma olur mu bilemem ama ben olmasını çok isterdim.
Çünkü gelişmiş bütün demokrasilerde bu tür programlar yapılıyor.
Seçmenin kafasındaki sorular ve adayların bunlara verecekleri cevaplar gerçekten seçim süreçlerini etkiliyor.
***
Aslında biz bunu geçen seçimlere kadar İzmir’de yapabilmiştik.
Hatırlayanlar olur.
Erol Yaraş’ın yönetimindeki Ege TV’de Aziz Kocaoğlu ile Taha Aksoy’u buluşturup sorularımızı sormuştuk.
Program gayet de güzel olmuştu.
Ratinglerin epeyce yüksek çıktığı bir siyasi buluşmaydı.
Daha önceleri örneğin 1999’da yine benim gazeteci olarak katıldığı bir canlı yayın çok etkili olmuştu.
O dönem DSP rüzgarı esiyordu ancak Ahmet Piriştina’nın rakipleri de deneyimli isimlerdi.
Yüksel Çakmur, Burhan Özfatura, Kutlu Aktaş ve Ahmet Piriştina’ya sorularımızı sorduk, yanıtlarımızı aldık.
Piriştina’nın yıldızlaştığı programlardan biriydi.
***
Bir süredir unutulan bu geleneğin yeniden başlaması gerekir.
Ben destekliyorum.
İçerik hep kral
kalmaya devam edecek
ESKİDEN medya dediğimizde sadece gazeteler, dergiler, radyolar ve televizyonlar vardı.
Benim gazeteciliğe başladığım yıllarda ise radyoların sayısı sınırlı, televizyon kanalları TRT’den ibaretti.
Sonra internet girdi hayatımıza, televizyonlar, tematik radyolar...
Ve çok sonra sosyal medya...
Akıllı telefonlarla birlikte alışkanlıklar da değişmeye başladı.
Ama şunu söyleyeyim.
Ne olursa olsun, hangi yeni şey çıkarsa çıksın içerik kral olmaya devam edecek.
İçerik üreten markalı haber kanalları hayatımızda önemli olacak.
Ve bir şeye daha dikkat çekeyim.
Geleneksel medyayla dijital medya buluşmadığı zaman istediğiniz sonucu hala alamıyorsunuz.
Herhangi bir kampanyada deneyebilirsiniz.
Sadece gazete, sadece dijital, sadece sosyal medyayla istediğiniz, verimli sonuçları alamıyorsunuz.
Hepsini ölçülü bir stratejiye bağlı olarak yaptığınızda geri dönüşler sizi mutlu ediyor.
Bugünün medyası öyle bir medya...
Yönetmesi zor anlayacağınız.
Her yerde olmanız gerekiyor ve sürekli bir iletişim kullanmanız isteniyor.
Ege’nin medyası
İZMİR geleneği olan bir medyadır. Yakın tarihin en önemli gazetecileri İzmir’den çıkmıştır. Sektör adına iyi bir laboratuvar olduğunu söyleyebilirim.
Son yıllarda İzmir medyasında da bazı gerilemeler oldu.
Televizyonlar kapandı ya da devredildi.
Bazıları internet yayıncılığı yapmaya başladılar.
Ama ben güçlü bir televizyonun eksikliğini hissediyorum.
Ve elbette iyi radyoların da olması gerektiğini düşünüyorum.
Yereli bilmeden genel yorumlanamıyor.
Yereli güçlendirmeden ulusal olunmuyor.
Yerele sahip çıkmadan kendini iyi anlatamıyorsun.
İzmirliler, Egeliler medyalarınıza sahip çıkın.
Sıcaklar geldi
BEN kışı seviyorum. Ama yazı daha çok seviyorum. Baharlara ise bayılıyorum. Ama gerçekten de sert bir kış yaşadık. Yağmurlar, rüzgarlar kesilmedi. Ben evimin yakınlarında eksi 10, 12’leri gördüm.
Beni etkilemez, her mevsimin ayrı güzelliği olduğunu biliyorum.
Yine de yazı özlediğimi söylemeliyim.
Şimdi Afrika sıcaklarından bahsederek uyarıyorlar.
Valla Sibirya kışını yaşadıktan sonra Afrika sıcakları iyi gelecek.
Paylaş