İstikrar, sürdürülebilirlik ve elbette öngörülebilirlik

Dikkat ettim.
İstikrar, sürdürülebilirlik, öngörülebilirlik en çok kullanılan kavramlardı.
Bundan birkaç yıl önce daha başka kavramları konuşuyorduk.
Şu net...
Artık dünyada tek başınıza olmanız mümkün değil ve bu büyük eko sistemin içinde doğruları yaptığınız sürece her zaman önünüze fırsatlar geliyor.
O yüzden her ülke gibi istikrara ihtiyacımız var.
O yüzden sürdürülebilir projelere yatırım yapmalıyız.
O yüzden bireyler de şirketler de sadece yakın gelecekleri konusunda değil, uzun vadeli planlar yapmak için de öngörülebilirlik istiyor.
Yatırım zirvesinde daha çok özel sektörden konuşmacılar vardı.
Kamu adına konuşanların yorumlarında da devletle özel sektör işbirlikleri gündemdeydi.
Her projenin devletin sırtına binmesine karşıyım.
Özel sektör mutlaka devletinin yanında olmalı.
İşleyen birçok model var; birçoğunda da başarı yakalanmış durumda.
Ama devlet de düzenleyici, yol gösterici, vizyon açıcı refleksini iyi kullanabilmeli.
Bütün konuşmalar gösteriyor ki; önümüzdeki yıllar daha rekabetçi bir dünya olacak.
Ve Türkiye dijital ve teknolojik şirketleri sayesinde çok daha hızlı yol alabilir.
Nitekim birçok sanayi kuruluşun temsilcisi yeni kurdukları teknoloji şirketlerine daha çok ilginin olduğunu söylediler.
Bu da yeni dünyanın beklentilerini yansıtıyor.
ESİAD’ın zirvesinde yapılan konuşmalar dijital platformlara da yüklenecek.
Bence hepsi dinlenmeye değer konuşmalardı.

Vali Elban doğu söyledi

İzmir’in yeni Valisi Süleyman Elban bence harika bir konuşma yaptı. Dedi ki...
“Dijital yatırımcılık dışında herkes emlakçılık da yapıyor. Organize sanayi bölgelerinde bile ileride değeri artar diyerek yüzlerce dönüm yer alıyorlar. Sermaye piyasasına gelince; halka arza gidip belli bir finansman sağlamayı düşünürken, manipülasyonla şirketimizin değerini artırarak borsadaki insanları mağdur etmek garip bir şey. Büyük yatırımcının küçük yatırımcıyı boğarak işletmesini devir almaya çalışması da böyle. Yaptığımız işte farklı bir bakış açısında olmamız gerekiyor. Türkiye’de çok iyi örnekler de var...”
Şu bir gerçek...
Türkiye her konuda daha iyisini, daha fazlasını yapabilecek bir ülke...
Ama Vali Elban’ın dediği gibi teknolojiye yatırım yaparak ancak bunu yapabiliriz.

Sibel Zorlu’ya katılıyorum

ESİAD’ın Başkanı Sibel Zorlu dedi ki...
“Rekabet gücümüzü artırmak ve dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmek için katma değeri yüksek üretime geçmemiz şart. Bir diğer koşul da üçüz dönüşüm olarak adlandırdığımız, yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm. Bu çerçevede, bilim-teknoloji-üretim-yatırım ekosisteminin oluşturulması son derece önemli. Yatırımların önünün açılması için öncelikle hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı bakımından güven ortamını tam olarak tesis etmemiz gerekiyor.”
Kesinlikle katılıyorum.

Gözler şimdi CHP’nin adayında

İYİ Parti’nin İzmir adayı kesinleşti. Genel Başkan Meral Akşener, İzmir’de Ümit Özlale ismini açıkladı.
Şimdi gözler CHP’ye çevrildi.
Tunç Soyer, Özlale’nin adaylığıyla ilgili ihtiyatlı konuştu ve henüz kendi adaylığının kesinleşmediğini söyledi.
CHP Genel Merkezi bazı büyükşehirlerin adaylarını şimdiden duyurdu. Aydın’da Özlem Çerçioğlu, Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun adaylıkları kesinleşti.
İzmir, il kongresini yaptı; Şenol Aslanoğlu yeniden il başkanı seçildi.
Genel Merkez’in diğer kentlerin adaylıklarıyla ilgili kongre sürecinin bitmesini bekleyebileceği konuşuluyor.
Kasımın ilk haftası yapılması planlanan kongreden sonra adaylar daha da netleşmiş olacak.
Ancak genel merkezin özellikle büyükşehirlerde mevcut belediye başkanlarıyla yola devam etme eğiliminde olduğu ifade ediliyor.
Ve elbette AK Parti’nin İzmir’de kimi aday göstereceği de önem kazanmış durumda.
AK Parti ve MHP’nin bazı büyükşehirlerde beraber hareket edebileceği; İzmir’in de bu şehirlerden olduğu söyleniyor.
Bekleyip göreceğiz.