Paylaş
KENDİMİ şanslı sayanlardanım.
Çünkü sevdiğim bir işi yapıyorum.
Gazeteci olmaya çok erken yaşlarda karar verdim.
Zaten başka bir şey yapmayı da düşünmedim.
Fikren, ruhen de bana en iyi gelen meslek gazetecilikti.
80’lerin sonunda gazeteciliğe başladım.
O günden bugüne birçok şey değişti.
Meslekler de değişti, yapılış biçimleri de kapsadığı alanlar da…
Öyle olaylara tanıklık ettim, öyle insanlarla tanıştım ki hiçbir detayı unutmam mümkün değil.
Son 30 yılda dünya medyasında büyük dönüşümler oldu.
Konvansiyonel medya televizyon ve radyo ile zirve yaparken, internetin gelişi ve sosyal medyanın yükselişiyle köklü bir dönüşüm yaşandı.
Twitter ve Instagram gibi platformlar globalde hızla yayılırken, Türkiye’de de özellikle bunun etkisi hissedilmeye başlandı.
Ancak tüm bu dönüşüme rağmen gazeteciliğin ölmediğini ve içeriğin hala kral olduğunu gösteren sayısız örnek var.
İLK ÖRNEK 1999 GÖLCÜK DEPREMİ
Türkiye’de bunun en önemli örneklerinden biri, 1999 Gölcük depremidir.
O dönemde sosyal medya yoktu, insanlar doğru bilgiye ulaşmak için televizyonlar ve gazetelere yöneldi.
Deprem bölgesinden gelen görüntüler, yardım çağrıları, yetkililerin açıklamaları hepsi geleneksel medya aracılığıyla halkla buluştu.
Bugün böyle bir olay yaşansa sosyal medya elbette ki anında görüntülerle dolup taşardı.
Ancak deprem sonrası halkın gerçek bilgiye ve uzman görüşlerine ulaşma ihtiyacı yine gazetecilikten karşılanırdı.
ÖNCE İZMİR, SONRA K.MARAŞ
Bir diğer önemli örnek ise 2020’deki İzmir, 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerdir.
Sosyal medyada o anlar hızla paylaşılırken, insanların en çok güvendiği kaynaklar yine televizyonlar ve gazeteler oldu.
Deprem sonrası bilim insanlarının yorumları, yardım koordinasyonları ve doğru bilgi akışı yine konvansiyonel medyanın ve gazetecilerin elinden çıktı.
Bu, hızın önemini göz ardı etmeksizin derinlemesine bilginin hâlâ vazgeçilmez olduğunu kanıtladı.
2007 HRANT DİNK SUİKASTI
Türkiye’deki gazetecilik başarılarından biri de 2007’deki Hrant Dink suikastının ardından yaşandı.
Suikast anında sosyal medya yaygın değildi ancak olayın ardından yıllar boyunca süren dava ve araştırmalar gazeteciliğin ne kadar kritik olduğunu gösterdi.
Dink’in ölümünün arkasındaki güçler medya aracılığıyla sorgulandı ve topluma sunuldu.
Bu, olayların yüzeyine değil, derinliğine inen gazeteciliğin gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.
AYLAN BEBEK DÜNYAYI SARSTI
Bodrum’da 14 kişinin bulunduğu fiber teknenin 2 Eylül 2015’te batması sonucu Suriyeli Aylan bebeğin de arasında olduğu beş kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda, minik kızın cansız bedeni Akyarlar’daki Fenerburnu sahiline vurdu.
Herkesi derinden sarsan Aylan bebeğin ölümünü Türk medyası vermese dünyanın haberi olmayacaktı.
O fotoğrafı çeken meslektaşımızı ve dünyada çok konuşulan haberleri yapan gazetecileri unutmak mümkün değil.
VE 2016 HAİN DARBE GİRİŞİMİ
2016’daki darbe girişimi Türkiye’de konvansiyonel medyanın önemini yeniden hatırlattı.
Darbe gecesi sosyal medya platformları bilgi kirliliği ile dolup taşarken, Cumhurbaşkanı’nın bir televizyon kanalı üzerinden yaptığı açıklama halkın tepkisini yönlendirdi.
O kritik anlarda geleneksel medyanın gücü, gazeteciliğin değerini bir kez daha ortaya koydu.
Gazetecilik her ne kadar hız ve teknolojiyle yarışıyor gibi görünse de eninde sonunda kazanacak olan içeriktir.
Twitter’da bir paylaşım, Instagram’da bir fotoğraf gündem yaratabilir ancak derinlikli ve doğru bilgi her zaman değerini koruyacaktır.
Sonuç olarak, sosyal medya anlık bilgi paylaşımında öne çıksa da derinlikli analizler, doğrulanmış haberler ve toplumu bilgilendirme görevi hala gazeteciliğin elinde.
Türkiye’de ve dünyada yaşanan bu dönüşümler gazeteciliğin ölmediğini, sadece yeni bir forma büründüğünü gösteriyor.
İçerik hala kral ve bu dijital çağda bile en kıymetli şey olmaya devam ediyor.
BU YOLCULUĞA TANIKLIK ETTİK
Bu uzun yolculuğa tanıklık eden Hürriyet EGE, 40’ıncı yaşını kutluyor.
Hürriyet EGE; toplumun gelişmesini, değişmesini her zaman destekledi.
Demokrasimizin olgunlaşması için devletin, sivil toplumun hep yanında oldu.
Daha adil bir Türkiye için yargının verdiği kararları aktarmayı bir görev bildi.
Toplumu üzen olaylarda da sevindiren gelişmelerde de vatandaşının yanında olmayı kendine görev saydı.
40 yıl Türkiye’nin yakın geçmişine tanıklık eden Hürriyet EGE’nin yanında olan siz de değerli okurlarımıza da teşekkür ederiz.
Paylaş