Paylaş
Demokrat Parti’de İzmir İl Başkanı Fatih Dalan, yıl sonunda ayrılacağı mesajı vermiş. Belli ki, bu kararında yakında yapılacak kongrede Hüsamettin Cindoruk’un çekilme kararının büyük etkisi var.
Dalan, “Cindoruk’la bir yola çıktık, Cindoruk ayrılıyorsa ben de bırakırım” düşüncesinin etkisi olabilir.
Ben ise...
Tam aksini düşünüyorum.
Cindoruk, baştan beri en önemli misyonunun iki partiyi birleştirmek olduğunu söylüyordu.
Anavatan ve Doğru Yol Partisi gibi; 80’lere, 90’lara damgasını vurmuş iki partinin sancısız birleşmesi söz konusu değildi.
Ama Cindoruk sayesinde büyük krizler yaşanmadı.
Diyebilirsiniz ki...
“Birleştiler de ne oldu?”
Bir partiyi barajın altından alıp yukarılara çıkarmak öyle kolay değildir.
Hükümette son seçimlerde halkın yüzde 47’sini almış bir iktidar var; Meclis’te yoksunuz, dünyanın çok hızlı değiştiği son 10 yılda da üzerine bir şeyler koyamamışsınız.
Bana kalırsa Cindoruk, kendisine düşün rolü başarıyla tamamladı.
Partinin akil adamlığını, ağabeyliğini yaptı; şimdi de yeniden yapılanmanın yolunu açıyor.
Bir değişiklik olmazsa, kongrede aday olmayacak ve parti üst yönetimi yenilenecek.
Siyaset uzun bir maraton...
Geçmişi hatırlayın...
Bülent Ecevit’in DSP’sinin yok sayıldığı bir anda Türkiye’nin umudu olmadı mı, tek başına olmasa da hükümet kurmadı mı?
Süleyman Demirel; yedi kere gidip sekizci kez geri dönmedi mi?
Siyasette bazen bir hafta bile uzundur.
Fatih Dalan, İzmir siyasetinin en dinamik kadrolarından birini kurdu.
Daha önce de yazmıştım.
Ankara’dan, Genel Merkez’den sert bir rüzgar esmezse yapacak çok fazla şey yoktur.
Demokrat Parti için bu rüzgar esmedi, bu hava yakalanamadı.
Suçlu aramaya kalkılsa işin içinden çıkamaz...
Gerçek olan Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vurmuş iki partinin birleşmesinin kolay olmadığıydı.
Bir de birleşmenin beklenen sinerjiyi yaratmamasıydı.
Demokrat Parti’nin yeni döneminde Fatih Dalan’a ve ekibine çok iş düşeceğe benziyor.
İstifa tek taraflı bir karar olsa da.
İzmir parti teşkilatının bu kararı yeniden masaya yatıracağını düşünüyorum
Tesco için Balçova bir tez konusu
Öğrendim ki...
Tesco’nun merkezi son aylarda gözünü dünyadaki birkaç mağazasına çevirmiş.
Günlük giriş çıkışlar, tüketicinin ilgisi, verimlilik, müşteri memnuniyeti günü gününe takip ediliyormuş.
Buralarda küçük denemeler yapılıp analizler çıkarılıyormuş.
Bunlar arasında Tesco’nun çok memnun olduğu, hatta örnek gösterdiği bir mağaza da var.
Balçova’daki Kipa...
Tesco, Balçova’dan öyle memnunmuş ki, bu mağaza yakında “Extra” formatına dönüştürülecek.
Yani mevcut alışveriş merkezi büyütülecek ve çok az ülkede olan bir formata dönüştürülecek.
Tesco Kipa’nın CEO’su Paul Ritchie şöyle konuşuyor:
“Türkiye bizim için çok önemli bir pazar ve Tesco’nun uzun dönemli planlarının bir parçası durumunda. Şu an Türkiye’nin tüketim standartları, global standardın altında görünüyor. Ancak, Türkiye’nin güçlü ekonomisinin desteğiyle bu durumun gelecekte önemli ölçüde artacağına inanıyoruz. Dünya ekonomisinde durgunluk yaşandığı bir dönemde, yatırım yapmaya ve mağaza açmaya devam ettik. Yılın ilk çeyreğinde Turgutlu, Polatlı, Fethiye, Muğla, Çerkezköy ve Gebze’de yeni mağazalar açtık. Ekonomik durgunluğa rağmen yaptığımız bu yatırımlarla, müşterilerimize daha güçlü bir konumda hizmet vermeye devam edeceğiz...”
Balçova; gerçekten de İzmir’in en önemli alışveriş merkezlerinden biri oldu.
Bu bölgede yatırım yapanlar geri dönüşlerden oldukça memnunlar...
Daha da önemlisi Tesco’nun dünya ölçeğinde bu bölgeyi mercek altına almış olması...
Anlaşılıyor ki, Tesco’nun İngiltere’deki üst düzey çalışanları Balçova’yı bir tez konusu gibi görüyor.
Paylaş