Paylaş
Ofislerin, mağazaların ve diğer mekanların yaz aylarında klimayı 27 derecenin altına ayarlamasını önleyen bazı düzenlemeler getirdi.
Aslında şimdilik bir tavsiye niteliğinde...
Tabii İspanya’da tartışmalar devam ediyor.
Bu adım ülkenin enerji tüketimini ve Rus gazına olan bağımlılığı azaltma çabalarından başka bir şey değil.
Bu arada hükümet bir kararname daha yayınladı. O da kış aylarında ısınmanın 19 derecenin üzerine çıkmasını engelliyor.
Kurallar sinemalar, tiyatrolar, havaalanları ve tren istasyonları dahil tüm kamu ve ticari binalarda zorunlu olacak.
Kamuda bu uygulamayı denetlemek daha kolay olabilir ama evlerde nasıl yapılacak, herkesin merak ettiği konu...
Avrupa Birliği ülkeleri Rus gazına bağımlılığı azaltmak istiyor; bu net...
Kendi aralarında ve şimdilik gaz tüketimini yüzde 7 oranında azaltacak teklife bütün ülkeler imza attı.
İspanya’nın iklim bakanı Teresa Ribera ise saat 22.00’den sonra mağaza vitrinlerinde de aydınlatmaların kapanacağını, benzer kısıtlamaların sokak aydınlatmalarında da yapılacağını açıkladı.
Ve bütün bu uygulamalar Kasım 2023’e kadar sürecek.
Almanya’da da benzer yaptırımlar geldi.
Başbakan Olaf Scholz, “Önümüzdeki aylarda ne kadar çok enerji tasarrufu yaparsak o kadar iyi” dedi ve tüm kamuda binalarında gece aydınlatılmasını sona erdirdi. Berlin’in dünyaca ünlü Brandenburg Kapısı, Reichstag adlı Meclis Binası’yla birlikte toplam 200 bina ve mekan artık karanlık...
Başkentteki belediyeye ait havuzları dolduran suyun artık iki derece daha soğuk olacağı da açıklandı.
Yani Avrupa zorlu bir kışa hazırlanıyor.
Bize gelince;
Bu tasarrufu Türkiye’de de yapmalıyız.
Enerjiyi ithal eden bir ülke olarak çok daha fazla dikkat etmemiz gereken bir döneme giriyoruz.
Bunu bir kampanyaya dönüştürelim.
Başta hükümet gerekli önlemleri alarak yapmalı.
Ama bizler de bireysel olarak bu kampanyaya destek vermeliyiz.
Yaşlanan nüfus için
Almanya’dan bir örnek
ARKADAŞIM anlattı.
Birkaç yıldır Frankfurt’a yakın bir köyde yaşıyor.
Nüfus az ve yaşlı olunca yerel yönetimler ve devlet bazı önlemler almaya başlamış.
Yaşayanların büyük çoğunluğu da yalnız olunca evlere birer buton yapılmış.
Kalkan gün içinde ilk iş olarak o butona basıyormuş.
Ve bileklerine takılan akıllı saatlerle bu insanlar yakından takip ediliyormuş.
Bazen bizler de haberler yapıyoruz.
Yalnız yaşayan birçok kişi ölümünden günler sonra ve tesadüfen bulunuyor.
Herkese bu imkanlar verilebilir mi bilemiyorum.
Ama belli bir yaşın üstünde vatandaşlarımız için benzer uygulamalar Türkiye’de de uygulanmalı.
Evde bakım hizmetleri giderek artıyor.
Ve sosyal devlet anlayışı da işte bu ayrıntılarda ortaya çıkıyor.
Kıymet bilelim diye yazıyorum
BUGÜNKÜ gençlere yaptığımız yerli malı haftalarını anlattığımızda bazı sorularla karşılaşıyoruz.
Elbette her dönemin kendi ruhu var.
Ve şimdi gençlere bunu anlamak hiç de kolay değil.
Çünkü bugünün dünyasında, Türkiye’sinde her şey var.
Hatta fazlasıyla var.
Son dönemde yaşadıklarımız; pandemiler, gıda krizleri, iklim değişiklikleri gibi konular gündeme geldikçe sanki o günleri hatırlamakta fayda var gibi düşünüyorum.
Nostalji olsun diye değil.
Kıymet bilelim diye yazıyorum.
Ligler yaz sonu başlasa
LİGLER başlıyor. Önce Süper Lig, sonra diğerleri... Her sene aynı oluyor. Liglerin ilk haftaları sıcakların da etkisiyle biraz ilgisiz kalabiliyor.
Acaba ligleri ağustos başı değil de; sonunda başlatmak ve bunu hafta içi maçlarıyla telafi etmek çok mu zor olur. Eminim birçok kişi benim gibi düşünüyor.
Vaka sayısı rekorda
PROF. Dr. Mehmet Ceyhan, “Kovid şu anda öyle bir durumda ki, salgının ta başından beri en yüksek vaka sayılarının olduğu noktadayız. Her gün yüz binlerce hasta, yeni hasta var” demiş.
Amerika’da bile vaka sayısı resmi rakamların 20-30 katı gibi hesaplanıyor.
Bizde de öyle...
Çünkü çoğu insan evde test yapıyor, sisteme girmiyor.
Ben de yakın çevremdeki insanların kovid haberlerinden anlıyorum ki sayılar düşündüğümüzden de fazla...
O yüzden hatırlatma dozlarınızı yaptırın.
Maskenizi takın, mesafelerinizi koruyun.
Paylaş