Paylaş
Ancak en kötüsünün sona erdiğini, Türkiye’nin yeniden büyümeye başlayacağı öngörülüyor.
Daha doğrusu moraller bir önceki yıla göre çok daha iyi, bu da iyileşmenin hızlanacağını gösteriyor.
EGE Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar’ın son meclis toplantısındaki konuşması önemliydi.
Diyor ki özetle;
“Pozitif tarafa geçmiş olmak motivasyon açısından önemli. Zira, 2020 yılında da ortalama yüzde 3 civarında büyüme beklentisi hakim. Sanayi ve imalat sanayinin genel büyümenin üstünde büyüyor olması üretimin performansı ve beklentisi adına önemli. Yüksek maliyetlere rağmen sanayicinin performansı çok kıymetli...”
Karamsar olanlara hep aynı cevabı verdim.
Türkiye’nin ekonomisini yorumlarken sadece rakamlara göre değerlendirme yapmamak gerekir.
Birçok organize sanayi bölgesine gidiyorum, serbest bölgeleri geziyorum.
Üretiminin büyük kısmını ihraç eden şirketlerimiz var.
Bu Türk mallarının kalitesini gösteriyor ve dünyayla rekabet edebildiğini kanıtlıyor.
Önemli olan üretime odaklanmak ve mümkünse uzunca bir süre siyaseti ikinci plana atmak...
Yeter ki; üretime odaklanalım.
Dijital dönüşümü ıskalamayalım.
Bu sözlerle moral buldum
DAP Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz ile beraberdik. Çok moralli gördüm. Yılmaz’ın sözlerine itibar ederim, inşaat sektörünün en önemli oyuncularından biridir. Kısa vadeli planlar yapmaz, hep uzun vadeli düşünür. Bugüne yaptığı projeler de hep Türkiye’nin konuştuğu yatırımlar oldu.
Diyor ki;
“Faizlerin düşmesi ve daha da düşecek olması bizim için pozitif bir gelişme. Ekonominin rayına oturduğunu düşünüyorum. 2020’nin göstergeleri de iyi olacak gibi gözüküyor. Biz Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz ve yatırım yapmaya devam edeceğiz...”
Bu sözler benim için önemli...
Ben de biraz moral buldum.
Bu arada DAP Yapı’nın İzmir projesinde sona gelindi.
Şimdi iki önemli proje için çalışıyorlar.
Her ikisi de İzmir’e değer katacak projeler olur.
Takipteyiz.
Caddeler süslenmiş güzel olmuş
BİRAZ Alsancak sahilinde yürüdüm, sonra Karşıyaka’da... Yeni yıl için hazırlıklar yapılıyordu. Bazı caddeler, sokaklar süslenmeye başlanmış. Kentin ana merkezleri güzel olmuş.
Bana göre İzmir gibi bir kentin geceleri daha renkli olmalı. Bir gelin gibi süslenmeli, insana moral vermeli.
Yürürken, dolaşırken hepimizi heyecanlandırmalı.
Biliyorum yapılıyor ama ben daha fazlasını bekliyorum.
Fayton meselesinde yanlış yaptık
ŞU fayton meselesini bir kez daha yazmak istedim. İzmir’den sonra İstanbul’da da, Antalya’da da benzer tartışma yapılıyor. İzmir radikal bir karar alarak faytonları yasakladı. Bence yanlış yapıldı. Bütün dünyada faytonlar vardır ve kentin süsüdürler. İzmir için de semboldür. Ama biz hayvanseverlerin protestoları üzerine toptan kaldırmayı tercih ettik. Oysa bütün dünyada olduğu gibi doğrusunu yapmayı tercih etmedik. Niye?
New York Hyde Park’takiler hayvansever değil mi?
Viyana, Prag sokaklarındaki fayton değil de, başka bir şey mi?
Biz bu ülkeleri, bu kentleri örnek alacağımıza toptan kaldırmayı düşündük.
Çok yanlış yaptık.
Pınar Karşıyaka iyi
bir salon hak ediyor
HEP stat yazıyoruz. Biraz da salonları yazayım. Pınar Karşıyaka bu yıl çok iyi gidiyor. Ben de vakit buldukça maçlara gitmeye çalışıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karşıyaka’ya şampiyon olduğu yıl verdiği bir salon sözü vardı. Yeri bile belli. Ve yapılırsa çok daha görkemli bir salona kavuşacağız. Pınar Karşıyaka maçları kapalı gişe oynanıyor. Birçok taraftar yer bulamıyor. Salonun kapasitesinden dolayı da uluslararası turnuvalar İzmir’e alınamıyor. Salon projesini yeniden hatırlatmak istedim.
Paylaş