Paylaş
EKMELEDDİN İhsanoğlu’nun CHP ve MHP’nin ortak adayı olacağı kesinleşince iki partide de tartışmalar başladı. Yorumlara bakıyorum, konuşmaları dinliyorum. Özellikle CHP’nin ulusalcı kanadında tepki var. Partili bir adayın olması gerektiğini savunuyorlar, Deniz Baykal ismini öne çıkarıyorlar. Bazı milletvekilleri de parti organlarının çalıştırılmadığını, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte dar bir kadronun ismi belirlediğini söylüyorlar. Ve aba altından sopa gösteriyorlar.
“Alınmış yetkiler geri alınmalıdır” diye...
CHP kendi içinde bu meseleyi çok tartışacağa benzer.
Ama şunu da hatırlatmak isterim. Bu sözleri söyleyenler, yetkileri geri isteyenler, 30 Mart aday belirleme sürecinde başarısız oldukları için görevden alınmışlardı.
Bazı CHP’liler de, “O süreci doğru yönetemeyenlerin bugün konuşmaya hakkı yok” diyorlar.
Gel de çık işin içinden...
Bitmeyen hesaplaşmalar, her fırsatta ortaya konan hesaplar...
CHP’nin geriye değil, biraz önüne bakması lazım...
AK Parti’yi de çok dikkatli izliyorum.
Partinin rahatlığı son 12 yıldır seçim kaybetmemesi, liderlik sorununun yaşanmaması, hatta tartışılmaması bile...
Ama bazen güçlü bir yan en güçsüz yan da olabilir. Şunu söylemek istiyorum. Seçimleri kazanan, kamuoyunda gündem yaratan, istediğini alıp götüren, krizleri yöneten ve her seferinde galip çıkan bir genel başkan ve başbakanı olması AK Parti’nin güçlü yanı... Ama parti Erdoğan’sız olmaya hazır mı, bilemiyorum.
CHP’nin dağınıklığına çözüm aranıyor, AK Parti ise yeni bir dönem için beklemede gözüküyor.
Ağustostaki cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra erken bir genel seçime hazır olun.
Çok büyük kayıp
ÇOCUK beyin cerrahı olarak bugüne kadar pek çok ilke imza atmıştı, alanında dünyanın ilk onu arasında gösteriliyordu Prof. Dr. Yusuf Erşahin... Akciğerine yerleşen bir virüs 56 yaşındaki Erşahin’i teslim aldı, doktor arkadaşlarının bütün müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Kendisini tanıyanlar iyi bir doktor olduğu kadar iyi bir insan, iyi bir baba, iyi bir dost olduğunu da çok yakından bilir. Kendi geliştirdiği tekniklerle alanında başarılı, başarılı olduğu kadar da tanınan biriydi. Yusuf Erşahin’in kaybının çok büyük olduğunu hatırlatmak isterim. Nurlar içinde yatsın...
Sorular ve verilmeyen yanıtlar
İZMİR Milletvekili Alaattin Yüksel, Meclis Başkanlığı’na bugüne kadar yanıt verilmeyen soruların nedenini sormuş. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in verdiği yanıt ilginç...
Başbakanlığa yöneltilen toplam 2 bin 696 soruya hiç yanıt verilmemiş. 3 bin 467 soru önergesi de zamanında yanıtlanmamış. İçişleri Bakanlığı 2 bin 109 yazılı soru önergesine yanıt vermemiş. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2 bin 72, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın bin 567, Sağlık Bakanlığı’nın bin 584 önergeye cevap vermediği belirtilmiş.
Alaattin Yüksel soruyor:
“Milletvekillerinden gelen sorular ciddiye alınmamakta mıdır?”
Ben de merak ediyorum.
Kararı doğru bulmadım
GALATASARAY’ın basketbol takımıyla ilgili kararını doğru bulmadım. Ne Galatasaray’ın büyüklüğüne, ne ülkenin şartlarına, ne de sportif felsefesine uygun buldum. Elbette kendilerini mağdur görebilirler, haksızlığa uğramış hissedebilirler. Ama Galatasaray yönetimine ancak şunu söyleyebilirim. İzmir takımları çok uzun zamandır benzer şikayetleri dile getiriyorlar. Bu konuşmalar ulusala yansımayınca arada kaynayıp gidiyor. İzmir kulüpleri öyle haksız kararlara maruz kaldı ki, hem şampiyonlukları ellerinden alındı, hem de büyük maddi ve manevi zararlara uğratıldı. Spordaki şiddeti ben de kınıyorum. Ama çözümün maça çıkmamak olmadığını düşünüyorum. Aksine böylesine köklü kulüpler bununla başa çıkmak için liderlik yapmalıdır.
Paylaş