Paylaş
Evet; çok güzel oldu.
Daha önce neden olmuyordu, onu da merak ediyorum.
Dün Göztepe Kulübü Başkanı Hüseyin Altınbaş, Karşıyaka’nın Başkanı Fatih Diniz’i kulüp binasında ziyaret etti.
Diniz; ziyaretten çok mutlu olduğunu söyledi ve Göztepe Başkanı’na Altınbaş yazan bir Karşıyaka forması hediye etti.
Kıyamet kopmadı, taraftarlar birbirine girmedi, camlar kırılmadı, küfürler havada uçuşmadı.
Dediğimiz gibi çok da şık oldu, çok da güzel oldu.
Haberi okurken; gazetede hafızalarımızı zorladık; “En son ziyaret ne zaman yapıldı” diye...
İnanın; kimse “Şu tarihte...” diyemedi.
Arşivlere girip bakma ihtiyacı hissettik, iki kulubün de geçmişini iyi bilen insanlara danışma ihtiyacı hissettik.
Çoğundan da doğru cevabı alamadık.
Arşivler bizi yanıltmıyorsa, en son buluşma 1996 yılında olmuş.
Göztepe’nin Başkanı o dönem Bülent Özkul’muş, Karşıyaka’nın ise İskender Mesudiyeli...
Özkul da, Mesudiyeli de iddialı başkanlardı.
Takımların kurgusu da, taraftarın desteği de iki başkana tamdı.
Kulüplerin Birinci Lig heyecanı müthişti.
Ve iki başkan da; bir karenin içinde olmaktan çekinmemişlerdi.
O günden bugüne çok sular aktı, Türkiye’de çok şey değişti.
Olumluya dönen çok şey oldu ama spordaki şiddet azalacağına, giderek arttı.
Öylesine arttı ki; birçok kişi futboldan soğudu, futbol spor olmaktan çıktı.
İşte böyle bir ortamda; Göztepe Kulübü Başkanı Hüseyin Altınbaş ve Karşıyaka’nın Başkanı Fatih Diniz’in sözon öncesinde dostluk mesajları vermesini çok anlamlı buluyorum.
Yıllar gösterdi ki bu tatlı bir rekabet, bu takımlarımızı motive eden bir rekabet...
Göztepe’siz Karşıyaka, Karşıyaka’sız Göztepe olmuyor.
Gezi olayları sırasında Kordon’da buluşan bu iki kulübün taraftarlarını hatırlatmak isterim.
Karşıyakalılar, Göztepeliler birbirlerine atkılarını hediye ettiler ve beraber halay çektiler.
Taraftar aslında bu fotoğrafı çok önceden vermişti, bu zeytin dalını çoktan atmışlardı.
Şimdi ise iki kulübün başkanı bu fotoğrafı tamamlıyor.
Çok da güzel oluyor.
Çeşme’de ölçü kaçtı
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, ecrimisil fiyatlarının yüksekliğiyle ilgili uyarıyor. Haklı...
“Turizmciler yıllardır mağdur edildi” diyor. Bu da doğru...
Ama herkesin bilmesi gereken bir şey daha var.
Bu konu bugünün meselesi değil; yıllardır bizler de uyarıyoruz.
Her gelen Maliye Bakanı söz veriyor, “Düzeltiyorum...” diyor, ama sonuçta hiçbir şey değişmiyor.
Çeşme’deki ecrimisil fiyatları; Bodrum’dan, Antalya’dan, Türkiye’nin her yerinden dört, beş kat daha fazla...
Kaldı ki turistik işletmelere uygulanan bu bedeller Çeşme’de yazlıklara da uygulanıyor.
Rakamlar öyle küçük de değil...
Bir otel ne ödüyorsa, aşağı yukarı yazlıkçılar da bu parayı ödüyor.
Emekli maaşıyla geçinen aileler için ecrimisil büyük yük getiriyor.
Sırf bu parayı ödeyemedikleri için yazlıklarını kiraya verenleri biliyorum.
Kimse “Ödemeyelim...” demiyor, ama her şeyin de bir ölçüsü var.
Bu ölçü Çeşme’de kaçmıştır.
Kocadon’un kararı seçimi belirler
Yerel seçimler için hesap kitap yapılmaya başlandı. Merak edilen isimlerden biri de Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon... Kocadon; iki dönem Demokrat Parti’den Ortakent Yahşi Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra, yine aynı partiden Bodrum’dan seçilmişti. CHP’nin Kocadon’u aday göstereceği bir süredir konuşuluyor. Kocadon’un CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaptığı görüşme de kulisleri hızlandırdı.
Muğla son yasayla büyükşehir statüsüne geçiyor; o yüzden Bodrum’un adayları çok daha önem kazanmış durumda. Üç dönemdir Muğla Belediye Başkanı olan Osman Gürün’ün yeniden aday olması bekleniyor. Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı’nın da MHP’nin adayı olacağı konuşuluyor. AK Parti bu yarışta “Ben de varım...” diyecektir. Fethiye ve Bodrum; yarışın dengelerini değiştirecek yerler... Kocadon’un kararı o yüzden büyük önem kazanıyor. Kocadon’u Bodrumlular çok seviyor, cezaevinde olduğu günlerde başkana olan destek daha da arttı. CHP teşkilatından ilk aday olan isim CHP eski İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk oldu. Aday adayı sayısının önümüzdeki günlerde artması kimseyi şaşırtmamalı. Ama durum şimdi hesap kitap zamanı... Kocadon, Demokrat Parti’den seçime girerse sonuç ne olur bilemem. Çünkü partinin gücü son beş yılda daha da erimiş oldu. Kocadon’un rüzgarı elbette önemli ama teşkilatın gücünü de unutmamak gerekiyor. Bodrum işte öyle bir yer... Adayın bol, herkesin başkan olmak istediği bir yer... Gerçek olan şu ki; Mehmet Kocadon’un ne yapacağı seçimin sonucunu belirler.
Paylaş