Hikayesi olanın kazandığı ilginç bir dönemdeyiz

Örneğin turizmde iddialı ülkeler bile hikayelerini yeniliyor, tazeliyor ve anlatmak için nedenler yaratıyor.
Türkiye’nin de bunu yapması lazım.
Her tatil beldesinin diğerinden farklı olduğunu göstermesi gerekir.
Yunanistan bunu yapıyor ve bence güzel de yapıyor. Adaları gündemden hiç düşürmüyor. Doğanın bozulmaması için çok dikkat ediyor. İşletmeler titiz, mekanlar iyi dizayn edilmiş ve farklı beklentileri karşılayacak özelliklere sahip...
İspanya zaten son 30 yılın açık ara birincisi. Barselona yakın bir geçmişte “Bu kadar turist artık yeter” diyecek kadar rekorlar kırıyordu.
İtalya’dan öğrenecek çok şeyimiz var. Tarihse tarih, gastronomiyse gastronomi; her alanı başarıyla işleyen bir ülke İtalya...
Fransa her açıdan önemli bir destinasyon. Kendinizi kanıtlamak isteyen bir sanatçıysanız hala Fransa’da, Paris’te bir sergi açmanız gerekir.
Özetle...
Hikayesi olanın kazandığı bir dönemdeyiz.
Peki Türkiye?
Çok zengin bir tarih, çok zengin bir doğa, çok zengin bir gastronomi Türkiye’de var.
Ve daha da önemlisi...
Birçok kişi için hala keşfedilmemiş olması en büyük avantajımız.
Ama yine söylüyorum.
Türkiye’nin de hikayesini gözden geçirmesi, iyi anlatması gereken bir dönemdeyiz.

Yerel daha da değerli olacak

Tayfun Başkurt ile tanışalı 35 yıldan fazla olmuş.
Belçika’dan yeni gelmişti. O dönemlerde Pullman Etap olan bugün Mövenpick İzmir Oteli’nde çalışıyordu.
Sonra birçok otelin genel müdürlüğünü yaptı.
Sektörün bol ödüllü isimlerinden de biridir Tayfun...
Örneğin CNBC-E Business Magazine tarafından Türkiye’de “Krizin En Başarılı 100 CEO’su”ndan biri seçilmişti.
Tayfun Başkurt, Reges Çeşme’nin genel müdürü şimdi...
Lüks otel kategorisinde hizmet veren Türkiye’deki üçüncü, İzmir’in de ilk otel Reges.
Bodrum ve Antalya Türk turizminin en önemli adresleri...
İkisine de gözbebeğimiz gibi bakmalıyız.
Yanına koyabileceğimiz çok yer var.
Örneğin Çeşme’nin bir destinasyon olması için daha çok yatırıma ihtiyacı var.
Lüks sınıfında da Türkiye’nin yeni otellere sahip olması gerekiyor.
Tayfun Başkurt, Çeşme’yi en iyi bilen isimlerdendir.
Çeşme’nin daha iyi anlatılması, tanıtılması gerektiğini düşünüyor.
Ve diyor ki...
“Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Pandemi sonrası birçok alışkanlık değişti, biz de bunlara adapte oluyoruz. Çeşme gibi Türk turizmi için önemli olan bir yerin değerlerini öne çıkarmalıyız. Biz bunları yapıyoruz. Yerelin değerli olduğunu her fırsatta hatırlatıyoruz.”
Yerel daha da değerli olacak.

Ünlü şef Bruno Sohn geliyor

Tayfun’u her gittiği yerde izlerim. Dediğim gibi yerelle dünyayı harmanlar...
Örneğin önümüzdeki hafta Michelin yıldızına sahip ünlü şef Bruno Sohn’u getirtiyor.
Sohn; lezzetli yemeklerinin yanında yaratıcı ve dekoratif tabaklarıyla biliniyor.
“Yemek teşhirleriyle etkileyen; parlak, yetenekli ve kendi kendini motive eden bir şef olarak” biliniyor.
Dört dil konuşuyor, dünyanın her yerinde yemekler yapıyor.
Şimdi Fransa’da Le Loft Confidentiel’de...
Le Relais de la Poste’da Michelin yıldızını aldı.
Ağırlıklı olarak Fransa’da ama dünyanın birçok restoranında mutfak deneyimini paylaştı.
Tanınan, bilinen bu şef 17 Ağustos’ta Çeşme’de olacak.
Tabii Tayfun her zamanki gibi yerel lezzetlerle kurgulanmış bir menü olmasını istiyor.
Bence de haklı...
Dünyaca ünlü bir şef Çeşme’nin pazarlarını dolaşıp bu lezzetleri kendi yöntemleriyle pişirmeli.
İlginç bir deneyim olacak...

Sadece futbol endeksli
olmaması da önemli

Ekmas Group Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ekmekçioğlu kısa bir süre öncesine kadar Altay’ın başkanıydı. Ayrıldıktan sonra kazandığı bu deneyimi başka bir kulvarda kullanmaya karar verdi. Ekmas Sportif Faaliyetler A.Ş. kuruldu. İlk yatırımları Menemen FK oldu.
Anladım ki yatırımlar devam edecek.
Menemen’in hedefi şimdiden belli; Süper Lig olacak. Ama aceleleri yok. Önce altyapı yatırımları tamamlanacak.
Başka branşlarda da olacaklar. Örneğin futbolda ikinci bir takım altyapı için olacak. Kadınlarımız için bir branşta yatırım yapacaklar. Futbol ya da basket veya voleybol konusunda karar aşamasındalar.
Farklı bir model deneyecekler.
Uzun vadeli düşünmeleri elbette güzel...
Sadece futbol endeksli olmamaları da önemli...
Ekmas Sportif’i yakından takip edeceğim.