Hepsini tek tek andım

Yıllar içinde çok başka alanlara baktıysam da; ekonomiden kopamadım. Benim de üyesi olduğum Ekonomi Muhabirleri Derneği güzel işler yapıyor. Bu dönemin İzmir Şubesi Başkanı Murat Demircan...
Geçen gün ekonomi gazeteciliği yapmış ve aramızdan ayrılan meslektaşlarımızı andılar.
İsimlere baktım ve geçmişe, anılarıma gittim.
Her biri yakın dostum, arkadaşım, başarılarıyla hep gurur duyduğum insanları sonsuzluğa yollamışız.
Aytaç Sefiloğlu, Barış Kudar, Füsun Çağlar, Güler Özkan, Özden Alpdağ, Yaşar Sezginer...
Hepsi nurlar içinde uyusunlar, mekanları cennet olsun...
***
80’lerde gazetelerin ekonomi sayfaları yok gibiydi.
Daha doğrusu ekonomi haberleri gazetelerin diğer sayfalarına serpiştirilirdi. Sonraları bir sayfa, ikinci sayfa, üçüncü sayfa derken; ekonomi sayfaları gazetenin yarısını kapsar hale geldi.
Türkiye’nin büyüdüğünü, değiştiğini, geliştiğini bu sayfalardan anlardık.
Hatta Ertuğrul Özkök, dönemin ekonomi müdürü Vahap Munyar’a köşesinden “Hürriyet’in gizli genel yayın yönetmeni” diye takılırdı.
Gerçekten de o sayfalar ne başarı öykülerine yer vermişti, ne ekonomi başarılarını dile getirmişti.
Ben ülkede işlerin iyi gittiğini ya da bir terslik olduğunu işte bu sayfalardan anlarım.
Buralardan gelecek ipuçları gelecek iyi ya da kötü haberlerin ön bilgisidir.
***
O yüzden ekonomi gazetecilerini hep dikkatli izlemişimdir.
Aytaç Sefiloğlu, Barış Kudar, Füsun Çağlar, Güler Özkan, Özden Alpdağ, Yaşar Sezginer o isimler arasındaydı.

Bizde usta çırak
ilişkisi önemlidir

ÇOK yaş farkımız yok ama ikisi de benim meslek büyüğümdür.
Aytaç Sefiloğlu ve Ergül Satıç...
Gazeteciliğe başladığım ilk günlerde ikisini takibe aldım. Neler yazıyorlar, nerelere gidiyorlar, kimlerle konuşuyorlar diye...
Ben de kendime bir yol çizmek istiyordum.
O günlerde ticaret ve sanayi odalarının meclis toplantıları müthiş kaynaktı bizim için...
Gazetecilikte dostluklar önemliydi.
Güven, araya konan mesafe çok ama çok önemliydi.
Her ikisinden de mesleki anlamda çok şeyler öğrendim.
Aytaç çok erken aramızdan ayrıldı. Onu her fırsatta anıyorum, anıyoruz.
Ergül Satıç ile yıllardır beraber çalışıyoruz.
Yine aynı gazetede, Hürriyet çatısı altında...
Eski günleri anarak ve hep geleceğe bakarak.

 
Her depremden sonra düşünmeliyiz

99’da deprem olunca atladık arabaya Yalova’ya, Kocaeli’ye, Düzce’ye gittik.
O bölgeden haberler, röportajlar yaptık.
Manzara korkunçtu; büyük bir panik vardı ve fatura çok ağırdı.
Günler geçtikçe depremin yıkıcı etkisini daha iyi anlamıştık.
Devlet de, vatandaş da hazırlıksızdı.
Binalar kağıttan maket gibi yırtılmış, yıkılmış, tuz buz olmuştu.
İnanın dün gibi aklımda...
Binlerce insanımız öldü, acıları hala kalbimizde...
Sonra...
Deprem yönetmelikleri çıkarıldı, parametreler değiştirildi.
O günden sonra yapılan inşaatların daha sağlam, güvenilir olduğundan herkes gibi ben de emin olmak istiyorum.
Türkiye’de her depremde Körfez depremini hatırladık.
Yine neler yapmamız gerekenleri konuştuk ve konuşuyoruz.
Geçen gün Manisa merkezli, cuma akşamı da Elazığ ve Malatya’yı vuran güçlü bir deprem meydana geldi.
Ve ne yazık ki; evlerimiz yıkıldı, vatandaşlarımız göçük altında kaldı ve can kayıplarımız oldu.
Artık deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz lazım.
Japonya’da insanlar 7 ve üzerindeki şiddette bir depremden sonra endişeleniyorlar.
Biz ise 5 şiddetinde bile kaygı duyuyoruz.
Neden acaba?
Artık Türkiye müteahhitler dönemini kapamalıdır.
Bizim gibi deprem kuşağının tam ortasında olan ülkeler için iyi mühendislerin yaptığı evlerde oturmalıyız.
İnşaat müteahhit işi değil; mühendislik işidir.
Türkiye bu gerçeği eninde sonunda anlayacaktır.

Başarılar beni mutlu ediyor

ÇOCUKLAR büyüyor; birer yetişkin oluyor.
Başarıları beni çok mutlu ediyor.
Yine onlardan birinden bahsedeyim.
Defne Sarçın; İzmir Dans Atölyesi sporcularından...
Ahmet Tuna Dumanoğlu’yla birlikte katıldığı Türkiye Dans Sporları Federasyonu’nun düzenlediği 2020 Türkiye Şampiyonası’nda, Yıldız 2 Latin dalında ikincilik kupasını alarak 30 Mayıs 2020’de Erivan’da yapılacak WDSF Dünya Dans Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etmeye hak kazandılar. Defne ve Ahmet Tuna dört yıldır birlikte dans ediyorlar.
2017’de Romanya Oradea’da Yıldız 1 finalisti; 2018’de Yıldız 1 Latin Türkiye Şampiyonu oldular.
Katıldıkları birçok ulusal ve uluslararası yarışmada da madalya sahibi oldular.
Bu yılki başarılarıyla Milli Takım’a seçilen ve WDSF Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etmeye hak kazanan İzmir’in ilk dans sporcusu çifti oldular.
Her ikisini de tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.