Hayat dersleri, hayat tavsiyeleri

Elbette bir de ulaşılması zor insanlar var.
Dünyanın bir başka coğrafyasında, ama insanlığın hayatını, alışkanlıklarını değiştiren insanlar...
Örneğin yakından takip ettiğim kişilerden biri de Alibaba’nın kurucusu Jack Ma...
Gerçekten de perakende sektörünün bütün ezberlerini bozdu, tüketim kalıplarını yerle bir etti ve hayatımızı değiştirmeye de devam ediyor.
Bazen uluslararası toplantılarda önemli konuşmalar yapıyor.
Ben de kendisini yakından takip ediyorum.
Bu yıl Davos’ta bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi.
Biraz da hayat tavsiyeleri kıvamında bir konuşmaydı.
Oradan notlar aldım...
Uzun tatilin bu son gününde, yarın işe başlamadan önce biraz düşünmenize yardımcı olacaktır sanıyorum.
Jack Ma diyor ki...
***
1) Tabii ki, Alibaba’yı kurarken korkuyordum ve şüphelerim vardı. Ama şuna inanıyordum. Biz kazanmasak da bir başkası kazanacak. Geleceğin uzmanı yoktur, sadece geçmişin uzmanları vardır.

2) İş hayatında rekabeti asla dert etmeyin, baskıyı asla dert etmeyin. Eğer baskıdan çekiniyorsanız ticarete atılmayın. Bir değer üretirseniz bir imkanınız vardır. Bugün, tüm dünya bir şeylerden endişe ediyor. Bu da büyük bir fırsat demek.

3) İlk işiniz en önemli işinizdir. Çok büyük bir şirket olmasına gerek yok, ama kendinize çok iyi bir patron bulun. Size bir insan olmayı öğretebilecek, işlerin nasıl doğru şekilde yapılacağını anlatacak bir ustanız olsun ve orada kalın. Kendinize, ‘burada en az üç yıl kalacağım’ diye söz verin.

“Çocuklara daha yaratıcı olmayı ve makinelerin yapamadığı şeyleri nasıl öğretebiliriz? Makinelerin çipleri var, ama insanların da kalpleri var. Eğitim bu yönde gelişmeli.”
Geceleri Jack Ma’yı uykusundan eden şey nedir? “Hiçbir şey! Eğer iyi uyumazsam, problem yine orada olacak. Eğer iyi uyursam, problemle savaşmak için daha iyi bir şansım olur.”
“Akıllı insanları yönetmek için kültürü, değerler sistemini kullanın. Onlar yaptıkları şeylere inanırlar. Eğer sadece kurallar, kanunlar ve belgeler kullanıyorsanız bu sadece aptal insanları kontrol etmeye yarar.”
“Ben birini işe alırken kendimden daha akıllı olmasına dikkat ediyorum. Dört, beş yıl içinde benim patronum olabilecek kişileri işe alıyorum. Pozitif olan ve asla pes etmeyen insanları seviyorum.”

Bayram biraz hüzünlü geçti

ÇOK yakınımızdaki bazı insanları sonsuzluğa uğurladık.
Yakından tanıdığımız Denizli CHP Milletvekili Kazım Arslan’ı kaybettik. Ülkesi, Denizli için çalışan bir siyasetçiydi.
Onu tanıyan ve seven herkese başsağlığı diliyorum.
***
Yine çok yakınımızda olan, ailemizden Nadir Işık’ı kaybettik. Nadir’i İzmir spor camiası çok yakından tanırdı. Hayatını voleybola vermiş biriydi. Spor günlük hayatının bir parçasıydı. Hemen her gün neredeyse Çeşme’den Sakız’a kadar yüzen Nadir, 57 yaşında denizde geçirdiği bir kalp krizi yüzünden aramızdan ayrıldı.

Naif, insan sevgisiyle dolu, samimi, doğal, özetle adam gibi bir adamdı. Herkesin, spor camiasının başı sağolsun.
***
Vecdi Fırtına, Karşıyaka camiasının sevilen isimlerinden biriydi. Gönlü, fikri zengin, sevecen, samimi biriydi. Bütün Karşıyakalıların başı sağolsun...

***
Ve sevgili Tevfik ile Didem Erpulat’ın değerli kızları Derin Erpulat’ın ani vefatı... Cenazede bütün İzmir vardı. 27 yaşında çok erken, tarifsiz bir acı...
Her biri nurlar içinde yatsın...

Acaba hayata geri dönebilirler miydi?

BAKIN yıllardır yazıyorum.
Çeşme, Bodrum, Marmaris gibi Türkiye’nin gözbebeği olan tatil merkezlerinin farklı modellerle yönetilmesi gerekir. Buraları kış nüfusuna göre ödenek alan yerler... Okulları da hastaneleri de bütün kamu hizmetleri de bu kriterlere göre belirleniyor.
Bodrum’u biraz ayırıyorum.
Çünkü, son dönemde epeyce sağlık yatırımı yapıldı, Bodrum’un artık iyi hastaneleri var.
Çeşme’de Alper Çizgekanat Hastanesi’nin fiziki koşulları geçmiş yıllara göre çok daha iyi olmasına rağmen hala yetersiz.
Bakın iki ani ölümden bahsettim.
Nadir Işık ve Derin Erpulat...
Biri 57, diğeri 27 yaşında...
Nadir akrabamız olduğu için onun hayata bakışını, sportmen kimliğini çok iyi biliyorum. Gerçekten de hiç beklenmedik ve ani bir ölüm oldu.
Derin’in vefatı ise hepimizi bir şok etkisi yarattı. Hiçbir belirti yok, sadece o gün başlayan bir sırt ağrısı, kimsenin kondurması mümkün değil...
Yine de acaba kurtarılabilirler miydi, diye soruyorum.
Acaba hastaneye daha çabuk getirilebilselerdi, daha farklı bir müdahale yapılabilseydi, hayata döndürülebilirler miydi?
Bilemiyorum...
Bazen ne yapsanız da geri dönüş olmuyor.
Yine de ben, Çeşme gibi önemli tatil beldelerinin daha donanımlı sağlık merkezlerine ihtiyacı olduğunu biliyor ve söylüyorum.

Tatil bitti
kampanyalar
kaldığı yerden

BAYRAM, tatil derken; sanki 23 Haziran’da seçim yokmuş gibi bir havaya girdik. Göreceksiniz, bu haftadan itibaren giderek dozu artan bir seçim kampanyası yaşayacağız. Seçim İstanbul’da, ama bütün Türkiye konuşuyor.
İstanbul’un seçimi bir genel seçim havasında sürdürülüyor.
Daha doğrusu bir referandum yapılıyormuş gibi kampanya yürütülüyor.
Dolayısıyla gözler, dikkatler hep orada...
O yüzden 23 Haziran akşamını sabırsızlıkla bekliyoruz. Çünkü, seçim bitmeden bizler bir başka konuyu konuşamayacağız.