İzmir’i bir Modena yapmak mümkün

O kadar futbola endeksli bir spor anlayışımız var ki; diğer alanlardaki başarıları bazen görmüyoruz bile...

Haberin Devamı

Oysa Türkiye çok değişti.

Gençler sadece futbolla ilgilenmiyor.

Bu ülkede gençler kadar yaşı ilerleyenler de artık spor yapıyor.

Ve bu fotoğraf beni daha çok mutlu ediyor.

Bazen popüler isimlerin Türkiye’ye olan transferleri hoşumuza gidiyor.

Ama düşününce keşke bu kaynaklar gençlerimizin daha sağlıklı ortamlarda spor yapmaları için harcansa diye düşünüyorum.

O yüzden yarışmacı kulüpler kadar amatör sporlara destek olanları daha çok önemsiyorum.

Arkasspor futbol dışında voleybola, yelkene yatırım yapan bir grup...

En başından bu yana “İzmir’i marka bir şehir yapabilmek için ekonomi ve sosyal hayat kadar sporun alt yapısına önem verilmesine dikkat çekmek istiyoruz. Futbola endeksli olmayan spor ve başarı anlayışını İzmir’e yerleştirmeye çalışıyoruz. İzmir’i bir voleybol şehri yapma hayalimizi koruyoruz. İtalya’nın Modena şehri örnek alabileceğimiz en iyi modellerden biridir. Bunun yanında İzmir’in doğasına uygun yüzme ve yelken gibi deniz sporlarını da teşvik ettik. Gençlerimizin spor yapma hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bizi lig şampiyonlukları kadar ve belki daha da fazla heyecanlandıran altyapı başarılarımız oldu” dediler.

Sonuna kadar da haklıydılar.

Haberin Devamı

Çünkü dünyada Modena gibi iyi örnekler var.

Bu küçücük yer; voleyboluyla öne çıkmış, bir markaya dönüşmüş adreslerden biri...

İzmir’de çok daha fazlasını yapmak mümkün...

Arkas voleybol takımı gelecek sezondan itibaren Efeler Ligi'ne katılmama kararı aldı.

Çünkü Arkas bütün dikkatini gençlere odaklayacak, milli takımlara daha fazla oyuncu yetiştirmek için çabalayacak.

2003 yılından bu yana spor okullarında 19 binden fazla öğrenci yetiştirmişler.

Eminim bu sayı yeni hedeflerle katlanacak.

Arkasspor’a bu güçlü mesaj ve gelecek hayalleri için teşekkür ederim.

Çünkü futbol kadar diğer branşlar da önemli.

Profesyonel, yarışçı kulüpler kadar amatör ruhla mücadele eden, insanları spor yapmaya teşvik eden kurumlar da önemli.

 

Olimpiyatlar Fransızca

dinleyenleri bile etkiledi

Euronews’te okudum.

Haberin Devamı

Spotify dinleyicilerinin son dönemde Fransızca şarkılara olan ilgisi bir hayli artmış.

Müzik, podcast ve sesli kitaplarda; daha fazla Spotify dinleyicisi Fransızca içeriklere yöneliyormuş.

İngilizce ve Latin kökenli sanatçılar listelerde hâlâ baskın olsa da; bu eğilim grafiği giderek dikkat çekmeye başlamış.

Paris Olimpiyatları'nın ardından dört Fransız sanatçı; Kavinsky, Phoenix, AIR ve Angèle Shazam'ın en çok aranan şarkıları arasında zirveye yerleşmiş.

Fransızca müzik akışları 2019'dan bu yana yüzde 94 oranında artmış; Paris Olimpiyatları'ndan sonra da katlanmış.

Fransa’da yapılan olimpiyatlar hem eleştirildi, hem de ilgiyle takip edildi.

Ama şunu unutmamak lazım, böyle uluslararası büyük organizasyonlar ülkelerin tanıtımı için hala çok önemli bir etken...

Haberin Devamı

Elbette akımlar, trendler önemli ama bu farkındalığın artmasında da büyük organizasyonlar her zaman itici bir güç oluyor.

Türkiye’nin de yapabileceği ev sahipliklerini destekliyorum.

 

Bir kitapta iki kitap
Papa Scala, tendeki huy


Hakan Cem; şahane bir arkadaştır. Şair, müzisyen, viyolonsel sanatçısı... 1985 yılından bu yana İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nda viyolonsel sanatçısı olarak çalışıyor.

“Klasik Orkestra İçin Senfonik Şiir” başlıklı ilk şiiri 2002 yılında “S’imge” edebiyat dergisinde yayımlanmıştı. Susmanın Ötesi dosyası 2003 Arkadaş Z. Özger Şiir Yarışması’nda “Anılmaya Değer Dosya” olarak değerlendirildi. Ölüler İçin Kılavuz adlı eseriyle 2014 M. S. Arısoy Şiir Ödülü'nü aldı.

Haberin Devamı

İkinci kitabı “Öpücük damlası” kitabını oğlu Onur'a ithaf etmişti. Bu yeni iki kitaptan “Tendeki huy” kitabını da oğlu Tuna'ya ithaf etti.

Papa Scala, 'Minyatür' sanatı diliyle şiir dilinin harmanlandığı şiirlerden oluşuyor. Ressam Ayla Aksoyoğlu’nun kapak ve desenlerle ruhuna üflediği kitap, kadim zamanlardan gelen kadırgaların, Fokia eliyle Karaburun arasından geçerek Smyrna girizgâhından başlayan ve 1800 sonları 1900 başları Kokaryalı, Karataş, Sarıkışla, Kâtipzadelerin Konak’ı, Punta, Kordelya, Papa Scala ve daha başka yerleri belleğimize anımsatan şiirlerden oluşuyor.

Tendeki Huy sevgi, zaman, ölüm üzerine dizelerle örülü bir kitap...

Şiir sevenler için harika bir eser olmuş.

 

Haberin Devamı

Ne kadar tanıdık bir hikaye değil mi?

Bu da Denizli’den çıkan bir dolandırıcılık hikayesi...

Bir değil; bin değil, binlerce olayla karşılaştık bugüne kadar...

Ama hikaye hep aynı...

Normalden çok daha fazla kar payı alabilmek...

Denizli'de Dubai merkezli ünlü bir finans şirketinin temsilcisi olduklarını söylüyorlar.

Yüksek kar payı vaadiyle 200 milyon Euro'yu topluyorlar. Yatırımcılara yatırdıkları paranın üzerinden aylık yüzde 15, yıllık ise ana paranın 5 katı kar payı yatırma vaadinde bulunuyorlar. Yatırımcı getirene de yüzde 10 ödeme sözü veriliyor.

Bir süre sonra para yatıranlar, kar payları ve yatırdıkları paralarını alamayınca dolandırıldıklarını anlıyorlar ama paralarını alacaklarını düşünerek önce susuyorlar sonra şikayette bulunuyorlar.

Ne kadar tanıdık geliyor değil mi hikaye...

Seçil Erzan davası devam ediyor.

Çiftlikbank davası yeni bitti; Mehmet Aydın 88 bin yıl hapis cezası aldı.

Titan Saadet Zinciri’nin üzerinden 30 yıldan fazla geçti.

O zaman bu zincire girebilmek için 2400 Alman Markı ödemeniz gerekiyordu.

97 yılında Kenan Şeranoğlu gözaltına alındığında Almanya Mark’tan Euro’ya geçmişti.

Dünyada birçok şey değişti ama yüksek kar almak için kuyruğa girenler kafayı değiştiremedi.

Yazarın Tüm Yazıları