Paylaş
Türkiye’nin ihracat lokomotifi olan birçok sektörün üretim merkezleri İzmir’in organize sanayi bölgelerinde ve üstelik serbest bölgelerin getirdiği avantajları da unutmamak gerekir.
Elbette yükselen yerler, bölgeler, adresler var. Örneğin Urla...
İnanç Kabadayı şöyle dedi;
“Ege Yapı olarak odağımızı Ege’ye çevirmiş durumdayız. İstanbul’dan sonra İzmir’i ikinci ana merkez olarak seçtik. İzmir’de başlayan, devam eden ve tasarlama aşamasında olan toplam 6 projemiz var. Bunların toplam yatırım maliyeti 700 milyon doların üzerinde. Tamamlandığında da ortaya çıkaracak değer 1,5 milyar doların üzerinde olacaktır. Konut için İzmir’e farklı ses getirdiğimize inanıyoruz.”
İnanç Kabadayı’nın bir fikri de var.
Geliştirme sürecinden başlayarak tüm aşamalarında sürdürülebilir ve düşük karbon ayak izi bırakan farklı temaları olacak doğa içinde yaşam alanları kurmak istiyor.
Bir başlangıç da yapmış.
Adını Ege Yapı PAY koymuşlar.
Önce arsa, sonra ev sahibi oluyorsunuz.
İlk olarak Yalova’dan başlamışlar. İzmir, Nevşehir, Çanakkale, Sakarya’da şehir hayatına alternatif kaçış rotaları planlıyorlar. Binalar da inovatif bir teknolojiyle 2.5 ay gibi kısa sürede gerçekleşecek.
Konut sektörü Türkiye’nin lokomotiflerinden...
Faizlerin yüksek oluşu konut talebini biraz azaltsa da; sektördeki zor günlerin bitmek üzere olduğuna inanıyorlar.
Ben de aynı görüşteyim.
Türkiye için belki zor bir yıl daha var.
Ama Türkiye gibi konut ihtiyacı olan ülkelerde sektör bir şekilde kendine çıkış yolu buluyor.
Bölgesel kalkınma
Türkiye’ye iyi gelir
İZMİR yazınca şöyle anlayın...
Çanakkale’den Antalya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyadan bahsediyorum.
Yani Batı Anadolu...
Çünkü tarih boyunca İzmir; Batı Anadolu’nun merkezi olmuş, en önemli şehri olarak kalmış. Bugün de öyle...
İzmir’e olan ilgi bugünün meselesi değil.
Tarihe meraklı olan iyi bilir.
Avrupa’ya açılış İzmir’den olmuş.
Bu ilgi İzmir’in sosyal hayatını hep zengin tutmuş.
Ticaret için dünyanın her yerinden gelenler; uzun yıllar İzmir’de kalmış.
Çok kültürlü bu yapı kenti sanatta, sporda ve sosyal hayatta hep farklı yapmış.
Geçmişte ticaret; bugün daha çok sanayi, bölgenin ve Türkiye’nin kalkınmasında hep lokomotif olmuş.
Ben İzmir’in 50’lerden sonra potansiyelinin altında kaldığını hep yazdım. Aslında iktidarlar 50’den sonra İstanbul odaklı bir ekonomi politikasını önemsedi. Bu yanlıştı. Bugün İstanbul’un sorunlarını biliyoruz. Bursa’yla birleşen, Tekirdağ’a, Edirne’ye uzanan bir İstanbul var.
Her şeyi İstanbul odaklı bakmak bana göre yanlıştı. Türkiye’nin artık bölgesel kalkınmaya ihtiyacı var.
İzmir bütün bu süreçlere rağmen ekonomide de, sosyal hayatta da hep diri kaldı.
Bugün organize sanayi bölgeleri tamamen dolu, Ege Serbest Bölgesi tamamen dolu…
Yatırım yapma hevesi var ama yer bulunmuyor.
O yüzden İzmir’de yer bulamayanlar; Manisa’ya, ilçelerine gitmeye başladı.
Denizli’ye, Aydın’a uzadı yatırımlar...
Bunlar bana göre iyi gelişmeler... İzmir merkezli bir ekonomi kalkınma modeli Türkiye’ye de iyi gelecek.
İşte bunu Türkiye’nin diğer bölgelerine de yaymamız gerekecek.
Türkiye daha fazla üretmek zorunda. Bunu da sadece İstanbul, İzmir üzerinden değil; Türkiye’nin tamamında yaptığımız zaman daha güçlü bir Türkiye olacak.
9-5 mesai bitiyor esnek çalışma geliyor
LİNKEDİN'in kurucu ortağı Reid Hoffman, 2034 yılına kadar tipik 9-5 mesai düzenindeki işlerin artık var olmayacağı öngörüsünde bulundu.
Yeni yayınlanan bir video klibinde Hoffman, yapay zekanın günümüz işgücünü nasıl güçlü bir şekilde bozduğunu ve geleneksel iş düzenlemelerini ortadan kaldırdığını gördüğünü söyledi.
Hoffman, geleceğin çalışanının mutlaka istihdam edilmeyebileceğini, bunun yerine gig ekonomisi yani serbest çalışma olacağını söylüyor.
Çalışanların büyük bir kısmının birden fazla sektörde, çeşitli şirketlerle sözleşme altında çalışılabileceği anlamına geliyor.
Aslında bugünler geleceğin provası gibi değil mi?
Pandemide, sonrasında birçok kişi böyle bir modeli benimsemedi mi?
O günler de gelecek.
Belki de 2024’ten de önce olacak.
Hoffman; sosyal medya, paylaşım ekonomisi ve yapay zeka devrimini 1997 yılında, ChatGPT'nin gelişinden birkaç on yıl önce öngörmüş bir kişi...
Enerjinizi bu konulara harcayın
İYİ tanıdığım, bildiğim, izlediğim insanlar iş Fenerbahçe’ye, Galatasaray’a, Beşiktaş’a, Trabzonspor’a, Göztepe’ye, Karşıyaka’ya ve diğer kulüplere gelince başka insanlar oluyor.
İnanın o arkadaşlarımı tanıyamıyorum.
Bir sakin olun arkadaş…
Bu ne öfke, bu ne kin...
Arkadaşlar size bir şey söyleyeyim.
Bu meseleden daha büyük konular, daha önemli sorunlarımız var bizim...
Hala kadınlarımız öldürülüyor farkında mısınız?
Hala eğitim eşitsizliği var ülkemizde, hala imkansızlıklardan dolayı okuyamayan çocuklarımız var, farkında mısınız?
Hayat pahalılığının farkında mısınız örneğin?
Demokrasimizdeki aksaklıkların, eksiklerin farkında mısınız örneğin…
Yazacağım çok konu başlığı var.
Her yıl bir takım şampiyon olur; tuttuğunuz takım zirvede olur ya da olmaz.
Siz toplumsal konularda, sorunlarda ne kadar konuşuyorsunuz, ne kadar sesiniz çıkıyor ve nasıl tepkiler gösteriyorsunuz.
Tavsiyem...
Enerjinizi bu konulara harcayın.
Paylaş