Çözümsüzlüğün sembolü yaptılar

Haberin Devamı

BİLİYORUM “Basmane çukurundan bana ne, bize ne” diyeceksiniz.
İlave de edeceksiniz, “Yatırım yapan, para harcayan düşünsün” diye...
Ben öyle düşünmüyorum.
Nedenini söyleyeyim.
Çünkü, Basmane’ye yapılacak Dünya Ticaret Merkezi, daha doğrusu yapılamayan proje İzmir’in algısını uzun zaman değiştiren, bozan, yanlış anlaşılmasına neden olan bir iş oldu.
Yatırım planlayanlar, “Bak Basmane’de neler oldu, bizim de başımıza bunlar gelir mi” dediler.
İzmir’den uzak durdular, dışarıdan izlemeyi tercih ettiler, birbiri ardına açılan yürütmeyi durdurma davaları herkesi korkuttu, insanların iş yapma iştahını köreltti.
İstanbul’u, Ankara’yı tercih ettiler, İzmir’in çukurunda boğulmayı göze alamadılar.
“Abartıyorsun” diyebilirsiniz, değil...
İnanın değil...
Basmane bir bahane oldu, Basmane bir inatlaşma oldu, Basmane sembol oldu, Basmane güzelim İzmir’in önünü tıkayan proje oldu.
Birileri itiraz ederken, birileri itiraz edenlerin peşinden koştular, birileri medyatik diye olaya müdahil oldular.
“İyi bir sembol” olacağına, ayağımızı bağlayan sembol yaptılar...
Burasıyla ilgili birçok yazı yazdım.
Hep açık yazdım, girin bakın arşivlere ilk gün ne dediysem bugün de aynı yerde duruyorum.
Tam olduğum yerdeyim.
İzmir’e yazık ediyorsunuz, İzmir’i utandırıyorsunuz, İzmir’i oyalıyorsunuz diye...
Eğer bir yanlış varsa, eğer eksik birşey varsa, bu ortaya konur.
Yapılır ya da yapılmaz...
Bir iş bu kadar uzatılmaz, yılan hikayesi yapılmaz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeni önerisi var.
“Planlar onaylanmazsa, en başa döner, faiziyle bedelini öder geri alırız” diyor.
Kocaoğlu’nu çok iyi anlıyorum, uzun bir süredir çözüm için çok çalıştığını, ortak bir çözüm bulmak için çabaladığını biliyorum.
Projenin ortağı Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu ise, TMSF’nin satış kararına tepki gösteriyor, “Elimde tapu var. İsteyen satar, ama ben satma eğiliminde değilim. Ancak arzu ettiğimiz noktada bir şey olursa değerlendiririz. Planla ilgili sıkıntı çözülürse yatırımcılar hazır bekliyor” diyor.
O da haklı...
Bu işi bir gurur meselesi yapmış, projenin arkasında durmuş, bunun için kendi işinden, sağlığından ödün vermiş biri...
Mağdur aranıyorsa, asıl mağdur Zorlu ve diğer ortaklardır.
Ben de İzmirliler adına haklıyım...
Öncelikle bu işin bir çözüme kavuşmasını istiyorum.
Çünkü biliyorum ki, çok şey değişmesine, çok sular akmasına rağmen hala Basmane “çözümsüzlüğün sembolü” olarak gösteriliyor.
Bu algı da İzmir’e yakışmıyor.

Haberin Devamı

Öyle dediler EXPO için

Haberin Devamı

“Geçen yarışta Milano İzmir’deki haberleri takip ederek stratejimizi çözdüler, planlarımızı önceden öğrendiler, ne yapacağımızı hissettiler, nerelerde eksiklerimiz olduğunu fark ettiler. O yüzden biz bu sefer çok iş yapıp az konuşacağız. Çok ortalarda gözükmeyeceğiz...”
Stratejimiz güçlüyse, planlarımız önceden kestirilemeyecek kadar alternatifliyse, ne yapacağımızı çok iyi biliyorsak, nerelerde eskiklerimiz olduğunu bir önceki tecrübeden öğrenmişsek; bizce sorun yok dedik...
Demeye de devam ediyoruz.

Çok şükür

İzmir’in en güzel yerlerinden biri olan Teleferik 6 yıldır kapalı... Aslında çok daha önce buranın yenilenip kent turizmine kazandırılması gerekiyordu. Ama gelin görün ki, altı yıldır ihale yapılıyor, ihaleye itiraz ediliyor, ihale iptal ediliyor. Yeniden ihale yapılıyor, sonra yine aynı süreç... Ve iptal ediliyor... İyi de hep İzmir’in başına mı geliyor bu iptaller... Neyse... Birşey olmazsa, son dakika bir pürüz çıkmazsa, ihaleye girip aklına birşey takılan olmazsa, Kamu İhale Kurumu’nun keyfi yerinde olursa, ihaleyi kazanan da yorulmamışsa bu sefer imzalar atılacakmış. Çok şükür...

Haberin Devamı

İzmir’e gitmek için bahaneler olsun

Vakit bulup gidemedim, ama anlatıyorum. Diyorum ki... Kıbrıs Şehitleri’nde öyle mekanlar açıldı ki, öyle restoranlar, kafeler, barlar oldu ki... Buranın gecesi gündüz gibi oldu. Işıl ışıl, kalabalık, denkli, canlı... İstanbul’un İstiklal’i gibi, Beyoğlu’su gibi... Geçen gün anlatırken, buranın ne kadar esprili bir yer olduğuna örnek vermek için...
“Bir bar açıldı; adı Öküz, karşısına da ona nazire yaparcasına Tren diye yeni bir bar açıldı. Ve onlar da diğerleri gibi tıklım tıklım...” dedim.
Herkes merak etti...
Ben de meraklandırmak için zaten bu konuyu açtım.
İstiyorum ki, İzmir hafta sonları gidilen, eğlenilen, merak edilen kent olsun...
Tıpkı Alaçatı, Çeşme gibi...
Yazın nasıl merak ediliyorsa, gidiliyorsa...
Kışın da İzmir’e gitmek için bahaneler olsun...
Ben öyle yapıyorum.
Ballandıra ballandıra anlatıyorum, kıskansınlar diye...

Yazarın Tüm Yazıları