Paylaş
Yine yollara düştüm; Çanakkale’den Antalya’ya kadar gitmediğim şehir, ilçe kalmadı. Çok sayıda yazı yazdım, seçim sürecini izledim. Ama söylemeliyim ki; en fazla Osman Kibar ile ilgili yazdığım yazılara geri dönüş oldu.
İlginç bir deneyimdi benim için de...
Osman Kibar son dönemde herkesin konuştuğu bir isimdi.
Kurduğu biyoteknoloji şirketi ABD’nin yakından takip ettiği yatırımların başında geliyordu.
Samumed’in daha şimdiden piyasa değerinin 15 milyar dolar olduğu söyleniyor.
Samumed neyin peşinde?
Kelliğe, yaşlanmaya ve de kansere çare olacak ilaçlar var. Dünya ilaç devleri, bu ilaçların peşinde şu an. Kelliğe çare olacak ilaç, denemelerde piyasada olan birçok ilaçtan çok daha iyi sonuç vermiş durumda.
Fakat, Osman Kibar’ın asıl bombası “Tanrı Hapı” olarak gösterilen ve yaşlılığı tamamen tersine çevirme özelliğine sahip, çalışmalarda sona gelindiği belirtilen o ilaç...
Osman Kibar İzmir Ticaret Odası’nın düzenlediği girişimcilik konferansına gelince ben de kendisiyle buluşup sohbet ettim.
Kanser dışında alzheimer, körlük gibi hastalıkların tedavisi gibi konularda da ilerlemeler olduğunu söyledi, ben de bu ayrıntıları kaleme aldım.
Örneğin umudu tükenmiş bir pankreas hastasının 90 günde ayağa kalkmasını anlattı.
Örneğin ağır bir alzheimer hastasının yürümeye başladığı, çocuklarıyla sohbet ettiğini söyledi.
Örneğin bir kemik hastasının aldığı tedavi sonrasında kemik yapısının 20’li yaşlara yaklaştığını ifade etti.
Ben de bu ayrıntıları köşemde işledim.
2019 yılında en fazla telefon aldığım yazım işte bu oldu.
Birçok yakın dostum, birçok okurum bana ulaşıp Osman Kibar hakkında bilgi aldı, yardım istedi.
Merak edenler için toplu bir cevap da vereyim.
Samumed’in çalışmalarının bazıları son aşamaya gelmiş durumda. Ama ilaç endüstrisini biliyorsunuz, belirli fazlar bitmeden ilaçların kullanılmasına izin verilmiyor.
Osman Kibar, özellikle kanser, alzheimer ve kellik konularında epey mesafe aldı.
Değerli dostlar biraz daha dayanın, Samumed çok yakında insanlığa çok şey verecek gözüküyor.
2019 zor bir yıldı
UZUN bir süre seçim sözü kimse duymak istemiyor. Çünkü gerçekten çözmemiz gereken büyük problemlerimiz var. Ben her zaman olduğu gibi yine iyimserler tarafındayım. Türkiye’nin potansiyeline her zaman inanıyorum. Ama siyaseti ikinci plana atması şartıyla bunların üstesinden gelebileceğini düşünüyorum.
2019 zor bir yıldı.
Ama geçti, bitti.
Türkiye daha iyi olacaktır.
En beğendiğim proje İZQ
İZMİR Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’in üzerinde çalıştığı bir proje var. Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi adı İZQ olacak. İZTO’ya ait Pasaport’taki binalar; İzmir’deki tüm STK’ların kullanımına açılacak. İzmir’in bir girişimcilik üssü haline gelmesi isteniyor.
Ben de bu fikri İzmir’de ilk dile getirenlerden birisiyim.
İzmir’in yeterince sanayisi var, insan kalitesi ortada...
Özellikle son dönemde ortaya çıkan yazılım firmaları adres olarak İzmir’i gösteriyor.
O yüzden İZQ’nun başarılı olacağını düşünüyorum.
Bu merkezde yeni start-up’lar, başarılı iş fikrine sahip girişimciler desteklenecek.
2020’de en fazla takip edeceğim proje de bu olacak.
Küçük rötuşlar da
insanı mutlu ediyor
SEÇİM sürecinde bütün adayların söylediklerine baktım. Çoğu benzer şeylerdi, fark sadece yöntemlerdeydi. Ortak problemler ulaşım, altyapı eksiklikleri, istihdamdı. Türk ekonomisinin sıkıntılı olduğu bir dönemde büyük projeler biraz gecikecek gibi gözüküyor. Ama yerel yönetimlerin küçük rötuşlarla yapılabileceği çok şeyin olduğunu düşünüyorum.
Galiba bunlar insanları böyle dönemlerde çok daha mutlu ediyor.
Paylaş