Paylaş
Böyle devam ederse; 20 binleri de buluruz.
Güneş kendini biraz gösterdi mi, yasaklar biraz gevşedi mi vakalarda artış başlıyor.
Restoranların, lokantaların açılması için defalarca yazdım.
Bugün de aynı görüşteyim.
Fatura tek bir yere, sektöre, adrese kesilmemeli.
Bu salgında en büyük zarar gören sektör yiyecek içecek sektörü oldu.
70 milyar dolarlık büyük bir sektör olduğu gibi milyonları istihdam etmesi nedeniyle hizmet sektörünü mutlaka ayakta tutmalıyız.
İşletmelere şimdi büyük görev düşüyor.
Yüzde 50’lik kapasiteyi asla geçmemeliler.
Restoranları özleyen müşterilerin ısrarcı isteklerini baştan kabul etmemeliler.
Tabii devlet de gerekli denetimleri yapmalıdır.
Ve herkes kendi karantinası yapmaya devam etmelidir.
Belli oldu ki; bu salgından kurtulmak için daha çok zaman var.
Ben yine hatırlatmak istiyorum.
HES kodu ideal bir çözüm olmasa da şimdilik en makulü gibi duruyor.
HES kodsuz restoranlara girilmesin.
Yüz yüze iletişim gibisi yok
AKADEMİSYEN bir dostumla konuşuyordum.
Teams üzerinden derslere devam ediyorlarmış.
Dedi ki;
“Ne kadar tecrübeli olursa olsun bir öğretim görevlisi için zor bir dönem. Şahsen ben online derslere alışamadım. Derse giriyorum, kameraların çoğu kapalı. Kime konuştuğumuz belli değil, karşımdakilerin nerede ve ne yaptıklarını tam bilemiyorum. Bazen bir boşluğa ders anlatıyormuşum gibi geliyor. Ve konsantrasyonum bozuluyor. Yine de en iyi şekilde derslerimizi işlemeye, anlatmaya çalışıyorum. Ama zor bir dönem...”
Dostum çok haklı...
Ben de online girdiğim toplantılarda aynı şeyi hissediyorum. Kendimi toparlamaya çalışıyorum ama bir türlü olmuyor.
Yıllarca farklı üniversitelerde dersler verdim.
Öğrencilerle göz göze gelmeden, onların ilgisini ölçmeden ders anlatmak gerçekten zor.
Yüz yüze iletişim gibisi yok.
Esnafa haksızlık yapmayalım
PANDEMİNİN ilk günlerinde kalabalıkları göstermek için Türkiye’nin sembolü olan iki önemli cadde hep görüntülerdeydi.
Taksim İstiklal Caddesi ve Karşıyaka Çarşısı...
Rakamlar artınca televizyonlar yine aynı adreslerden görüntü geçiyor.
Oysa Karşıyaka Çarşısı’nın esnafı en başından bu yana kendi tedbirlerini aldı.
Açılış ve kapanış saatlerini ayarladılar.
Hijyen ve mesafeye çok dikkat ettiler.
Mağazalara girişte ekstra önlemler aldılar.
O yüzden Karşıyaka Çarşı esnafına haksızlık yapmayalım.
İzmir’in trafiği ne olacak
PANDEMİ döneminde bile sıkışan bir trafiği var artık İzmir’in... Ve inanın bu böyle devam edecek. Çünkü imkanı olan toplu taşıma araçlarına binmek istemiyor, binmeyecektir.
İşe gidiş ve dönüş saatlerinde tıkanan yollar artık günün her saatinde tıka basa dolu.
Ve sadece kentin belirli bölgeleri değil, İzmir’in tamamında bu sıkışıklık yaşanıyor.
İkinci çevre yolunu çoktan yapıp bitirmeliydik.
Kenti rahatlatacak battı çıktıları çoktan bitirmeliydik.
Körfez geçiş projesine çoktan başlamış olmalıydık.
Geç kaldık...
Karşıyaka stadını istiyor
GÖZTEPE’nin stadı bitti.
Bana göre çok daha güzel oldu.
Alsancak Stadı tamamlanmak üzere...
Bana göre İzmir’in yeni futbol mabedi olacak.
Ve Karşıyaka...
İnşaat başladığı gibi duruyor.
İtiraz oldu, istemeyenler oldu ama o süreçlerin tamamı bitti.
Bence Karşıyaka taraftarının sesi duyulmalı.
Karşıyaka stadını istiyor.
O festivalleri özledik
ALAÇATI Ot Festivali on binleri topluyordu.
Urla’nın Enginar Festivali yolları kilitliyordu.
Ve ikisi de çok renkli geçiyordu.
Bu yıl da festivallerin yapılması mümkün gözükmüyor.
O kalabalıkları özledik gerçekten...
Paylaş