Paylaş
Muhalefetin de, iktidarın da söz verdiği bir konuydu.
Kamuoyunda böyle bir beklenti olunca siyasiler de buna hayır diyemiyorlar.
EYT’yle birçok kişi işlerinden ayrıldı, ayrılıyor; bazıları da kurumları izi verdiği sürece işlerine devam ediyor.
Fransa’da yaşanan gelişmeleri hep birlikte izliyoruz.
Paris sokakları aylardır protestolarla karşı karşıya...
Cumhurbaşkanı Macron sert şekilde eleştiriliyor.
Emeklilik yaşı 62’den 64’e çıkarılıyor ve hükümet bu konuda şu ana kadar geri adı atmış değil.
Bu kamuoyu baskısı sonuç alır mı göreceğiz.
Ama Macron geri adım atma konusunda sonuna kadar direnecek gibi gözüküyor.
O günlerde de yazdım, yine tekrar edeyim.
64 yaş emeklilik için geç olabilir am 40’lı yaşlar da bana göre çok erken...
Nitekim bu durum bir çelişki de yaratmadı değil.
Büyük şirketlerin bazıları EYT’lilerle yollarına devam etmeme kararı aldılar.
Boşalan kadroları içeriden ve özellikle daha genç kadrolarla takviye ediyorlar.
Ama bazı sektörlerde nitelikli insan bulmak gerçekten zor...
O işletmeler de mecburen EYT’den yararlanan çalışanlarıyla devam ediyorlar.
Türkiye gibi büyüyen, değişen bir ülkede 40’lı yaşlara gelmiş insanlardan daha fazla yararlanmak gerekir.
Deneyim önemlidir, 40’lı yaşların dinamizmini de unutmamak gerekir.
Birçok tanıdığım EYT’li hayatından memnun ama çalışmak da istiyor.
Bir yanda Fransa, bir yanda Türkiye...
Hangisi doğru bilemiyorum.
Sanki ortasını bulmak, ara geçişler sağlamak, alternatifler yaratmak en doğrusu gibi geliyor.
Bir de geçmişte emekli
olan mağdurlar var
İNTİBAK yasası geçmişte de çıkarıldı ama bana göre yeniden ele alınması gerekir.
Devlete uzun yıllar hizmet etmiş, çok yüksek prim yatırmış ama bugünkü emekli maaşlarının çok gerisinde kalmış insanlar var.
Ben EYT kadar bu emeklilerin de mağdur olduğunu düşünüyorum.
Milyonlarca emeklinin beklediği intibak yasası şu an 2000 ve 2008 yılından sonra emekli olanları kapsıyor. Peki nedir bu intibak yasası? Aslında en basit haliyle intibak yasası, eşit prim sayısına rağmen emekli olunan yıla göre alınan emekli maaşlarındaki düşüklük...
Kendi çevremde de bunu dile getiren emekliler var.
Ve onları dinleyince çok da haklı buluyorum.
Gerçekten emekli aylıklarında bir uçurum var.
Bu mağduriyet mutlaka giderilmeli.
Vatandaş haklı değil mi?
BENİ arayan, sohbet eden birçok kişi listelerden şikayetçi...
Evet; ittifakların olduğu bir dönemde ideal liste yapmanın zor olduğunu onlar da kabul ediyor.
Kontenjanların verildiği, ortak listelerin hazırlandığı bir süreçte kamuoyunu tatmin edici isimleri bulmanın da zor olduğunu söylüyorlar.
Ancak o kentle hiç alakası olmayan, sadece genel merkezdeki görevlerinden dolayı, ya da genel merkezlerin tercihiyle gelen isimleri de eleştiriyorlar.
Ben bu yorumların bir kısmını haklı buluyorum.
Çünkü geçmişte de kontenjanla gelen birçok isim seçim dönemlerinde o kentlerde dolaştılar sonra bir daha uğramadılar bile...
Bu siyasetin değişmesi gerekir.
Başka türlü demokrasiyi güçlendiremeyiz.
Ya partiler değişecek ya da bu adaylar seçildikleri kenti unutmadan siyaset yapacaklar.
Yoksa sonraki seçimlerde seçmen tercihlerini adayların isimlerine, niteliklerine, projelerine göre oy atacak.
El Nino bu şakası olmaz
BU sene kış yaşamadık diyebiliriz. Doğal olarak yağmurlar da çok azdı. İklim uzmanları dünyanın bu yılın sonunda güçlü bir El Nino ile karşılaşabileceğini söylüyor.
El Nino, Pasifik Okyanusu’ndaki suların ortalamadan çok daha sıcak hale geldiği küresel bir hava olayı anlamına geliyor.
“Bize çok uzak” diye düşünebilirsiniz; öyle değil işte...
Avustralya Meteoroloji Bürosu yaklaşan bu dalganın kavurucu sıcak dalgalarından daha güçlü fırtınalara kadar ciddi etkileri olabileceğini gösteriyor.
Bu yılın şimdiden 2022’den daha sıcak olacağı ve kayıtlardaki en sıcak beşinci veya altıncı yıl olacağı tahmin ediliyor.
El Nino etkilerinin hissedilmesi aylar alıyor; bu 2024’ün sıcaklık rekorları kırması anlamına gelebilir.
El Nino, Pasifik Okyanusu’ndaki ılık suyu doğuya doğru itiyor. Bu kuzey Amerika’da kuru ve daha sıcak hava; bazı yerlerde de yoğun yağış ve sel oluşmasına neden oluyor.
Avrupa’nın kuzeyinde ise soğuk ve kurak kışlara ve güneyde daha yağışlı kışlara yol açabiliyor.
Sonuç olarak dünya daha yoğun sıcak hava dalgaları, daha uzun süreli sıcak mevsimler ve daha güçlü fırtınalarla karşı karşıya kalacak.
Türkiye düşünüldüğünden daha fazla su sıkıntısı yaşayabilir.
Bütün bu veriler bize şimdiden önlemler almamızı söylüyor.
Paylaş