Hande Yener’e otostop çektirten İzmir trafiği

Örneğin İzmir; yıllardır yoğun göç alıyor.
Özellikle yazları Anadolu buralara akın ediyor.
Geçen bayramda Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, “Hayatımda böyle kalabalık bir Çeşme görmedim” dedi.
Haklıydı.
Çeşme de kalabalıktı, İzmir merkez de...
Alsancak’taki Hürriyet ofisimden Çeşme’ye bazen iki saatte gidemiyorum.
Normalde bu yol 45 dakika, en fazla 1 saatti.
İstanbullu arkadaşlarıma takılıyorum; “Buraya gelmek için hayaller kuruyordunuz. Kurmayın; İzmir’in trafiği İstanbul kadar kalabalık” diye...
Geçen gün şarkıcı Hande Yener kendi sosyal medya hesabından paylaştı.
İzmir’deki konserine trafik nedeniyle geç kalınca otostop çekmiş. Bir gencin motosikletine binip 48 yaşındaki Yener, konser alanına gitmiş.
Yener’in görüntüde, “İnanılmaz bir trafik var. Resmen otostop çektim, motorla kendimi bıraktırıyorum. Sağ olsun. Erdal çok tatlı, şok geçirdi beni görünce. Ama şu an çok eğleniyoruz” diyor.

Ben oldum olası motora binmekten çekinirim.
Yani benim gibi motor sevmeyenlerin böyle bir alternatifi de yok.
Şaka bir yana trafik problemine kesin, radikal çözümler gerekiyor.
Büyük şehirlerimiz obezite hastalığına yakalanmış gibiler...
Ve bu yükü taşıyamıyorlar.

Sadece iklim
değişikliği
diyemeyiz

ŞU gösteriyor ki; iklim değişikliği meselesi bundan sonra gündemde hep kalacak. Ve yine veriler ortaya koyuyor ki, bu değişimden en fazla etkilenecek ülkeler arasında Türkiye de var. Yalnız son sel felaketlerini iklim değişikliğiyle açıklamak yetmeyebilir. Mevsimlerin değiştiğini, yağışların azaldığını ya da bir ayda yağması gereken yağmurun bir günde, hatta birkaç saatte yağdığını görüyoruz. Ama çarpık yapılaşmayı da, kentlerimizi hor kullandığımızı da, altyapı eksikliklerini de görmezden gelmeyelim.
Türkiye birçok alanda önemli değişimler yakaladı. Ama kentleşmede maalesef istediğimiz noktada değiliz. Süratle, zaman kaybetmeden kentsel dönüşümü yapmalıyız. Doğa yanlışı bir şekilde düzeltiyor.

Yanan sadece ormanlar değil

SON yangınlar da hepimize ders olmalı. Yangınların büyük kısmı insan hatalarından kaynaklanıyor. Yanan ormanlar kadar telef olan hayvanlarımız da var. Onlar için de çok üzülüyoruz. Doğanın dengesini bozuyoruz. Örneğin son yangınlarda ADM Elektrik sadece Muğla’da Bodrum, Milas, Köyceğiz, Kavaklıdere, Fethiye, Menteşe; Denizli’de Buldan, Güney, Tavas; Aydın’da Çine ve Bozdoğan bölgelerinde enerji taşıyan elektrik dağıtım hatlarıyla değil; ormandaki hayvanların kurtarılması için de çalışmış. Ekipler yaralı buldukları hayvanlara ilk müdahaleyi yaparak onları hayatta tutmaya çalışmışlar, sonrasında da görevlilere teslim etmişler.
Herkes adına onlara teşekkür ederim.

İzmir Festivali başlıyor

İZMİR Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı İKSEV’in yaptığı 34. Uluslararası İzmir Festivali başlıyor. Bu festivalin açılışları benim için hep unutulmayacak hatıralar oldu. Çok sevdiğim sanatçıları, orkestraları, operaları, filarmonileri festival sayesinde izledim.
Pandemi döneminde en çok özlediğim organizasyonlardan biri de İzmir Festivali oldu.
Açılış Celsus Kütüphanesi’nde olacak. Dr. Nejat Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması, ‘Viyolonsel Konçertoları’nın yarışacağı konserle sonuçlanacak.
Yine dopdolu bir program yapılmış.
Beni en çok merak ettiğim Erik Satie’nin yaptığı Parade, the Velvet Gentlemen Balesi oldu.
1917 yılında 1. Dünya Savaşı henüz devam ederken, Jean Cocteau’nun bir Kübizm manifestosu olmasını düşünerek yazdığı eserin, sahne ve kostüm tasarımını Pablo Picasso yapmıştı.
Leonid Massine’nin koreografisini hazırladığı ve müziklerini döneminin müzik anlayışını değiştiren Erik Satie’nin yaptığı bale 26 Ağustos’ta Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda sahnelenecek. Kaçırmayın derim...


Her konuşmada umut vardır

İKSEV Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper’in festival açılış konuşmalarını her yıl sabırsızlıkla beklerim. Her yıl başka bir temayla, kendine göre üslubuyla konuşur... Ve o konuşmada; sadece sanat yoktur, dünya vardır, Türkiye vardır. Her zaman da umut vardır.
Zaten sanatla uğraşanların umutları bizleri hayata bağlıyor.
Bu yılki açılış konuşmasını da ilgiyle takip edeceğim.

İş dünyasında eylül hazırlığı

PANDEMİNİN başından bu yana hibrit ve ağırlıklı evden çalışan birçok şirket eylül başından itibaren ofislere dönüyor. Tarihi de 6 Eylül olarak almışlar. Okulların açıldığı gün ofisler de dolacak. Bu arada aşıya teşvik de devam ediyor. İş dünyasında yapılan anketlerde aşılı oranın yüzde 85’lerde olduğu söyleniyor. Şirketlerin hedefi ağustosta geri kalan 15’i de ikna etmek. En başından beri söylüyorum. Evden çalışarak olmuyor. Oluyor diyenlere de katılmıyorum.