Paylaş
İmar barışını olumlu buluyorum.
Devletle vatandaş arasında uzun yıllardır süren anlaşmazlıklar, çelişkiler en azından son bulacak.
Bu işin pozitif tarafı...
Devlet fotoğrafı gerçek anlamda çekecek; bana kalırsa kentsel dönüşüm asıl şimdi başlayacak.
Dün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, imar barışına gelen başvuru sayısını açıkladı.
İmar Barışı’na 3 milyon 780 bin vatandaşımız müracaat etmiş, 1 milyar 350 milyon lira para ödenmiş.
Geçenlerde Hürriyet Ege’nin manşetinden verdik.
İzmir, imar barışına başvurularda İstanbul’dan sonra ikinci sırada geliyor.
Sayı 250’lere yaklaşmıştı.
Barışmakta ne kadar fayda varsa gerçekleri görmek adına madalyonun diğer tarafına bakmakta da fayda var.
3 milyon 780 bin kişinin “Ben geçmişte bir yanlış yaptım, şimdi düzeltmek istiyorum. Barışalım” demesinden de dersler almamız gerektiğini düşünüyorum.
***
Her fırsatta yazıyorum.
Yurtdışına çıktığımda kıskandığım birkaç şey var.
Bunların başında mimari geliyor.
Hiç kimse kafasına göre bir inşaat yapamıyor, izin almadan çivi bile çakamıyor, kentin siluetini bozacak herhangi bir yanlışı yapamıyor.
Yaparsa...
Yaparsa cezası büyük...
Eskiyi korudukları gibi yenilerini de eskiye uygun yapıyorlar.
Tekrarlayayım.
Devletin vatandaşıyla barışması iyi bir şey...
Vatandaşın eksiğini, yanlışını kabul edip bunu belgelemesi, özür dilemesi de güzel bir şey...
Ama bundan sonrasına dikkat etmeliyiz.
Yanlışın yerine doğruyu, çirkinin yerine güzeli inşa etmeliyiz.
Dediğim gibi kentsel dönüşüm asıl şimdi başlıyor.
İmar barışı uyarısı:
Yeni yapılanlar
mutlaka yıkılacak
DATÇA Belediye Başkanı Gürsel Uçar’ın geçen gün bir açıklaması oldu. Dedi ki...
“1 Ocak 2018’den sonra inşaat yapanlar ileride üzüleceklerdir. Bu koltukta ben olmasam da, kim görevde olursa olsun hem Çevre ve Şehircilik hem de belediye tarafından, bu kaçak yapıların kesinlikle geçmişteki gibi görmezlikten gelinmeyeceği iyi bilinmelidir. 1 Ocak 2018’den itibaren inşaat yaptıkları tespit edilenler, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacaklar.”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da, bu konuda geçenlerde bir uyarıda bulundu.
Net yazayım.
1 Ocak 2018’den sonra inşaat yapanlar; yani “Yaparız yanımıza kar kalır. Biz nasıl olsa bitirmiş oluruz” diye düşünenlere şöyle kötü bir haberim var.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyeler, 1 Ocak 2018 itibariyle çekilen hava fotoğraflarını baz alacaklar. Bugünün teknolojisinde hiçbir şey gizli kalmıyor.
Bir tuşa bastığınızda gerçek ortaya çıkıyor.
Ben uyarmış olayım da...
Tersine göçü yönetmek gerekir
YÖNETİM Danışmanlığı hizmeti yapan Mercer firması İzmir’le ilgili bir araştırma yapmış.
İlginç tespitler var.
Örneğin İzmir’de iş arayanların büyük çoğunluğu İstanbulluymuş.
İşgücü Göstergeleri Araştırması’na göre İzmir’e yapılan iş başvurularının sayısında önemli artış gözlemleniyor ve bunun yaklaşık yüzde 60’ını İstanbul’dan gelen başvurular oluşturuyormuş.
Aslında benim uzun zamandır yazdığım bir konu...
Gelen telefonlar, başvurular, ricalardan bunu anlıyorum.
Hele hele İstanbul’a giden İzmirliler ısrarla geri dönmek istiyor.
Tabii tersine göçü iyi yönetmek gerekir.
İzmir küçük bir şehir değil.
4.5 milyon nüfus Avrupa’nın hiçbir yerinde yok.
Ne yaparsanız, ne kadar yaparsanız yapın; altyapı sorunları bitmiyor, yetmiyor.
İzmirliler bu gerçeği de mutlaka dikkate almalılar.
Eğitimde yeni fırsatlar var
YİNE Mercer’in araştırmasındaki önemli tespitlerden biri okullarla ilgiliydi. Bu konuyu da birkaç kez yazdım. İzmir’deki özel okul maliyetleri, İstanbul’da yer alan benzer okullara göre ortalama yüzde 35 oranında daha ucuz gözüküyor.
Yani tersine göç konusunda okul da önemli bir etken oluyor.
O yüzden İzmir’de okullarda birkaç yıldır kontenjan sorunu yaşanıyor.
Bu da eğitimde İzmir’e yeni fırsatlar sunduğunu gösteriyor.
Paylaş