Paylaş
Cuma günü Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ile Konak Engelsiz Yaşam Köyü’ne gittik.
Bizi merkezin müdürü Bahar Bozarslan Öncel karşıladı.
Hep yazıyorum.
Çok genç yaşlardan bu yana kendimi yakın hissettiğim sivil toplum örgütlerine üye oldum.
Çoğunda aktif çalıştım, sosyal projelere destek oldum.
Geçenlerde baktım sayıları 30’u geçmiş.
Birkaç yıl önce bir karar verdim.
O vakıflardan, derneklerden ayrılmadım ama zamanımın çoğunu eğitime vermeye karar verdim.
Çocuklarımızın, gençlerimizin daha iyi yetişmeleri, eğitim almaları için hepimize düşen görevler var.
Bir de toplumun yeni farkına varmaya başladığı engelli çocuklarımız ve aileleri var.
Çoğu zaman kendilerini yalnız ve çaresiz hissediyorlar.
Otizmle ilgilenmeye işte bu nedenle başladım.
Engelli köylerini, merkezlerini daha çok ziyaret eder oldum.
Aslında nüfusun yüzde 12’si engelli ve sorunları da büyük...
O yüzden kim destek veriyor, katkı koyuyorsa onların yanında olmaya çalışıyorum.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Başkanlık yaptığım yıllarda beni en çok mutlu eden bu projeler... Çocuklarımızın iyi olduğunu görünce çok daha mutlu oluyorum” dedi.
Katılıyorum.
Bir siyasetçinin toplumla buluştuğu, faydalı bir hizmette bulunduğu hissi belki de böyle yerlerde ortaya çıkıyor.
Batur’un çocuklarla olan diyaloğunu izledim.
Ailelerin teşekkürü çok samimiydi.
Hoşuma gitti.
Bu köyde tüm yaşlarda farklı engel gruplarına ve ailelerine destek olacak üniteler kurulmuş.
Konak Belediyesi ve Engelli Bireyleri Koruma İZÖV de destek vermiş.
İzmir Kalkınma Ajansı da sosyal uyumun geliştirilmesine yönelik küçük ölçekli alt yapı mali destek programı kapsamında katkıda bulunmuş.
Sayılarının daha çok ve örnek olmasını diliyorum.
Geleceği yeniden kurma zamanı
KONAK Engelsiz Yaşam Köyü’nde rehabilitasyon merkezi, hayata devam projesi birimleri, aile ve eğitici eğitimleri birimleri, Konak Halk Eğitim Merkezi’ne tahsis edilen bölüm, “Minikler Konağı” olarak adlandırılan iki adet kreş, İzmir Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Eko-Çiftlik Projesi” birimleri bulunuyor.
Merkezin müdürü Bahar Bozarslan Öncel, “Erken çocukluk, normal gelişim gösterenler dahil her çocuk için geleceği yeniden kurma zamanıdır” diyor.
Ve ekliyor;
“Robert Fulglum’un ‘Ne biliyorsam hepsini anaokulunda öğrendim’ dediği gibi bizim çocuklarımız da yaşam boyu ihtiyaç duyacakları her şeyin provasını minikler konağında yapacaklar.”
O kadar samimiydi ki
KONAK Belediye Başkanı Abdül Batur konuşmasını yaparken kürsüde merkezin çocukları onu yalnız bırakmadı.
O kadar güzel, samimi ve harikaydı ki...
Canınız sıkıldığında, kendinizi biraz kötü hissettiğinizde, morale ihtiyacınız olduğunda mutlaka çocukların gözlerine bakın.
O gözler gelecek demek, umut demek, hayat demek...
Ve çocuklarımız, gençlerimiz için yapacağımız daha çok şey var.
İyi uygulamaları biz de yapalım
ALMANYA Federal Eğitim Bakanı Anja Karliczek pandemi nedeniyle yapılamayan dersler yüzünden geri kalan çocuklar için 1 milyar euro ders yardımı sağlanacağını açıkladı. Ders yılı sonunda bütün eyaletlerde çocukların temel bölümlerdeki eğitim seviyesini ölçmeye yönelik testler yapılacak. Bakan, çocukların yüzde 20 ila 25’nin büyük ihtimalle çok, hatta dramatik biçimde çok geri kaldığını tahmin ettiklerini söylüyor.
Karliczek’e göre herşeyden önce destek verilmesi gereken hedef kitle orta öğretimden okul değiştirerek liseye gidecek veya orta öğretimden meslek eğitimine geçecek çocuklar olacakmış. Çocukları yeniden temel derslerde güçlendirmek için öğretmenlik eğitimi alan üniversite öğrencilerinden, emekli eğitmenlerden, eğitim alanında faaliyet gösteren vakıflardan ve özel dershanelerden faydalanabileceğini ifade etmiş.
Benzer bir uygulama Türkiye’de de olabilir.
Çocuklarımız gerçekten bu yıl çok zorlandılar ve desteğe ihtiyaçları var.
Fark yaratan fikir önderleri
EGE Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin yeni başkanı Mustafa Karabağlı oldu.
Yüksek İstişare Konseyi’nin Başkanı da Sıtkı Şükürer oldu.
Şükürer aynı zamanda İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu Başkanlığı’nı (İEKKK) yürütüyor.
İyi bir sivil toplumcudur.
Konuşmaları, söylemleri hep Türkiye’nin gerçekleri üzerinedir.
Toplumun hayati damarlarını çok iyi bilir ve her zaman sonuç odaklı çalışır.
Her zaman söylüyorum ve yazıyorum.
Demokrasileri güçlendiren sivil toplum örgütleridir.
Ama onlara vücut ve ruh veren iyi sivil toplumculardır.
Her zamankinden daha fazla fikir önderlerine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz.
Dünya hızla değişiyor, pandemi gibi hiç beklemiğimiz olayların merkezinde kendimizi buluyoruz.
O yüzden fikir önderlerine büyük görevler düşüyor.
Sıtkı Şükürer’in üstlendiği bu yeni görevlerle fark yaratacağından eminim.
Paylaş