Ege’nin çok az bilinen yerleri bu sayfada

DÜNYA değişiyor...
Haberin Devamı

Örneğin; bundan 20 yıl önce ilkokulda beraber okuduğunuz bir sıra arkadaşınızı bulabilmek için farklı yöntemler izlemek zorunda kalırdınız.
Şimdi ise...
Bilgisayarınızın karşısına geçip aradığınız kişinin ismini yazıyorsunuz.
Birkaç saniye sonra belki de telefonuna, adresine kadar her şeye ulaşabiliyorsunuz.
Hepsi o kadar...
İnternet müthiş bir zenginlik...
Ve hepimize de sonsuz olanaklar sunuyor.
Facebook çılgınlığı da işte böyle bir şey...
Sosyal paylaşım sitesi olarak kurulun bu portal; son zamanlarda da bir tanıtım, kendini anlatma aracı olarak kullanılıyor.
Önce size yurtdışından bir örnek vereceğim, ardından da bizden; Ege’den...
Bundan kısa bir süre önce Facebook’ta bir grup oluşturuldu.
Grubun ismi “Secret London” yani Londra’nın gizemli yerleriydi.
Bu grubun liderliğini yapan Tiffany Philppou, Birstol Üniversitesi’nden altı arkadaşıyla birlikte Londra ve çevresinin değerlerini öne çıkarmak istiyordu.

Haberin Devamı

ŞİMDİDEN İLGİ GÖRDÜ

Sayfa yaratıldıktan sonra tüm üniversite ve öğrenciler bu projeye sahip çıktı.
Ziyaret edilen ve üye olunan bu grup, giderek büyüdü, bugün 204 bin 350’lik bir profile ulaştı.
Grupta Londra’nın güzel yerlerinin resimlerini, kent merkezindeki heykelleri, en çok tercih edilen restoranları, müzeleri, sanatsal olayları, tarihi değerleri, konserleri görebiliyorsunuz.
Daha da önemlisi, Londra’yı yaşayan ve anlatan yüz binlerce insan sürekli kenti gündemde tutmayı başarıyor.
İzmirli Necdet Büyükbay da, “Secret London”dan çok etkilenmiş ve yine Facebook’ta “Ege’nin çok az bilinen muhteşem yerleri” adında bir grup oluşturmuş.
Sayfa Londra’daki gibi bir sayıya henüz sahip değil, ama bir aylık sürede sayı 2 binlere yaklaşmış.
Siteye girdim ve yeni birçok şey öğrendim.
Örnek mi?

YAPILACAKLAR LİSTESİ

Sıralayım...
* Muğla-Karabörtlen üzerinden gidilen nefis bir parkur var; adı Geyik Kanyonu. Özellikle yazın kanyon içerisinden akan suyun kesilmesiyle kanyon içerisinde 20 kilometrelik bir parkur ortaya çıkıyor. Yer yer yüksekliği 500 metreye yaklaşan bu doğa harikası mutlaka görülecek.
* Yorgunluk atmak ve biraz stresten uzaklaşmak isteyenler için Milas-Bodrum Havalimanı yolu üzerindeki Uyku Vadisi’ne gidilecek.
* Yazın Bodrum-Turgutreis Yolu’nda Yahşi Sapağı’nı geçince hemen sağda, müthiş Ege usülü ot yemekleri yapılan Sakız Ana’ya gidilecek.
* Aydın Bozdoğan’da, buraya özgü tahinli pide ve kar helvası (Madran Dağı’na ait) tadılacak.
* Kemeraltı’nda Kısmet Lokantası’nda saman kebabı ya da Aksüt’te sütlü börek yenilecek.
* İkiçeşmelik çıkışında Sangam Tatlıevi’nden badem ezmesi alınacak.
* Didim Akbük Kazaklı’da Giritli’nin Yeri’nde rezervasyon yapılacak.
* ABD’ye gidildiğinde Smirna isimli dokuz yerleşim birimi ziyaret edilecek.
* “Herşey bir başka şeye dönüşür ve hiçbir şey aynı kalmaz, aynı nehri iki kez girmek mümkün değildir. Herşey akar hiç birşey sabit değildir” diyen Heraklitus, Efes kentindendir. ABD’de de Heraklitus adı geçen 13 adet şirket bulunuyor, bu şirketler internetten bulunacak.

Haberin Devamı

GİZEMLİ YERLERİ KEŞFEDİN

* Aliağa-Türkmen şelalesinde (Su uçuran şelalesi) treking yapılacak.
* Menemen Çukurköy’e gidilip fotoğraf çekilecek.
* Bergama Asklepion’daki müzik ve suyla tedavi yapılan uyku odaları ve yeraltı geçidi bir kez daha görülecek. Gitmişken Kozak Yaylası’na da çıkılacak.
“Ege’nin çok az bilinen muhteşem yerleri” inanıyorum kısa sürede “Londra’nın gizemli yerleri” gibi çok ziyaret edilen sayfalarından biri olacak.
Necdet Büyükbay’a bu çalışmasından dolayı teşekkürler...

Hem yerli hem Egeli hem de sağlıklı

YAŞI 40’ın üzerindekilerin belleklerinde “Yerli Malı Haftası” ve “Yerli malı - Yurdun malı - Herkes onu kullanmalı” sloganı canlılığını koruyordur.
Okullarda şiirlerle, şarkılarla yerli malının öneminin vurgulandığı günlerde piyasada pek fazla yabancı malı yoktu; yerli mallarının niteliğiyse hayli düşüktü. Amerikan malı özentisi, “Levi’s” kot ve “Converse” ayakkabıyla başladığında ortaokuldaydım. Önceki Türk mallarına oranla daha kaliteli “Mekap” ayakkabılar da aynı yıllarda çıkmıştı piyasaya...
“Yerli Malı Haftası”nın adı “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” biçiminde uzarken, yarattığı heyecan kısaldı. Bugün birçok alanda yabancı mallarla boy ölçüşebilen “hem nitelikli, hem yerli” ürünlerimiz var. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün’ün birkaç yıl önce başlattığı “869 barkodu ile başlayan yerli malı ürünleri satın alalım” kampanyası ise unutulmaya yüz tuttu.
Yerli mallarını satın almakla yetinmeyip, Ege Bölgesi’nde üretilenlerin öncelikle tercih edilmesinden yanayım. Bu firmalardan alacağımız her ürün bölgemizin kalkınmasına ve bir işsizin iş bulmasına katkı sağlayacaktır. Gıda ürünlerini ele alalım. Sadece yerli ve Egeli değil, sağlıklı olanı seçmek de elinizde. Çocuğunuz veya bir sağlık sorununuz varsa, konu daha da önemli.
“Sağlıklı beslenme” konusunda bilgilenmek ve gönül rahatlığıyla kullanmak amacıyla, bölgemizde gıda sektöründe yer alan tesisleri ziyaret edip, uzmanlarla sohbet eder, bilimsel yayınları incelerim. Kolesterol sorunum nedeniyle “Sakıpağa’nın yağsız yoğurdu”nu, “Pınar’ın hindi etini” tercih ediyorum. Çocuğum “Pınar’ın organik sütü”nü içiyor; ailece “Keskinoğlu’nun piliç ve doğal yumurta”sını, “Ayvalık zeytininden Ayvalık’ta üretilmiş sızma (extra virgin) zeytinyağı”nı, “Meryem Kara’nın keçi peyniri”ni tüketiyoruz.
Yakın zamanda gezdiğim “Fersan”ın Kemalpaşa’daki fabrikasını çok beğendim; başta sahibi Arcan Çelengil, tüm personeli kutlarım. Yararlarını öğrendiğim ürünlerinden özellikle “elma sirkesi”ni daha çok tüketeceğiz.
Diğer yerli, Egeli ve sağlıklı ürünleri bulmaksa size düşüyor.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, okulgen@superonline.com)

Yazarın Tüm Yazıları